Diyanet, Almanya'da yeni dönem yapılanmasını Türk STK'larla istişare etti
Diyanet İşleri Başkanlığı, Almanya'da yeni dönemdeki yapılanma ve hizmetleri Türk sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) istişare etti. Çok sayıda STK temsilcisinin katıldığı toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Özafşar, "Almanya'
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-09 11:58:45
Diyanet İşleri Başkanlığı, Almanya'da, yeni dönemdeki yapılanmasını ve yürütülecek olan din hizmetlerini, Türk Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile istişare etti. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. M. Emin Özafşar ve Dış İlişkiler Dairesi Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı'nın da katıldığı toplantı Köln'deki Barcelo Hotel'de yapıldı. "Almanya'daki dini gelişmeler, ihtiyaçlar ve öneriler" konulu toplantıya Türk STK'ların yöneticileri ve işadamlarından oluşan çok sayıda isim katıldı. Açılış konuşmasını yapan Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Ali Dere, Avrupa'da ve Almanya'da bir yanda İslamla ilgili tartışmalar, bir yanda İslamla ilgili kurumsallaşma ve kurumsallaştırma çabaları çabaları olduğunu belirterek, "İslam'la ilgili bir dizi eleştiriler de geliyor. Bizlerin İslam'ı nasıl anlayıp yorumladığımız burası için bilinmesi gereken bir unsur. Zira burada pek çok önyargı veya yanlış bilginin olduğunu biliyoruz. Başkanlığın burada sunmuş olduğu din hizmetlerinin arkasındaki gayenin, bir başka ülkerin Almanya'nın iç işlerine, din işlerine karışma gibi yorumlandığını da çok sık duyabiliyoruz. Başkan Yardımcımızın açıklamaları tartışmalara ışık tutacak mahiyette olacaktır." dedi.
Türkiye'nin Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa ise Türkiye'den gelen üst düzey bürokratların, kendi çalışmalarıyla ilgili, STK'larla fikir teatisinde bulunmalarının pek de alışık olunmayan ancak güzel bir uygulama olduğunu vurguladı. Basa, "Almanya'daki Türk toplumu olarak 11 Eylül saldırılarından sonra son derece rahatsız edecek, garip bir tartışma içinde kendimizi bulduk. 1.3 milyon satan bir kitap Türklerin genetik olarak geri zekalı olduğunu söylüyor. 10 sene önce söylenseydi toplumda kıyamet koparacak ifadelerdi, ama artık bunların merkezin görüşü haline geldiğini görüyoruz. Bizimle değil, bizim hakkımızda konuşulmadığı için sorun var. Burda STK'lara büyük görev düşüyor." ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. M. Emin Özafşar ise katılımlarından dolayı STK yöneticilerine teşekkür ederek, Başkan Görmez'in selamlarını iletti. Özafşar, "80-90 ülkede doğrudan veya dolaylı hizmetlerimiz var. Bunların yarısı Almanya, diğer yarısı geriye kalanlara tahsis ediliyor. Almanya'da çok önemli projeler, gelişmeler, teşkilatlanmalar söz konusu. Önümüzdeki dönemdeki hizmetleri planlamak bakımından, buradaki önerileri, eleştirileri, bilgi birikimini, sizi yakından dinlemek istedik." dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili 2010 yılında bir teşkilat yasası çıkarıldığını bildiren Özafşar, bu bağlamda yeniden yapılanma çalışmaları yaptıklarını kaydederek, "Millet önden gitmiş, her zaman öyle oluyor, devlette arkadan yetişmek için çaba sarf etmiş. 70'lerin sonunda yurt dışına ilk defa temsilci göndermişiz. Şimdi dünyanın globalleşmesiyle yeni hizmet talepleri var, İslam dünyasından hizmet talepleri var." diye konuştu.. Almanya'ya gelen ilk nesillerin kendi kendini örgütlediğini hatırlatan Özafşar, "Siz onların temsilcilerisiniz. Bizde kendi kültür mirasımızda, medeniyet birimi ve kendi hümanizmamızla bu kültüre, bu coğrafyaya katkı yapmak istiyoruz. Kendi potansiyellerimizi açığa çıkarmak istiyoruz. Bunu modern yapılar ve modern zamanın dili ile yapacağız." dedi.
Son iki ay içinde Avrupa'daki tüm ülkelerde çalışma toplantıları yaptıklarını belirten Özafşar, "Yeni yapılanma için, Danimarka, İsveç, Norveç'te yeni yapılar, dernekler, vakıflar kurduk. Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, İsviçre, Avusturya, Amerika ve Kanada çalışmasıyla hizmetimizin batı yakasında önemli bir coğrafyayı gözden geçirdik. En sonunda Almanya'nın bakış açısını görelim arzu ettik. Diyanet'in yurt dışında yürüttüğü hizmetler milletin talebi üzerine gerçekleşen hizmetlerdir. Diyanet, kilise benzeri bir yapıyı ortaya koymaz. Diyanet, bir dini otorite kurumu değildir, sadece din hizmetlerinin teşkilat yapısını ortaya koyar, ama din anlayışı konusunda mutlak otorite hiç değildir. Din tabiatı itibariyle sivildir, millete aittir. İslam'ın otoritesi İslam dininin bilgisidir." dedi. Özafşar ayrıca, Diyanet'in çalışma, imam yetiştirme tarzlarının dünyanın ilgisini çektiğini ve başta İslam dünyası olmak üzere bir çok ülkenin bunu öğrenmek için kendilerine başvurduklarını aktardı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara