4. BM EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER KONFERANSI -BM GENEL SEKRETER YARDIMCISI BACHELET:
BM Genel Sekreter Yardımcısı Michelle Bachelet, cinsiyet eşitliğinde hala olumlu sonuç elde edemediklerini belirterek, 'Kadınlar gelirler
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-05-12 15:23:00
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen 4. BM En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı çerçevesinde düzenlenen 'İnsani ve Sosyal Kalkınma, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi' konulu oturumda konuşan Bachelet, cinsiyet eşitliğinin istikrar, barış ve iktisadi kalkınmaya olan katkısına işaret ederek, BM Kadın Eşitliği Dairesinin, kadınların iktisadi ve sosyal anlamda ilerlemesi, kadına karşı şiddetin önüne geçilmesi ve barışın tesis edilmesi çalışmalarına devam ettiğini söyledi.
En az gelişmiş ülkelerdeki kadınların durumunun mutlaka iyileştirilmesi gerektiğine işaret eden Bachelet, geçen yıllarda çok ciddi ilerlemeler kaydedildiğini, özellikle az gelişmiş ülkelerde, 1990'ların başında yüzde 44 olan, kızların ilkokula gitmesi ve okur yazarlık oranının, şimdi yüzde 50'lerin üzerine çıktığını belirtti.
-'TARIM SEKTÖRÜNDE KADIN ORANI ÇOK YÜKSEK'-
Bachelet, kızların eğitilmesi ve okula gitmesinin ülkenin sosyal kalkınmasını da desteklediğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
'Ancak cinsiyet eşitliğinde hala olumlu sonuçlar elde edemedik. Bu eşitsizliklerin çok ciddi maliyetleri var. Bu yüzden yapısal birtakım değişiklik yaparak, sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek ve orta gelir durumuna yükseltmek zorundayız. Tarımsal sektörde kadın erkek arasında ciddi eşitsizlikler var. Yetersiz beslenme alanında da kadınlar, derin sıkıntılar çekiyor. Afrika'da 300 milyon kişinin gıda güvenliği yok. Kadınlar daha az besleniyor. Kadınların güçlendirilmesiyle yoksulluğun giderilmesi arasında ciddi paralellikler var. Kadınlar, gelirlerinin yüzde 90'ını ailelerine harcarken, erkeklerde bu oran yüzde 30-40 arasında. Kadın göçmen işçiler de kazançlarının büyük kısmını ailelerine gönderiyor. Kadınlar ailelerinin eğitim, sağlık ve gıda harcamalarına büyük katkıda bulunuyor. Gıda güvenliği sorununun önüne geçmek istiyorsak, kırsal kesimdeki kadınlara odaklanmamız gerekiyor. Tarımsal sektörde kadınlar çoğunluğu oluşturuyor. Bazı ülkelerde tarım kesiminde istihdamın yüzde 85'ini kadınlar oluşturuyor. Kadınların mülkiyet haklarına eşit şekilde erişmesini, kredilere eşit erişimi sağlamamız gerekiyor. Bu alanda, kadınlara verilecek destekler, açlığın önüne geçilmesini sağlayacak. Sosyal koruma da kadınlara karşı sağlanacak önemli kaynaklardan biri.'
Michelle Bachelet, en az gelişmiş ülkelerde kadın ölüm oranının binde 762 olduğunu, çocuk ölüm oranlarının da arttığını ve temiz suya erişimin ciddi sıkıntı olduğunu söyledi.
Kadınların karar verme mekanizmalarının parçası olması gerektiğine de işaret eden Bachelet, dünyada kadınların parlamentoda temsil oranının yüzde 19, bakanlıklarda yüzde 5, devlet başkanlığında ise çok az olduğunu belirterek, kota uygulamasının kadınların politikaya katılımını desteklediğini söyledi.
Bachelet, cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının ilerlemesi için BM bünyesinde güçlerini birleştirmeleri gerektiğini kaydetti.
-BM NÜFUS FONU DİREKTÖRÜ-
BM Nüfus Fonu Direktörü Babatunde Osotimehin de en az gelişmiş ülkelerin nüfusunun çok fazla olduğunu ve 10 kişiden 6'sının da 25 yaşın altında olduğunu belirterek, gençlere yatırım yapmaları gerektiğini, ancak bu şekilde kalkınmayı sağlayabileceklerini söyledi.
Yatırımları tasarlarken, çocuk ve anne ölüm oranlarına, kızların ve kadınların güçlendirilmesi, yoksulluğun azaltılması gibi konulara bakmaları gerektiğine işaret eden Osotimehin, şöyle konuştu:
'Artık kadına ve genç kızlara yatırım yapmak konusunda doğru zaman. En az gelişmiş ülkeler, nüfus artışında hızlı. Anne çocuk ölümleri fazla. Aile ve çocuk planlamasına büyük ihtiyaç var. Her yıl küresel anlamda 360 bin kadın doğum yaparken, 4 milyon bebek de birkaç hafta içinde ölüyor. Bu ölümlerin önüne geçebiliriz. Küresel anne ölüm oranının yüzde 34 oranında düştüğünü görüyoruz. Aile planlamasına yatırım yapmamız lazım. 215 milyon kadın aile planlamasına kavuşamıyor. Teknoloji olduğuna göre yatırımları planlayabiliriz. Doğru araçlar, doğru ortaklık ve doğru taahhütle gerçek sonuçlar elde edebiliriz. Bu yatırımların çarpan etkisi olduğunu unutmamalıyız. Kadınlar başarılı olunca, ailelerini de kendileriyle birlikte üst düzeye çekiyorlar. Son 40 yılda anne çocuk sağlığı ve ölüm oranlarında düşüş yaşandı. Bunu da eğitime borçluyuz. Eğitim sayesinde anneler hem kendilerine hem de çocuklarına daha iyi bakabiliyorlar. Yenilikçi çözümler bulmamız, daha iyi iş birliği kurmamız gerekiyor.'
-UNESCO GENEL DİREKTÖRÜ-
UNESCO Genel Direktörü İrina Bakova da dünyada 39 milyon kız çocuğunun temel eğitime erişemediğini, her 100 erkeğe karşı sadece 58 kız çocuğunun okula gidebildiğini ve bunun da sosyal kalkınmanın önündeki en büyük engel olduğunu söyledi.
Sosyal çatışmanın yaşandığı ülkelerin başında en az gelişmiş ülkelerin geldiğine işaret eden Bakova, okullaşma oranlarının artırılması ve eğitimde cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasının hem sosyal çatışmanın azaltılması hem de anne çocuk ölüm oranlarının düşürülmesinde önemli olduğunu kaydetti.
Bakova, eğitim, kültür, bilim ve telekomünikasyon alanında uluslararası iş birliğinin önemine de işaret ederek, kültürel kalkınmanın da az gelişmiş ülkelerin kalkınması üzerine büyük etkisi bulunduğunu söyledi.
Bilim, teknoloji ve inovasyon alanlarında sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesi ve bilgiye dayalı ekonomilerin kurulmasının da önemli olduğunu ifade eden Bakova, bu alanda yaptıkları tüm çalışmalara kadınları dahil etmeleri gerektiğini, Afrika'da 23 en az gelişmiş ülkenin kendilerinden bu alanda yardım istediğini belirtti.
-'250 MİLYON İNSAN GÖÇMEN KONUMUNDA'-
Uluslararası Göç Örgütü Genel Direktörü William Lucy Swing de dünyada 1 milyar kişinin sürekli hareket halinde olduğunu, 250 milyon kişinin de göçmen konumunda bulunduğunu söyledi.
Kadın göçmenlerin korunmaya ihtiyacı bulunduğunu, dünyadaki her hükümetin de kadın göçmenleri ve diğer savunmasızları koruma konusunda sorumlulukları bulunduğunu ifade eden Swing, ancak göçmen karşıtı tavır ve davranışların bugün otoritelerin bu insanları koruma sorumluluğundan uzaklaştırdığını kaydetti.
Swing, kadınların göç yolları üzerinde de savunmasız olduklarını, dünyada 650 milyar dolarlık bir gelir bulunduğunu, insan kaçakçılığının da en büyük gelir getiren alanlardan biri olduğunu söyledi.
Sadece cinsel istismar için değil, kölelik için yapılan insan ticaretinin de yüksek oranda olduğunu belirten Swing, kadınların, ekonomik krizlerde hem ilk işini kaybedenler olduklarını hem de kötü, zor ve tehlikeli işleri yapmaya zorlandıklarını vurguladı.
Swing, 'Kadınlar sosyal ve insani kalkınmanın kilidini açan anahtara sahip. Kadınları korumak için daha fazlasını yapmak gerekiyor' dedi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara