Aktar: AB genişleme yorgunluğu denilen sebebi belli olmayan rahatsızlığa kapıldı

Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Cengiz Aktar, Avrupa'nın geleceğinin bölgesel işbirliklerinde olduğunu söyledi. Prof. Aktar, Avrupa Birliği (AB)'nin genişleme yorgunluğu denilen, sebebi belli olmayan vahim bir rahatsızlığa kapıldığını, bunun tedavisinin olmadığını belirtti.

Osmangazi Belediyesi ve Avrupa Şehirler Birliği (EUROCITIES) işbirliği ile düzenlenen 'Avrupa Genişlemesi ve AB Komşuluk Politikası İçin Kentlerin Diyaloğu' semineri Bursa'da başladı.
Almira Otel'de gerçekleştirilen ve Avrupa ile yakın coğrafyasından 40'ı aşkın ülke temsilcisinin katıldığı seminerin açılışında konuşan Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, belediye olarak Avrupa kentleriyle çeşitli işbirliği çalışmaları yürüttüklerini anlatırken, düzenlenen seminerin de bu çalışmaların devamı olduğunu anlattı.
Bursa'ya gelen konuk ülke temsilcilerinin, hem kenti tanıma fırsatı bulacaklarını hem de birbirleriyle iletişim kuracaklarını dile getiren Dündar, "Türkiye, Avrupa ile Asya arasında stratejik bir noktada yer alıyor. Bir yandan AB üyesi olmak için çaba sarf ederken bir yandan da Asya ile bağlantıyı kuruyor. Bu özelliği ile Türkiye AB için çok farklı partner olacaktır. AB, Ortadoğu ve Asya'ya Türkiye üzerinden açılımlarını yapabilir diye düşünüyorum." dedi.
'AB Genişlemesi ve Avrupa Komşuluk Politikasındaki Mevcut Sorunlar ve Gelecek Tehditler' konulu giriş oturumunda konuşan Prof. Dr. Cengiz Aktar ise Avrupa Birliği'nin genişleme yorgunluğu denilen ve sebebi belli olmayan vahim bir rahatsızlığa kapıldığını ve bunun tedavisinin olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin, 1959 yılından beri AB'nin en eski ve sabit adayı olduğunun altını çizen Aktar, buna karşılık, Türkiye'nin hala bir korku nesnesi, diniyle kültürüyle sindirilemeyen bir ülke durumunda olduğuna vurgu yaptı.
Üyelik sürecini anlatan ve AB'nin 2014-2020 yıllarını kapsayan planında Türkiye'ye yer verilmediğine dikkati çeken Aktar, üyelikle ilgili gelişmelerin ancak bu tarihten sonra olabileceğini anlattı. AB ülkelerinin artık genişlemeye sıcak bakmadıklarını ifade eden Aktar, Avrupa'nın artık kendi gölgesinden korkar bir hale geldiğini ve bu nedenle genişleme yorgunluğunun derinleşerek kronik bir hale döndüğünü dile getirdi.

BÖLGESEL İŞBİRLİKLERİNİN ÖNEMİ
Bu olumsuzlukların aşılmasında, kentler arası ve bölgeler arasındaki işbirliklerinin artırılması gerektiğini vurgulayan Aktar, "Türkiye'de bölgesel yönetimler yok. Yeni yeni çalışmaları yürüyor. Bu süreçte 26 bölge oluşturuldu ve kalkınma ajansları kuruldu. Bursa ile Almanya'nın Hessen kenti arasında ilk kez bir işbirliği anlaşması yapıldı. Bundan sonra diğer bölgelerde bu tür anlaşmalar yapacak. Bu Türkiye için yeni ama çok önemli bir adım." diye konuştu.
Uluslararası seminerin ilk oturumunda Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkan Yardımcısı Gaye Doğanoğlu, Hırvatistan Belediyeler Birliği temsilcisi ve Medulin Belediye Başkanı Goran Buic ile Türkiye Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Hayrettin Güngör, 'AB Genişlemesi, Aday Ülkelerdeki Şehirlere Ne Getirir' başlığı altında düşüncelerini aktardı. Seminerin ilk gününde 'Şehirler İçin Mali Fırsatlar' ve 'AB'de Kentler Ağı ve Diyalog' oturumları gerçekleştirildi.

KATILIMCI ÜLKELER
Uluslararası 'Avrupa Genişlemesi ve AB Komşuluk Politikası İçin Kentlerin Diyaloğu' seminerine katılan ülke delegasyonları şöyle: AB'den Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsveç, Birleşik Krallık.
Aday ülkelerden Makedonya, Hırvatistan, İzlanda, Türkiye. Avrupa Komşuluk Politikası'ndan Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Mısır, Gürcistan, Ukrayna. Balkan ülkelerinden Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova ve Sırbistan.