"Havalar sıcak, günler uzun, oruç tutanlar yeterli ve dengeli beslenmeli"
Gaziantep Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülen Alpaydın, bu yıl Ramazan ayının uzun günlere ve yaz dönemine denk geldiğine dikkati çekerek, "Havalar sıcak, günler uzun. Oruç tutanlar yeterli ve dengeli beslenmeli, dikkatli olm
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-07-22 14:28:34
Alpaydın, sahur ve iftar arasındaki sürenin ortama 15-16 saat olduğunu anımsatarak, yeterli ve dengeli beslenme düzenini korumak için oruç tutan herkesin mutlaka sahura kalkması gerektiğini söyledi. Susamaya neden olmayacak, hafif, bol lifli, kızartma kavurma, hamur işleri gibi yağlı yiyecekleri içermeyen beslenme programı ayarlanması ve kesinlikle sahurun atlanmaması gerektiğini kaydeden Alpaydın, "Bu şekilde ertesi gün oluşabilecek halsizlik, yorgunluk gibi olumsuz durumların da oluşmasına engel olunacaktır." diye konuştu.
SAHUR UYARISI
Kronik hastalıkları olanlar, hamile ve emziren kadınlar ile 12-18 yaş arası bireylerin doktora danışmadan oruç tutmamasını öneren Alpaydın şöyle devam etti: "Ramazan ayında iftar ve sahur arasına ara öğün katılarak öğün sayısı 3-4 olarak tutulmaya çalışılmalı. Özelikle bu dönemde yapılan beslenme hataları olarak, sahura kalkamadan, gece yemek yiyerek yatmak, hızlı ve aşırı yemek yemek, sahurda posasız ve ağır besinlerin tüketimi, az su içilmesi ve fiziksel aktivite azlığı gösterilebilir. Sahura kalkmadan, gece yemek yiyerek yatmak durumunda uzun süre aç kalınarak vücut 'kıtlık' durumuna sokulmaktadır. Kıtlığa giren vücutta yağ, su ve kas kaybı ve bazal metabolizma hızında yavaşlama olmakta, ayrıca alınan her besin vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Ramazan ayında uzun süreli açlığa bağlı olarak kan şekerinin düşmesi sonucu çoğu kez hızlı ve fazla miktarda besin tüketilir. Hızlı besin tüketimi mide
asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflüye ve kabızlık gibi sağlık problemlerine neden olabilir. Reflüyü önlemek için kahve, kakao, çikolata gibi aşırı kafein alımından kaçınmak, yağlı yiyeceklerden uzak durmak ve yemeği yer yemez yatmamak gerekir. Bunun dışında kabızlık problemi çekenler için posalı besinlerin daha fazla tüketilmesi önerilir. Bunun için de meyve ve sebze tüketiminin artırılması, ekmek olarak kepek veya çavdar ekmeğinin kullanılması ve özellikle su tüketiminin artırılması gerekir."
İFTARDA NE YAPMALI
İftara çorbayla başlanıp 10-15 dakika ara verildikten sonra, ana yemeğe geçilmesini öneren Alpaydın, Ramazan ayında oruç tutarken beslenmeye daha çok özen gösterilmesi ve yağlı yiyeceklerden kaçınılması uyarısını yaptı. "Yemeklerin ağır olmamasına, az yağlı olmasına ve yağda kızartılmadan yapılmış yiyeceklerin seçilmesine, sık aralıklarla az yemek tüketilmesine dikkat edilmeli." diyen Alpaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sahurda posasız ve ağır besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Hafif bir kahvaltı yapılmalı, şeker içeren basit karbonhidratlar kan şekerinin aniden düşmesine neden olduğu için tercih edilmemeli. Protein içeren besinler süt,
yumurta, peynir gibi, uzun süre tok tutucu özelliğinden dolayı tercih edilmeli. Tuzlu ve salamura besinler, susamaya neden olacağından tüketilmemeli. Az su içilmesi Ramazan ayında gözlenebilen en önemli beslenme yanlışlarındandır. Özelikle yemekten önce sıvı almaya özen gösterilmeli. Gün boyunca kaybedilen sıvı miktarı fazla ve bunun yerine konulması gerekir. Sıvı olarak limonata, taze sıkılmış meyve suyu, komposto tüketilebilir. Sıvı ihtiyacı bireysel özelliklere göre değişkenlik gösterse de yaz aylarında ortalama 2-2.5 litre sıvı alınmalı. Çay ve kahve, kısıtlı olarak tüketilmeli."
Fiziksel aktivite azlığı, uzun süreli aç kalmak, hareket azlığı, bazal metabolizma hızının yavaşlaması ve vücudun susuz kalmasının kilo alımına neden olduğunu anlatan Alpaydın, Ramazan ayı boyunca hafif yürüyüşlerin tercih edilmesi ve su kaybına neden olan çok ağır sporlardan kaçınılması gerektiğine dikkati çekti.
Haber Ara