Dolar

34,8657

Euro

36,6223

Altın

3.047,57

Bist

10.058,47

BİLSAM: Türkiye için dönüm noktası

Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesiyle ilgili, "Demokratikleşme açısından Türkiye için bir dönü

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-30 11:51:14

BİLSAM: Türkiye için dönüm noktası
Bilgi Yolu Eğitim Kültür ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (BİLSAM) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Gezer, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesiyle ilgili, "Demokratikleşme açısından Türkiye için bir dönüm noktasıdır. Ancak yeterli değil, askeri yargının ortadan kaldırılması, Türk Silahlı Kuvvetleri(TSK)'nin harcamalarının Sayıştay denetimine açılması gerekiyor." dedi.
    Prof. Dr. İbrahim Gezer, Orgeneral Koşaner ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesinin 'Demokratikleşmenin en önemli göstergesi' olarak okunması gerektiğini söyledi.
    Sivil otoritenin ilk kez geçtiğimiz yıl Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarına etki ederek önemli bir eşiği aştığını anlatan Gezer, bu yıl yaşananın ise dönüm noktası olduğunu ifade etti.
    Gezer, şöyle devam etti: "Emeklilik talebiyle ayrılma ve yeni atamaları Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin bir devamı olarak görüyoruz. Türkiye'de 50 yıldır vesayetçi bir sistem vardı. Belirli kurumlar iktidarları belirliyordu. Tabi son 10 yıldır normalleşme süreci yaşanıyor."
    Sivil otoritenin hakimiyetini ortaya koyduğunu ve bunun YAŞ kararlarına da yandığını vurgulayan Gezer, "Önceden sivil otoritenin askeri şuraya etkisi sembolikti. Cumhurbaşkanı YAŞ'a sembolik katılırdı. Atamaları askeri bürokrasi belirlerdi. Bununla ilgili olarak geçen yıldan itibaren sivil otorite askeri şurada etki noktası oldu. Atamalara müdahil oldu. Bununla birlikte eşik aşıldı. Son olayda da siyasi otorite ile askeri otorite beklentileri arasında beklenti farklılıkları oluştu. Bu sefer uzlaşma yerinde askeri bürokratlar istifa mekanizmasını işletti. Medeni bir tavır almış oldular. Türkiye'de ilk kez yaşandı. Sivil iradenin tavrı karşısında bu yaklaşım karşısında istifa etmeyi uygun gördüler. İstifa eden genelde siviller olurdu bu durumda. Ya da hükümet topyekün istifa ederdi. Bu dönüm noktasını oluşturuyor. Demokratikleşme olarak okunması gerektiğini düşünüyorum. Demokratik ülkelerde bu tam da böyle olmalıdır." ifadelerini kullandı.

    "ASKER ARTIK SİVİL OTORİTENİN KONTROLÜNE GİRDİ"
    Türkiyenin çok derin bir değişim yaşadığına ve askeri otoritenin sivil otoritenin kontrolüne girdiği bir dönemin başladığına işaret eden Gezer, şöyle devam etti: "Olması gereken de zaten budur. Sivil otorite halkı temsil ediyor. Demokratik sistemlerde en tepede sivil otorite vardır. Onun da kendine göre kontrol mekanizması vardır. Yaşanan süreçte insanların siyasetçilere olan güveni artmaya başladı. Türkiye'de vesayetçi sistemin tasfiyesinin en önemli aşaması olarak görüyorum."
    Demokratikleşme açısından hala yapılması gerekenlerin olduğuna dikkat çeken Gezer, "Herkesin uyması gereken ilkeler vardır. Bu alanda hala yapılması gereken şeyler var. İki başlı hukuk sistemi var. Bunun ortadan kalkması için askeri yargıyla ilgili düzenleme yapılması gerekir. Bunun yanlışlığını herkes ortaya koyuyor. Sayıştay askeri harcamaları denetleyemiyor. Doğudaki ihmaller sorgunamıyor. Bunların da gerçekleştirilmesi gerekiyor." şeklinde konuştu.

    "DÜNYA DEĞİŞİYOR, TÜRKİYE DE DEĞİŞİME AYAK UYDURMAK ZORUNDA"
    Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Mehmet Erensoy da Türkiye'nin demokratikleşme süreci yaşadığına dikkat çekerek, "Dünya değişiyor. Türkiye'de bu değişime ayak uydurmak zorundadır. Kuvvet komutanlarının zaten emeklilikleri gelmişti. İstifa etmeselerdi emekli olacaklardı. Geçen yıl YAŞ'ta alınan kararlar sivil-ordu ilişkilerinde bir dönüm noktası oluşturmuştu. Generallerin istifa etmesi o kadar abartılacak bir durum değildir. Demokratik hukuk devletlerinde olması gereken rutin bir işleyiş yaşanmıştır. Türkiye'de yıllar öncesi olması gereken bir şey ilk kez yaşanınca şaşkınlık oluşturulmaya çalışılmamalıdır. Türkiye için milattır. Tarihi bir olaydır. Türkiye'nin statükocu bir yapıdan kurtulduğunu göstermektedir."
    İstifalarla birlikte sivil iktidarın askeri otorite üzerindeki egemenliğinin tescillendiğini savunan Erensoy, "Yargılanan generallerin görevinin sona erdirilmesi hukukun gereğidir. Eğer generaller orduda Balyoz, Andıç ve şehit haberleri geliyor, ihmaller oluyor, ve askeriyede yaşanan sıkıntılardan dolayı bir sorumluluk duygusu ile istifa ettilerse tebrik etmek lazımdır. Ancak tüm bunlar olurken, eğer bu istifa hiçbir şey bilmiyorlarsa zaten o makamlarda durmamaları gerekiyordu. Bugüne kadar istifa etmelilerdi. Bilerek istifa etmemişlerse bu da kabul edilebilir davranış değildir. Hükümet bu durumu göz önüne alarak gerekli tedbirleri almıştır. Demokratik hukuk devleti olma yolunda Türkiye ciddi adımlar atmaktadır. Bu son durumda birlikte devam edeceğini göstermektedir. Geçen yıl yaşta dur denilmişti. Sivil iradenin bu tavrı bir eşikti. Hukuken zaten mümkün değildi. Tutuklu olarak yargılanan generallerin görevlilerin sona erdirilmesi gerekirken rütbe istenmesi hukuka aykırıdır. Yüzde 50'si de istifa etse önlem alınmıştır kanaatindeyim." açıklamasında bulundu.
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara