Amerika'daki camilerde iftar sofraları dolup taşıyor
On bir ayın sultanı Ramazan ayının başlaması ile Amerika'da bulunan camileri de akşam namazı öncesi tatlı bir telaş aldı. Amerika'nın farklı eyaletlerinde bulunan camilerde Ramazan ile birlikte iftar sofraları da kurulmaya başladı.
Kimi cam
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-08-03 07:13:04
Kimi camiler avlusunda kimileri ise caminin içinde açtıkları iftar sofraları ile her gün yüzlerce Müslüman'ın birlikte oruçlarını açmaya imkan tanıyor. Ramazan boyunca hemen her gün iftarın verildiği camilerden birisi de; Amerika'da Türk toplumunun en büyük camisi olarak bilinen Ulu Cami. Yüzlerce insana aynı anda iftar yaptıran Ulu Cami, Ramazan'ın ikinci gününde yine doldu.
New Jersey eyaletinin Paterson şehrinde bulunan Ulu Cami'ne gelen Türk ve Müslümanlar, iftarda birlikte olmanın keyfini çıkarırken, çocukların çokluğu dikkat çekti. Aile büyükleri ile iftar sofrasının keyfini ve de lezzetini tadan çocuklar, yemekten sonra Cami avlusunda oyun oynadı. Anne ve babaların eş-dostlarla iftar sofrasında sohbet ettikleri görülürken kimilerinin Ramazan'ın bereketinden kimilerinin ise Türkiye'ye dönme planları akşamın karanlığında yankılanıyordu.
Türkiye'ye 11 yıl aradan sonra ilk defa gidecek olan İbrahim Çabuk'un sevinci de görülmeye değerdi. Çocuklarının eğitimi için Amerika'ya geldiğini söyleyen ve 13 yıldır bu ülkede bulunan İbrahim Çabuk, şair kişiliği ile Paterson'da sevilen bir isim. Neden dönmek istediği sorusuna ise, 'Çocuklar kendilerini kurtardı, bizlerinde burada yapabileceği fazla bir şey yok.' diye cevap verdi.
Akşam namazı öncesinde tanışdığımız Charles P. Nelson'da Türkiye'de 4 yıl yaşamış bir akademisyen. Marmara Üniversitesi'nde 1990-1994 yılları arasında hazırlık sınıfı öğrencilerine İngilizce öğreten Nelson, hala Türk öğrencilerinin çalışkanlığı, saygısı ve içtenliğini unutamadığını dile getirdi. 1998 yılında Amerika'da bir Türk ile evlenen Nelson'u Ulu Cami'ndeki iftara getiren iki nedenin olduğunu söyledi. Nedenlerinden ilkinin eşinin istemesi olarak ifade eden Nelson, ikinci gerekçesini 'Yıl içinde herkes işi gereği bir koşuşturma içinde. Ramazan'da diğer aylara nazaran elde edilemeyen birlikte olma imkanları ortaya çıkıyor. Bu da gelmemdeki ikinci neden'.' diye açıkladı.
Paterson'da Türk toplumundan fazla insan tanımadığını ancak bazı insanlar ile görüştüğünü belirten Nelson, iftarların daha iyi sosyal doku oluşmasında önemli rol oynadığını dile getirdi. Türk insanını nasıl gördüğü sorusuna Nelson, 'Bu insanına göre değişiyor. İbrahim bey (Çabuk'tan söz ediyor) çok iyi olanlardan birisi ancak bazen bu sınıfta yer almayanlar da olabiliyor. Ancak genelde Türk insanı arkadaş canlısı diyebilirim." cevabını verdi.
Ramazan için neler hissettiğini sorusuna Nelson şöyle yanıt verdi; 'Hisler kişiden kişiye değişebilir. Bazılarında sevinç olan bazılarında kızgınlık şeklinde ortaya çıkabilir. O nedenle de ne hissedildiği çok önemli değildir... Ancak Ramazan için şunu ifade edebilirim; insan yıl boyunca sürekli hızlı tempoda koşturamaz. Ramazan işte günde 5 vakit namaz ile daha çok ibadet ve insanın içene dönük meşguliyeti ile daha bir yavaşlamasıdır. Yani Ramazan ölesiye hayat mücadelemizde bize nefes aldırıp daha iyi birer Müslüman olmamıza olanak sağlıyor.'
Nelson'un sözleri bittiğinde evlerine gitmek yerine teravih namazını camide beklemeyi tercih edenlerin sohbetleri ile akşamın sessizliği bozuluyordu. Ulu Cami avlusunda sıcak pide kokuları, camilerden yankılanan ezan sesleri, iftar öncesi sokaklara taşan tatlı hazırlık telaşının yaşanmadığı Amerika'da biraz hüzünlü geçse de bir iftar vakti daha, bir arada olmanın mutluluğu yine de bu mübarek ayın uhrevi havasını estirmeye yetiyor.
SON VİDEO HABER
Haber Ara