İsrail: Kişisel fikrim; Türkiye'den özür dilemeyeceğiz (3)

İsrail Başbakan Yardımcısı Moşe Ya'alon, Mavi Marmara katliamından dolayı Türkiye'den özür dilemeyeceklerini söyledi. Ya'alon, özür dilemenin sorumluluğu üstlenmek anlamına geleceğini, İsrail'in ise sorumluluk almak istemediğini vurguladı. Gazetecilerin, kararın değişmesi ihtimalini sorması üzerine Ya'alon, kişisel fikrini beyan ettiğini, bakanlar kurulunun bu konuyu yeniden tartışabileceğini kaydetti. İsrail Başbakan Yardımcısı, Mavi Marmara'ya ilişkin BM raporunun 27 Temmuz'da yayınlanacağını ifade ederek, "Karar vermek için hâlâ 6 günümüz var." ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda Stratejik İşler Bakanı olan Ya'alon, Türk yetkililerle üç kez bir araya gelerek ilişkilerin normalleştirilmesini görüştüklerini hatırlattı. Ya'alon, Türkiye'nin özür beklediğini fakat kendilerinin buna hazır olmadığını söyledi. Gazetecilere açıklama yapan İsrail Başbakan Yardımcısı, "Sorumluluk üstlenmek anlamına gelecek hiçbir özre zihnimde yer yok. Mavi Marmara'daki askerler kendilerini savunmak için mücadele ediyorlardı." dedi.

Moşe Ya'alon'un Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile Avrupa'da bir araya geldiği biliniyordu.

Türkiye'den özür dilenmesi fikrine özellikle Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın karşı çıktığı biliniyor. İsrail hükümeti, olayda 9 Türk vatandaşının hayatını kaybetmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirmek istiyor. Ya'alon bunu yapmaya hazır olduklarını söylese de Ankara bu tür bir açıklamanın yeterli olmadığını daha önce açıkça ortaya koymuştu.

BAŞSAVCI'DAN 'ÖZÜR DİLEYELİM' TAVSİYESİ
Ya'alon, yine de bakanlar kurulu içinde görüş ayrılıklarının bulunduğunu belirterek, kararın gözden geçirilebileceğini ima etti. Başbakan Binyamin Netanyahu özür konusunda henüz bir açıklama yapmasa da Başsavcı Yehuda Weinstein'dan bu konuda bir tavsiye aldı.

Haaretz gazetesinin haberine göre Başsavcı, katliamı araştırmakla görevli BM komisyonunun yayınlayacağı raporun ardından İsrail askerleri aleyhine dava açılabileceğini düşünüyor. Yehuda Weinstein, bu sebeple, 'özür dilenmek zorunda kalınsa bile' rapor yayınlanmadan önce Türkiye'yle anlaşmaya varılmasının uygun olacağını belirti.

Gazetenin ulaştığı kaynaklara göre Weinstein, Türkiye'nin katliamda sorumluluğu olan askerler ve sivil yetkililer aleyhine dava açılmayacağına söz vermesi halinde, İsrail'in 'operasyonel hatalardan dolayı' özür dileme seçeneğini değerlendirmesi gerektiğini düşünüyor. Başsavcı, özür metninde genel ifadeler kullanılmasını; Gazze Şeridi'ne abluka ya da bölgeye gidecek gemilerin durdurulması konusuna değinilmemesini tavsiye etti.

Gazete, BM'nin taslak raporunda Gazze ablukasının yasal olduğu fakat İsrail askerlerinin gemideki aktivistlere karşı orantısız güç kullanıldığı sonucuna varıldığını aktardı. Habere göre, söz konusu BM belgesinde, hayatını kaybeden Türklerin otopsi raporlarında vücutlarına birden fazla kurşun isabet ettiğinin belirtildiğine dikkat çekiliyor. Raporun 27 Temmuz'da açıklanması bekleniyor.

EHUD BARAK, ÖZÜR DİLENMESİNDEN YANA
Koalisyonun sol kanadını oluşturan İşçi Partisi'ni temsil eden Savunma Bakanı Ehud Barak ise geçmişe sünger çekmek ve Türkiye'yle uzlaşmak istiyor. İsrail'in özür konusunda karar değiştirme ihtimalinin sorulması üzerine Ya'alon, kişisel fikrini beyan ettiğini, bakanlar kurulunun bu konuyu yeniden tartışabileceğini kaydetti.

İSRAİL, ÜÇÜNCÜ TALEBİ DE KABUL ETMİYOR
Görüşmeler şu ana kadar 'özür' talebinde kilitlenmiş gibi gözükse de Türkiye'nin, 'Gazze'ye uygulanan abluka kaldırılsın' şartı da İsrail tarafından kabul edilmiyor. Moşe Ya'alon, BM taslak raporun Gazze ablukasının meşru olduğunu ve İsrail'in gemileri durdurması hakkını teslim ettiğini öne sürdü. İsrail'in Hamas kontrolündeki bölgeye mal geçişlerine kısmen izin verdiğini hatırlatan Ya'alon, ablukanın tamamen kaldırılmasının ise söz konusu olmadığını vurguladı.