Gaziantep,Ortadoğu'ya deneyimlerin aktarılması için şantiye kent olacak
AK Parti Gaziantep Milletvekili Ali Şahin, Gaziantep'in Türkiye'nin Ortadoğu için çok önemli bir geçiş kapısı olduğunu vurgulayarak, "Gaziantep, Ortadoğu'daki dönüşüm sürecinde bizim deneyim ve tecrübelerimizin o bölgeye aktarılması noktasında bir şa
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-21 12:02:02
Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı olan ve 12 Haziran seçimlerinde AK Parti'den Gaziantep milletvekili seçilen Ali Şahin, seçim sonuçları ile Ortadoğu ve Suriye'de yaşanan iç karışıklıkları değerlendirdi. Seçimlerin ardından bekledikleri ve umut ettikleri hedeflere ulaştıklarını kaydeden Şahin, 12 milletvekilliğinin 9'unu alarak, AK Parti Türkiye genelinde olduğu gibi Gaziantep'te de büyük bir başarı elde etmiş durumda. Bundan sonraki süreçte 9 değil, diğer partilerden seçilen arkadaşlarla birlikte 12 milletvekili olarak, parlamento ortamında, Gaziantep'in daha da büyümesi, daha da istikrarlı bir kent olması, lider ve marka kent haline gelmesi yönünde gayret içerisinde olmayı hedefliyoruz." diye konuştu.
"ORTADOĞU İÇİN BÜYÜK AVANTAJA SAHİBİZ"
Ortadoğu'da bir dönüşüm sürecinin yaşandığını ve gelecekte de bu bölgede halk iradesinin yönetimlere yansıdığını göreceklerini kaydeden Şahin, "Demokratik değerlerin ve demokrasinin hakim olduğu Ortadoğu ile yüz yüze bulunacağız. Bunun önünde hiçbir engel duramaz. Özgürlük hareketleri başlayınca bunun önünde herhangi bir gücün durması geçmiş dünya tarihi incelendiğinde de zaten görülecektir ki; hiçbir güç halk iradesinin karşısında duramıyor. Ama bizim Türkiye olarak temennimiz şudur ki bir an önce Ortadoğu'daki bu dönüşüm sürecinin, bu sancılı sürecin atlatılması ve istikrarın Ortadoğu'da hakim olması. Halk iradelerinin yönetimlere yansıdığı maksimum düzeyde insan hak ve özgürlüklerinin yükseldiği, pozitif değerlerin hakim olduğu bir Ortadoğu ile karşı karşıya bulunmak isteriz. Açıkçası bu süreçte hem Türkiye hem Gaziantep'e çok büyük önem ve misyon düşüyor." şeklinde konuştu.
Öğrencilik yıllarında Pakistan'dayken, Orta Asya'da da aynı dönüşüm sürecinin başladığını hatırlatan Şahin, "Bu dönüşüm sürecinden sonra biz, o bölgede de büyük bir boşluğun, demokratik anlamda, özgürlükler anlamında büyük bir boşluğun olacağını ve bu boşluğun kimler tarafından nasıl doldurulacağını önem arz edeceğini hep gündemde tutuyorduk. Nitekim o dönemlerde Orta Asya'da oluşan o boşluğu biz Türkiye olarak gereği gibi dolduramadık. Başkaları doldurdular. Ancak Ortadoğu'nun dönüşüm sürecinde Türkiye bir çok avantaja sahip. Biz bu avantajları kullanabilmeliyiz. Türkiye o yıllardan çok daha güçlü bir ülke. O yıllardan daha güçlü bir nüfus gücüne sahip. Ekonomik anlamda, siyasi anlamda yakın coğrafyasına tesir edebilecek güçlü dinamiklere sahip görünüyor. Şimdi bizim Türkiye olarak deneyimlerimizi, tecrübelerimizi Ortadoğu halklarının yararına, faydasına olmak üzere nasıl aktarabiliriz, bunun biraz düşüncesi içerisindeyiz. Bu anlamda zaten son birkaç senedir Türkiye ile Ortadoğu toplumları arasında ortak ilişkiler var. Gelişen pozitif ilişkiler var. Türkiye zaten deneyimlerini ve tecrübelerini, düşüncelerini, Ortadoğu ülkeleriyle paylaşma aşamasında." ifadelerini kullandı.
"GAZİANTEP'İN ROLÜ BÜYÜK"
Gaziantep'in Türkiye'nin Ortadoğu için çok önemli bir geçiş noktası olduğunu dile getiren Şahin, "Gaziantep özellikle bu Ortadoğu'daki dönüşüm sürecinde bizim deneyim ve tecrübelerimizin Ortadoğu'ya aktarılması noktasında bir şantiye kent olacaktır diye düşünüyorum. Bu anlamda zaten gerek siyasi çevreler, gerek iş çevreleri, gerek sivil toplum örgütlerimiz belli bir oranda misyon üstlenmiş durumdalar ancak bunu bizim daha profesyonel hale getirmemiz gerekiyor. Özellikle kadınlarla ilgili meselelerde, çocuklarla ilgili meselelerde olsun, Ortadoğu toplumlarıyla birlikte ortak projelerin hayata geçirilmesi buradaki deneyim ve tecrübelerimizin onlarla paylaşılması adına çok önemli." açıklamasında bulundu.
Bu açıdan Gaziantep'te sivil toplum örgütlerinin daha da güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Şahin, şöyle devam etti: "Önümüzdeki çağ gerçekten de sivil toplum çağı olacak. Bütün kültürel etkileşimler, sivil toplum örgütleri üzerinden gerçekleşecek. Bu anlamda var olan sivil toplum örgütlerimizi daha da güçlendirmemiz gerekiyor. Eksik olan örgütleri de oluşturarak Ortadoğu üzerinde olumlu etkiler bırakabilmek adına bir takım ortak projelerin kurgulanması gerekiyor. Ben Ortadoğu'daki özellikle Suriye'deki dönüşüm sürecinin yakın gelecekte mutlaka son bulacağını ve gelecekte hem Türkiye hem Ortadoğu hakları açısından daha aydınlık, daha parlak, daha istikrarlı, daha müreffeh bir Ortadoğu ikliminin oluşacağını düşünüyorum. Tabi bu süreçte sanayicilerimizin olumsuz etkilendiğini görüyoruz ancak bunun geçici bir travma olduğunu, yakın bir gelecekte bugünkünden ve geçmişten daha iyi şartlarda bir Ortadoğu zemini bulacağımızı söyleyebilirim."
SON VİDEO HABER
Haber Ara