'Seni seviyorum' sözü eşlerarası sevgi bağını güçlendiriyor
Manavgat Sağlık Derneği (MASADER), ilçede boşanmaların önüne geçmek için aileleri bilgilendiriyor. Her hafta düzenli olarak gerçekleştirilen 'Aile İçi Sağlıklı İletişim' konferanslarıyla eşler arası diyaloğa dikkat çekiliyor.
Bu kapsamda, son ol
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-06-01 10:59:12
Bu kapsamda, son olarak MASADER aile iletişim uzmanı Arif Özutku, Özel Sema Koleji konferans salonunda aileleri, aile içinde sağlıklı iletişim konusunda bilgilendirdi. Ailenin temelini eşler arası sevgi, saygı ve güven duygusunun oluşturduğu bilgisini veren Özutku, eşlerin aile içinde huzur ve mutluluğu sürekli sağlamasında birbirlerine karşı 'seni seviyorum' sözünü söylemekten kaçınmamaları gerektiğini söyledi.
Genelde erkeklerin eşlerini sevmesine rağmen, aile içinde otoritemi kaybederim korkusuyla hanımlarına 'seni seviyorum' sözünü söylemeye yanaşmadıklarını anlatan Özutku, karşılıklı sevgi dili sözcüklerinin eşler arası güveni pekiştireceğini kaydetti. Özutku, "Huzurlu ve mutlu ailenin temelini sevgi dili oluşturur. Özellikle erkekler, çalıştığı iş yerindeki sorunlarını eve taşımasın. Ev, erkeğin de bayanın da sığınacağı biricik sevgi limanı. Bu limanın huzurunun iş yerinin sorunlarını taşıyarak bozmayalım. Beyler iş yerindeki çözülmesi gereken problemleri çözüme kavuşturmak için eve dosya getirmesin. Evin hanımının da çocukların da babalarının yüzünü görme ve konuşmaları en doğal hakkı. Ailenin en doğal hakkını, baba, elinde getirdiği iş dosyalarıyla bozmaya hakkı yok. Eşler öfkeli anlarında kesinlikle aile ile ilgili bir karar vermemeli. Kutsal aile yuvasını zedeleyecek 'seni boşarım', 'artık bu iş seninle olmuyor', 'inceldiği yerden kopsun', 'dünyada ilk ve tek boşanan çift biz değiliz' ve 'hayatımı kararttın' gibi sözler söylenmesin. Bu sözlerin şakası yoktur. Şaka ile birlikte söylense bile tıpkı bumerang gibidir. Bulur, söyleyen kişiye çarpar." diye konuştu.
Eşler arası sorunlarda hata yapan tarafın özür dilemesinin bir zaaf ve otorite kaybı olmayacağının altını çizen Özutku, aile yuvasında eşler arası üstünlüğün olmadığını ve erkeğin de bayanın da kendine özel konumları olduğunu kaydetti. Bazı ailelerde evin erkeğinin eşini haksız yere kalbini kırmasına rağmen otoritem kaybolur düşüncesiyle özür dilemeye yanaşmadığını belirten Özutku, bu zihniyetteki kişilerin genelde huzursuzluk çıkartarak, konuyu boşanmaya kadar götürdüğünü söyledi. Özutku, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özür dilemek de bir erdemdir. Özür dilemek eşler arası güven bağını kuvvetlendirir. Özür dilersem eşim beni boyunduruğu altına alır, aile içinde otoritem kabolur düşüncesi yanlış bir düşünce. Aile içi bir savaş alanı değil ki kazananı, kaybedeni olsun. Aile içinde eşler arası iletişimde sürekli benim dediğim olsun diyen taraf her zaman huzursuzluk çıkarır. Eşler arası sorunlarda haksız olanın özür dilemesi gerekir. Bu özür dileme ona bir şey kaybettirmez. Daha da ailecek sevgi bağlarını güçlendirir. Baba, erken eve gelince ben çok yorgunum sizinle uğraşacak vaktim yok dememeli. Eşinin halini hatırını sorduktan sonra en az 20 dakika gün içinde yaşadıklarıyla ilgili konuşmalarını dinlemesi gerekir."
Manavgat Nüfus Müdürlüğü verilerine göre, ilçede 2010 yılında 527 aile şiddetli geçimsizlikten ötürü boşandı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara