Güreşte son iki yılın şampiyon gözünü 3. altına dikti
Grekoromende son iki yılın altın adamı Selçuk Çebi, gözünü üçüncü dünya şampiyonluğuna dikti.
Güreşte 2009 ve 2010 yıllarında üst üste iki kere dünya şampiyonu olarak büyük sükse yapan Selçuk Çebi, İstanbul'da yapılacak ol
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-30 08:25:12
Güreşte 2009 ve 2010 yıllarında üst üste iki kere dünya şampiyonu olarak büyük sükse yapan Selçuk Çebi, İstanbul'da yapılacak olan dünya şampiyonasında üçüncü altın madalyayı kazanmanın şart olduğunu söyledi.
İstanbul'da 12 - 18 Eylül tarihleri arasında yapılacak Dünya Güreş Şampiyonası'nda üst üste üçüncü defa altın madalya kazanmak için geceli gündüzlü çalışan milli güreşçi Selçuk Çebi, şampiyonanın İstanbul'da yapılacak olmasını hem avantaj hem dezavantaj olduğunu söyledi.
Neden avantaj ya da neden dezavantaj olduğunu yorumlayan Çebi, avantajların ağır bastığını söyledi. Gerek kendisi gerek diğer güreşçi arkadaşlar üzerinde bu yüzden bir baskı oluştuğunu ve insanların büyük bir beklenti içine girdiğini, ifade eden Çebi, Türk halkının kendisine vereceği destekle İstanbul'da üçüncü dünya şampiyonluğunu yakalayacağına inandığını söyledi.
SAKATLIĞI TAMAMEN GEÇTİ
Bu yıl yapılan Avrupa Şampiyonası'nda kaburgasından sakatlanarak şampiyonaya veda etmek zorunda kalan Çebi, yoğun bir tedavinin ardından eski sağlığına kavuştu.
Sakatlıktan tamamen kurtulduğunu ve eski formuna kavuşmak için bu sıralar en yoğun yüklenme dönemini geçirdiklerini belirten şampiyon güreşçi, "Çok şükür sakatlıktan kurtuldum. Dünya şampiyonası için şu anda en yoğun yüklenme dönemini yaşıyoruz. Her geçen gün formumu üst seviyeye çıkarıyorum. Şampiyona anında en ideal pozisyonda olmaya çalışacağım." dedi.
KURTDERELİ GİBİ KONUŞTU
Her ne olursa olsun başarmak için inanmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Selçuk Çebi, "Eğer siz şampiyon olmak istiyorsanız önce kafa olarak kendisini buna inandırmalısınız. Ardından çok iyi bir çalışma programı yaparak fiziksel olarak en iyi seviyeye gelmelisiniz. Başarmak için inanmak sonuca yüzde 70 etki yapıyor. Geriye kalan yüzde otuzluk kısım ise iyi antrenman yapmaktır. Ben önce inanıyorum ardından çalışıyorum." diye konuştu.
2009 yılında Danimarka'da, 2010 yılında ise Moskova'da şampiyon olduğunu belirten Selçuk Çebi, "Ben mindere çıkarken arkamda 70 milyonluk bir Türk milletini temsil etmenin mesuliyetiyle hareket ediyorum. Ve ben biliyorum ki bu millet, bana dualarıyla destek oluyor. Bu da beni daha güçlü kılıyor." diye konuştu.
STİLİN EN ZORLU KİLOSUNDA MÜCADELE EDİYORUM
Gerek Türk gerek dünyadaki insanın fiziki yapısının 75 - 80 kilo dolaylarında bulunduğunu bundan dolayı 74 kilonun en zorlu sıklet olduğunu dile getiren Selçuk Çebi, diğer sıkletlere göre kendisinin çok daha fazla maç yaptığını söyledi.
İstanbul'da yapılacak olan şampiyonada en az 10 rakibinin dünya şampiyonu olabilecek kapasitede isimlerden meydana geldiğinin altını çizen başarılı güreşçi, "74 kilo, deyim yerindeyse belalı bir sıklet. Birbirine denk çok rakip var. Benim kilomda herkes birbirine yenecek kapasitede. Küçük farklılıklar şampiyonu ortaya çıkaracak. Bir bilemediniz iki puan farklarla maçlar sona eriyor. O anki moral ve motivasyonu iyi olan aradan sıyrılıp kürsüye çıkar." dedi.
SPORU BIRAKMA YAŞI YÜKSELDİ...
Son yıllarda güreşte spora veda etme yaşının daha ilerilere taşındığını bunun sebebinin ise sporcunun kendisine iyi bakmasının yanı sıra imkanların üst seviyeye çıkmasından kaynaklandığını belirten Çebi, şu yorumda bulundu:
"Bizden bir önceki kuşak 30 civarlarına geldiği zaman spora veda ediyordu. Oysa bugün 30 yaş bir sporcu için en verimli dönem. Bizim dönemimizde 35 yaşına kadar güreşebilirsiniz."
ZİRVEDE BIRAKMAK İSTİYORUM
İstanbul'da yapılacak dünya şampiyonasında en büyük hedefinin altın madalya olduğunu bir kez daha tekrarlayan Çebi, bunu başarması halinde Türk spor tarihinde üst üste üç dünya şampiyonluğunu kazanan tek sporcu olma onurunu da elde edeceğini söyledi.
Yıllarca Şeref Eroğlu'nun yedeğinde beklediğini ve bu durumun kendisini daha tecrübeli bir hale soktuğunu ifade eden şampiyon güreşçi, "Şeref abi spor yaşantısı boyunca belki 10-12 defa dünya şampiyonalarına katılmasına rağmen 1 defa altın madalya kazandı. Ben ise ilk dünya şampiyonasında altın madalya kazandım. Ardından ikinci dünya şampiyonluğunu elde ettim. Belki bana şans verilseydi, ülkeme daha çok madalya kazandırabilirdim." diye konuştu.
Londra Olimpiyatları'nda altın madalya kazanarak spor yaşantısına zirvede veda etmeyi hedeflediğini söyleyen Çebi, bunu başaramaması halinde 2016 Rio Olimpiyatları'na kadar güreş yapmak istediğini ve olimpiyatlarda altın madalya kazanarak güreşe veda etmenin kendisine daha çok yakışacağını sözlerine ekledi.
İYİ BİR TAKIMIZ, İMKANLAR DA ÇOK İYİ
Türkiye'nin grekoromen stilde çok iyi bir kadroya sahip olduğunu, dünya şampiyonasında mindere çıkacak 7 güreşçinin de kaliteli isimlerden meydana geldiğini iddia eden Selçuk Çebi, "2009 yılında Danimarka'da dünya şampiyonu olduk. Bir yıl sonra Moskova'da bu defa ikinciliğe düştük. Hedef yeniden dünya şampiyonluğu. Kendi evimizde bize takım şampiyonluğu yakışır" diye konuştu.
Devletin son dönemlerde özellikle ödül yönetmeliğinde yaptığı değişiklerin amatör sporcuyu çok iyi bir pozisyona getirdiğini ayrıca başarılı sporcuların yine devlet tarafından korunup kollandığını dile getiren Selçuk Çebi, "Bugün bizlere verilen ödüller, dünyanın hiçbir yerinde verilmiyor. Sporu destekleyen ve teşvik eden bir anlayış var." dedi.
Hiçbir zaman ödül için spor yapmadığını insanların gönlünde taht kurmanın kendisini çok daha mutlu kıldığını açık yüreklilikle ifade eden Çebi, Türkiye için başarılı sonuç elde etmenin maddi bir karşılığının olmadığını söyledi.
Güreşin çok zor ve fedakarlık gerektiren bir spor olduğunu, başarının kolay gelmediğini, özel ve aile yaşantısından taviz vererek bu sonuçlara ulaştıklarını ifade eden Selçuk Çebi, güreşten kazandıklarıyla gayrımenkul satın aldığını belirterek sözlerine nokta koydu.
SON VİDEO HABER
Haber Ara