Dolar

34,9548

Euro

36,5888

Altın

3.019,83

Bist

10.058,63

Polisin evinde vurularak ölen genç kız 'uzak atış'la ölmüş

İzmir'de 29 Kasım 2010 tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olan arkadaşı A.K.G.'nin evinde tabancayla kafasından vurularak ölen Çiğdem Şahin'in (20) davasına devam edildi.
       &nbs

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-07-14 16:25:27

Polisin evinde vurularak ölen genç kız 'uzak atış'la ölmüş
İzmir'de 29 Kasım 2010 tarihinde Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru olan arkadaşı A.K.G.'nin evinde tabancayla kafasından vurularak ölen Çiğdem Şahin'in (20) davasına devam edildi.
        İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren adli tıp uzmanı, Çiğdem Şahin'in uzak atış sonucu vurularak öldüğünü söyledi. Müebbet hapis cezası talebiyle tutuklu olarak yargılanan polis memuru A.K.G. ise verdiği ifadede Şahin'in kendi elindeki tabanca ile kendisini vurduğunu söylemişti.
        29 Kasım 2010 tarihinde Konak ilçesi Eşrefpaşa semtinde meydana gelen olayda, ailesiyle Gaziantep'te yaşayan Çiğdem Şahin, internetten tanıştığı, İzmir Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde polis memuru olarak görev yapan A.K.G. ile arkadaş oldu. İnternetten görüşen polis memuru ve Şahin bir süre sonra yüz yüze görüşmeye karar verdi. Çiğdem Şahin, bu amaçla A.K.G. ile görüşmek için İzmir'e geldi.

UZMAN: UZAKTAN ATEŞ EDİLMİŞ
        Duruşmada tanık olarak dinlenen İzmir Adli Tıp Kurumu Uzmanı Dr. Gökhan Batuk, Çiğdem Şahin'in ölü muayenesini kendisinin yaptığını, yanılma olmasın diye merminin giriş çıkış ayrımını yapmadan, bu durumu kayıt altına aldıklarını belirtti. Cesedin Adli Tıp Kurumu'na getirilmesi sonrası heyet olarak otopsi yaptıklarını dile getiren Batuk, "Hem haricen hem de kafayı açtığımızda kafatası kemiklerini inceleyerek mesleki bilgilerimiz ve teknik bilgiler gereğince giriş çıkış ayrımı yaptık. Kafanının sağ tarafındaki yaralanma yerinin giriş deliği, sol taraftaki yaranın ise merminin çıkış deliği olduğunu saptadık. Ayrıca her otopside yaptığımız gibi atış mesafesini saptamaya yarayacak bulguları araştırdık. Bulgularda, namlunun ucundan çıkan yanmış-yanmamış barut taneleri ya da patlama ile çıkan is artıklarının cildin üstünde ve altında olmadığını gördük. Bu bulgular doğrultusunda atışın uzak atış olduğu görüşüne vardık. Uzak atış, tabancalar için tahminen 45 santimden sonraki atışlardır. Atış artıklarına rastlanabilmesi için ya bitişik olması lazım ya da yakın atış olması lazımdır. Onun için maktulde atış artıklarına rastlayamadığımızdan dolayı uzak atış olduğuna karar verdik." dedi.

SANIK POLİS: KENDİSİNİ VURDU
        Kendisini savunan sanık polis memuru A.K.G. ise Çiğdem Şahin'le eğlenmek üzere dışarı çıktıklarını ve birlikte alkol aldıklarını iddia etti. İfadelere göre, A.K.G. ve Çiğdem Şahin daha sonra A.K.G.'nin Eşrefpaşa semtinde bulunan evine geldi. Evden kısa bir süre sonra bir el silah sesi geldi. Olay yerine gelen sağlık ve polis ekipleri genç kızı kafasından vurulmuş kanlar içinde buldu. Ambulansla hastaneye kaldırılan Çiğdem Şahin yapılan tüm müdahalelere rağmen 6 gün sonra öldü.
        Polis memuru A.K.G., yaptığı savunmada, Çiğdem Şahin'in belindeki beylik tabancasını kaptığını ve kaza sonucu kendi kendini kafasından vurduğunu iddia etti. A.K.G., "Üç veya dört kez benim evime geldi. Çiğdem ilk zamanlarda evlenmek için ısrar ediyordu. Ben kendisiyle evlenmek istemedim. Daha sonra Dilek adlı arkadaşımla tanıştım. Onunla arkadaşlık yapmaya başladım. Çiğdem, Dilek'i istemiyordu. Çiğdem benim telefonumdan Dilek'e telefonla mesaj atmış, tehdit ve hakaret etmiş. Olay öncesi Çiğdem Şahin ile birlikte Vali Konağı'nın karşısında alkol aldık. Eve gitmek için otomobile binip yola çıktık. Yolda Dilek iki kez beni aradı, telefonu meşgule aldım. Çiğdem, elimden cep telefonumu aldı. Neden hala Dilek'le birlikte olduğumu sordu. Dilek'le ayrılmazsan ya seni vururum ya kendimi vururum dedi. Valizlerini arabadan alıp eve taşıdım. Kapıyı açmak için eğilip, kalkacağım sırada Çiğdem belimden tabancayı aldı. İçeri girip, koltuğa oturdu. Silahı bana vermesini istedim. Ama silahı vermedi. Silahı bir bana bir kendisine doğrultuyordu. Silahı sağ eliyle sağ tarafına doğru eğerken birden patladı. Polis imdat telefonun arayıp, arkadaşım kaza neticesi kendini vurdu, ambulans gönderin dedim." şeklinde ifade verdi.
        Mahkeme heyeti, sanık polis memurunun tahliye talebini reddederek duruşmayı erteledi.
SON VİDEO HABER

Polis memuru, ölümüne neden olduğu gencin ailesinden af diledi

Haber Ara