Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Sen namertsin (2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Ürdün Kralı'na devlet uçağı ile davetiye gönderdi' iddiasını sert sözlerle yalanladı. Erdoğan, "Ya böyle hayasızlık olur mu? Sonra bazı yayın organları diyor ki; 'Başbakan böyle konuşmamalı'. Ha konuşmayayım da ondan sonra alın bunu da kullanın. Ben şimdi bu Kılıçdaroğlu'na diyorum ki, eğer sen dürüstsen, mertsen çık bunu açıkla. Sen namertsin. Sen dürüst değilsin. Ya sen hangi çağda yaşıyorsun? Özel uçakla davetiye mi gönderilirmiş ya? Böyle saçmalık mı olur?" dedi.

Yozgat'taki mitingde halka seslenen Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Sayın Kılıçdaroğlu, siz Alevi kültüründen geliyorsunuz. Bütün ömrünüz boyunca Kahramanmaraş, Çorum, kanlı 1 Mayıs olaylarından dolayı siz bu emekli siyasetçiyi suçlamadınız mı? Şimdi o suçladığınız zatla, onun kefil olduğu adaylarla siyaset yapıyorsunuz. Peki, bunu Alevi kardeşlerimize nasıl izah ediyorsunuz? Bunlar statükonun iki bekçisi. Bu CHP 27 Mayıs müdahalesine çanak tuttu, merhum Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam sehpasına götürülmesine seyirci kaldılar. Bu emekli beyefendi de 28 Şubat müdahalesine kol kanat gerdi, şimdi bu statükonun iki bekçisi çete kardeşliğinde buluşturlar."

Antalya Belediye Başkanı'nın seçim öncesindeki vaatlerinin yer aldığı afişleri hatırlatan Erdoğan, "Bakın ben bunları belgelerle konuşuyorum, afişler burada. Belge bu belge. Bunlar Kılıçdaroğlu'nun belgelerine benzemez. Kılıçdaroğlu belge hazırlayacağım diyor, ortada hiçbir şey yok. Ben size belge açıklıyorum. Yaptın mı diyorum, yok. Şimdi akıl hocası ne diyor, merhum Özal'la takıştığı zaman 'ne veriyorsa beş vereceğim' diyordu. Sonra tabi geldi, soruldu kendisine, verdiği cevap: 'Dün dündür, bugün bugündür'. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu'na ben Antalya'yı da soruyorum. Sayın Kılıçdaroğlu siz dürüstsünüz öyle mi, sözünüzde durusunuz öyle mi, siz Gandi'siniz ya... Antalya'ya verdiğiniz sözler ne oldu? İşte o gün Antalya'da nasıl yalan söyledilerse bugün de Türkiye'ye tüm yalanları söylüyorlar. O gün Antalya'yı nasıl aldattılarsa bugün tüm Türkiye'yi aldatmak istiyorlar. Ben Sayın Kılıçdaroğlu'na 'yürüyen yalan' dedim. Gördüm ki hafif kalır be... Şimdi nedir; bunlar koşan yalan koşan... İşte Antalya'daki afişler CHP yalanlarının belgesi. Belgeli, vesikalı yalancı bunlar." dedi.
Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'davetiye' iddiasını ise sert sözlerle yalanladı: "Bugün yine bir gazetede benim büyük kızımla ilgili bu Kılıçdaroğlu bir yalan daha söylüyor. Bunlarda utanmak, ar böyle bir şey yok. Bunlarda ar, namus, haya böyle bir şey yok. Güya ben büyük kızımın evlilik davetiyesini özel uçakla Ürdün Kralı'na göndermişim. Ya böyle hayasızlık olur mu? Sonra bazı yayın organları diyor ki; 'Başbakan böyle konuşmamalı'. Ha konuşmayayım da ondan sonra alın bunu da kullanın.
Ben şimdi bu Kılıçdaroğlu'na diyorum ki, eğer sen dürüstsen, mertsen çık bunu açıkla. Sen namertsin. Sen dürüst değilsin. Ya sen hangi çağda yaşıyorsun. Özel uçakla davetiye mi gönderilirmiş ya? Böyle saçmalık mı olur? Böyle şey mi olur ya? Bunların geçmişi de bu, bugünü de bu. Fakat bunlarda yüz yok. Ve yalanı bunlar güle oynaya söylerler. Bu tipler. Ve sorduğum bu sorulara da cevap vermezler. Ben bunların yalanını takip etmekten bıktım."