Rumlar, Hristofyas'ın bundan sonraki kaderini tartışıyor

Güney Kıbrıs'ta, önünde Kıbrıs sorunu ve AB dönem başkanlığı konuları bulunan Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas'ın geleceği tartışılıyor. Evangelos Florakis Deniz Üssü'nde tutulan barut dolu 98 konteynerin patlaması ve patlamanın Rum tarafının ana elektriğini sağlayan Vasiliko'daki elektrik santrali tahrip ederek Rumları elektriksiz bırakması da Rum liderin son 3 yılda karşılaştığı en ciddi kriz olarak değerlendiriliyor. Santralin devre dışı kalmasıyla Rum tarafında büyük oranda elektrik açığı ortaya çıkmış ve Rum Kesimi KKTC'den elektrik almaya başlamıştı. Olayın ardından binlerce kişi de patlamayı protesto için sokaklara dökülmüştü.
    Hristofyas'ın, hükümet ortağı Demokrat Parti'nin (DİKO) de dâhil olmak üzere Rum siyasi partileri ile fikir birliğinde olmadığı belirtiliyor. Rum Politis gazetesinde yer alan haberde de deniz üssünde meydana gelen patlamadan sonra halkın yollara dökülerek Hristofyas'ın istifasının istediğine dikkat çekilerek, Hristofyas'ın, zaten kötü durumda olan ve Vasiliko santralinin tahrip olması ile ölümcül bir darbe daha alan Rum ekonomisi de yönetebilecek durumda olmadığını savunuldu. Gazete, üste meydana gelen patlamadan sonra yaptığı 4 açıklamaya bakıldığında, "içinde bulunduğu kötü durumu halen idrak edememiş olduğunun" anlaşıldığını yazdı.
    Gazeteye göre, olgular ve halkın öfkesi Hristofyas'ın başına iş aştı ve gençlerin yoğunlukla yer aldığı kitlesel halk eylemleri, ölü yakınlarının şikayetleri ve süregelen su ve elektrik kesintilerinden bezmiş insanları rahatsızlığı dikkate alındığında Hristofyas'ın popülaritesi diye bir şey kalmadı.

    RUM EYLEMCİLER: KATİL HRİSTOFYAS
    Rum Başkanlık Köşkü önünde her gece yapılan protesto eylemlerinde "Hristofyas - Hain- Katil", "İşe Yaramaz Hristofyas Seç: Hücre Mi Kellaki Mi" pankartlarının dikkat çekici olduğuna işaret eden Politis, elektronik ortamdaki sayfasında yaptığı ve dün öğle saatlerine kadar bin 600 kişinin katıldığı anketten çıkan sonuca işaret etti. Buna göre, Rum halkının yüzde 70'inin Hristofyas'ı; yaşanan trajedinin baş sorumlusu gördüğü ve istifa etmesi gerektiği görüşünde.
    Gazete ayrıca şu ifadeleri kullandı: "Başkan Hristofyas dün Antonis Haralambus'un Limasol'da düzenlenen cenaze törenine, Haralambus'un babasının kendisini ve eşini davet etmesine karşın, katılmaya cesaret edemedi. Hristofyas, başkanlık görev süresini tamamlamayı başarsa bile siyasi açıdan bitti. Solu bekleyen tehlike artık, doğal liderini kaybedip kaybetmeyeceği değil, AKEL'in de onunla birlikte düşüp düşmeyeceğidir. Böyle bir şey Kıbrıs siyasi sahnesi için gerçekten yıkıcı olur. Anayasa temelinde Başkan, vatan hainliğinden suçlu bulunması haricinde istifaya zorlanamaz, görevden alınamaz. Poliviu başkanlığındaki komite kendisine siyasi sorumluluk yüklese bile istifa etmek zorunda değil. Sadece AKEL'e dayanarak görev süresinin sonuna kadar başkanlık görevinde kalabilir. Nitekim Glafkos Kliridis'in başkanlıktaki uzun görev süresinde de böyle olmuştu, ancak o dönem bugünkü gibi acil çözümler gerektiren ciddi sorunlar yoktu."
    Başkan Hristofyas'a koltuğunu kaybetmemesi için tek olanağın DİKO Başkanı Marios Karoyan'ın geniş tabanlı hükümet kurulması önerisi olduğunu belirten gazete,
Karoyan'ın Pazartesi günü itibarıyla Rum Yönetimi Başkanı'na, iki partili koalisyonla devam etmek istemesi halinde kendisiyle işbirliği yapamayacağını bildirdiğini ve geniş tabanlı hükümet kurulmasını önerdiğini ve Hristofyas'tan; siyasi parti başkanları ile basına kapalı görüşmeler yaparak niyetini bildirmesi gerektiğini bildirdiğini yazdı. Habere göre Karoyan, Hristofyas'tan 2013'e kadar koalisyon hükümetinin önüne minimum hedefler koymasını ve bütün partilere, faaliyet alanı ekonomi, Kıbrıs sorununun yönetilmesi, AB dönem başkanlığının başarıyla organize edilmesi ve iç yönetim ile kısıtlı kalacak geniş tabanlı hükümete katkı koyması çağrısı yapmasını istedi.
    DİKO, bu önerisinin kabul edilmemesi halinde, tabanından gelen ağır baskılara uyarak koalisyondan ayrılacak. DİKO'da, böyle bir durumda Hristofyas'ın erken seçimleri ilan etmek zorunda olduğuna inanılıyor.
    AKEL'in kendi adayı ile başkanlığa aday olamayacağına kesin gözüyle bakıldığından, yapılan plan tatbikatlarında, ya DİKO Başkanı Marios Karoyan'ın ya da tek kişilik araştırma komitesi başkanlığına atanan Polivios Poliviu'nun Merkez Sol'un adayı olabileceği kaydediliyor. Poliviu'nun, hukuki bilgisi nedeniyle Kıbrıs sorunu müzakere heyetine katılması için bizzat Hristofyas tarafından davet edildiği ancak bu daveti reddettiği de belirtildi.
    Gazete ayrıca güvenilir kaynaklara dayanarak DİSİ'nin önümüzdeki günlerde kendi çizgisini öne çıkarmaya çalışacağını yazdı. Öte yandan gazete, DİSİ'de, Hristofyas'ın iktidarda kalması ile, AKEL üyelerinin fanatizmi aracılığıyla kutuplaşma taktiğine devam ederse başarılabilecek tek şeyin ülkenin tamamen istikrarsızlaştırılacağı görüşünün hakim olduğunu belirtti.
    DİSİ'nin bu görüşlerinin parti başkanı Nikos Anastasiadis tarafından hafta başı itibarıyla kamuoyu ile paylaşılmaya başlanacağına dikkat çeken gazete, Hristofyas başkanlığında geniş tabanlı hükümet veya ulusal birlik hükümetine katılma ihtimali görmeyen daha küçük partilerin de Hristofyas'ın istifası konusunda ısrar edeceklerini haberine ekledi.