"Kim köprüleri atıcı davranırsa halk nezdinde itibar kaybeder, çok yanlış yapar"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin desteklediği bağımsız milletvekillerinin Meclise girmeyeceğine ilişkin yapılan açıklamalar konusunda, "Kim köprüleri atıcı davranırsa, hem halk nezdinde itibar kaybeder, hem çok yanlış
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-20 19:16:27
Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde ki Ankara Üniversitesi Solistleri tarafından verilen konsere gelişinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Gül, seçimin geride kaldığını ve Türkiye'nin önünde önemli meseleler bulunduğuna dikkat çekti. Meseleleri memleketin sahipleri, halkın yetki verdiği insanların yoluna koyacağını vurgulayan Gül, bu ortamın yaklaştığını ifade etti. Seçimin sıcaklığının, heyecanının, duygusallığının ortadan kalkması için zamana ihtiyaç olduğuna dile getiren Gül, bu süre içinde herkesin onu da yaptığına inandığını kaydetti.
Meclis açıldığında herkesin büyük bir sorumluluk duygusu içinde Türkiye'yi daha güçlü yapmak ve halkın beklentilerini karşılamak için işbirliği yapacağının altını çizen Gül, milletvekillerinin yemini konusunda ise, "Herkes yemin edecek, herkes milletvekili olacak. Sonra farklı görüşlerin, bölgelerden gelecek sorunların tartışılabilmesi lazım. Ortada büyük bir imkan var. Bu büyük imkan nedir? Türkiye'de demokrasinin nasıl çalıştığını, nasıl kökleştiğini gösteriyor. En farklı, aykırı fikirleri olanların bile arkasında belli bir halk desteği varsa Meclis'e gelebildiğini gösteriyor. Bu, Türkiye'de tıkanıklığın olmadığını, bütün yolların açık olduğunu, herkesin demokratik bir süreç içerisinde TBMM'ye gelebildiğini gösterir. Buraya gelen insanların onun mehabetine uygun hareket etmesi lazım, her şeyden önce. Herkesin önce bunu bilmesi lazım ki, orada söylediği dikkate alınabilsin. Bunların olabilmesi için de her şeyden önce herkesin usule, metoda uygun davranması gerekir. Kim köprüleri atıcı davranırsa hem halk nezdinde itibar kaybeder hem çok yanlış yapar. Çünkü konuşma ortamını zehirlemiş olur. Buna hiç müsaade etmemek gerekir. Eminim ki, ben kimsenin yapmayacağı kanaatindeyim. Bu dersler eskiden çok alındı. Şimdi temiz bir başlangıç olmalı ve hep beraber halkın seçtiği parlamentoya saygı göstermek gerekir." karşılığını verdi.
Sandıkların saat 17.00'de açıldığını ve Türkiye'nin seçim sonucunu saat 21.00'de gördüğünü ifade eden Gül, bunun Türkiye'nin nereden nereye geldiğine bir örnek olduğunu söyledi. Seçime katılım oranının yüzde 87 olduğunun ve halkın yüzde 95'inin iradesinin Meclise yansıdığını anlatan Gül, "Demokrasinin iki ilkesi çok konuşulur. Katılımcı demokrasi ve temsili demokrasi. Türk halkı bu iki terminolojiyi gerçekleştirdi. Bundan sonra yapılacak şey nedir? Herkesin farklı fikri, düşüncesi neyse, otursun, konuşsun." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kaset iddialarıyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine de Gül, bu konuda söyleyeceklerini söylediğini belirtti. Yeni dönemde bir uzlaşma ihtiyacı doğması halinde üzerine düşen bir görev olursa devreye girip girmeyeceğinin sorulması üzerine Gül, gerekmesi halinde gireceğini vurguladı. Gül, Meclisin açılışında yapacağı konuşmasında ise Türkiye'nin o günkü ihtiyaçları ve dikkat çekmek istediği konuları ifade edeceğini kaydetti.
"ESAD, NET KESİN KONUŞMALI"
Cumhurbaşkanı Gül, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın açıklamalarını izlediğini belirterek, "Anayasa reformu olurken hatırlarsanız Türkiye'de, daha doğrusu bir paket geçmişti. O zaman bazıları evet güzel ama yeterli değil demişlerdi. Biraz doğrusu öyle gördüm. Kendisini de bildiğim için yapmak istiyor ama daha net, kesin söylemesi lazım. Demesi lazım ki artık herşey değişti, çok partili sisteme geçiyoruz. Suriye halkının iradesi neyse herşey ona göre düzenlenecektir ve bunun da öncülüğünü bu süreci bu geçişi de ben yapacağım dediği andan itibaren bütün olayların önüne geçebileceği ve herşeyi kontrol altına edebileceğini tahmin ediyorum. Belki bunları satır aralarında söylüyor gördüğüm kadarıyla ama açık söylemesi lazım. Artık zamanı geldi. Her yerde olduğu gibi Suriye halkı da birikimi olan medeni, görgülü bir halk. Yapacağımız şey çok partili sisteme geçeceğiz, bütün evrensel demokratik kriterlere uygun seçimleri yapacağız ve halk ne diyorsa bundan sonra o olacak. Bu değişime ben önderlik yapıyorum, dediği andan itibaren hem toparlar, hem kendisi ülkesine en büyük hizmeti yapmış olur." değerlendirmesinde bulundu.
Haber Ara