"İftarı ikiye bölün, ara öğünler yapın"
Acıbadem Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu, tokluk hissini uzatacağı düşüncesi ile yağlı ve karbonhidratlı, önceden hazırlanmış hamur işleri gibi yiyeceklerin tüketiminin arttığını, sebze meyve tüketiminin ise acıktırır korkusu
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-04 07:38:15
Hamzaoğlu, "İftarda ve sahurda birdenbire ve çok fazla yemekle mideyi doldurmamak gereklidir. Ani mide gerginliği hem tansiyon yükselmesine hem de nörolojik hormonların hızlı salgılanmasına yol açar. Azar azar, iyi çiğneyerek ve sık aralıklarla yemek yenilmelidir. Yemeklerin seçiminde çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçınmak gereklidir. Bunların yerine hazmı kolay, mide bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve selüloz içeren sebze, meyve ve kepekli ekmek tercih edilmeli, kızartmalardan kaçınılmalıdır. Yetişkin bir insanın günde en az 1,5-2 litre su içmesi gerektiğinden sıvı alımına çok dikkat edilmelidir ve bol miktar su içilmelidir. Ağır işlerde çalışanların oruç tutmaları halinde su kaybına bağlı olarak şok geçirdikleri belirlendiğinden bu çalışanlar mutlaka yeterli miktarda su tüketmelidir." dedi.
MUTLAKA SAHURA KALKIN
Hamzaoğlu, sıcak yaz günlerine denk gelen Ramazan ayında sağlıklı insanların da beslenmelerine ayrıca önem göstermelerinin önemine dikkati çekti, sahurun kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Hamzaoğlu, sahur beslenmesiyle ilgili önerilerini şöyle sıraladı: "Sahur yemekleri azar azar, iyice çiğneyerek yenilmelidir. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi yiyeceklere mutlaka yer verilmelidir. Protein içeriği fazla olan gıdalar (midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktirirler) yumurta, süt, yoğurt, peynir gibi gıdalar tüketilmedir. Sahur kahvaltı şeklinde bir öğün olabilir. Fazla tuzlu besinler yerine meyve tüketilmelidir. Bol sıvı mutlaka tüketilmeli, su içilmelidir. Sadece su içerek oruç tutmak sakıncalıdır. Bu durumda yorgunluk ve dikkatte azalmalar olur. Sahura kalkılmadan oruç tutulursa aç kalma süresi artacağından metabolik hız düşer ve halsizlik, baş ağrısı görülür."
İftarı ikiye bölmeyi tavsiye eden Gülay Hamzaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yemeğe ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan hafif bir çorbayla başlanmalıdır. Bağırsak problemi olanlar çorbalarına kepek ilavesi yapabilecekleri gibi kepekli ekmek de tercih edebilirler. Etli veya etsiz, fazla yağlı olmayan bir sebze yemeği yenebilir. Yemekle beraber yoğurt veya ayran tüketilebilir. Yemeğe yakın saatte ağır tatlıları tüketmekten kaçınılmalıdır. Ağır tatlılar yerine meyve tüketilebilir. Mutlaka bol su içilmelidir."
ARA ÖĞÜNLER KONULMALI
Ara öğünlerin önemine dikkati çeken Hazmaoğlu, "Öğünlerin iki öğüne düşmesi ile metabolizmada enerji döngüsünde bir azalma söz konusu olacaktır. Bu nedenle ara öğün yaparak besinlerin termik etkisinden yararlanılmalıdır. Ara öğünlerde meyve veya tatlı olarak sütlü tatlılar tüketilebilir." dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara