Üreme sağlığı, fakirliğin azaltılmasında hayati öneme sahip

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından hazırlanan "En Az Gelişmiş Ülkelerdeki Nüfus Dinamikleri: Fakirliğin Azaltılması ve Kalkınmada Zorluklar ve Fırsatlar" adlı raporda en az gelişmiş ülkelerdeki genç nüfusa dikkat çekildi. Raporda en az gelişmiş ülkelerin hızla büyüyen genç bir nüfusa sahip olduğu ve bu ülkelerdeki nüfusun yüzde 60'ının 25 yaşın altında olduğu kaydedildi. Bu genç nüfusun sağlık, eğitim ve iş gibi imkanlara kavuşması halinde ekonomik büyüme ve fakirliğin azaltılmasını sağlayabileceği belirtilerek, genç kızlara yapılacak yatırımın ise çok farklı bir kalkınma payı getirebileceği vurgulandı.

İstanbul'da gerçekleştirilen 4. Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı çerçevesinde yayınlanan rapora göre genç nüfusa, kadınların güçlendirilmesine ve aile planlaması gibi üreme sağlığı alanına yapılacak yatırımlar en az gelişmiş ülkelerin üretim kapasitesi ve fakirlikten kurtulmalarını hızlandırmak açısından hayati önem taşıyor.

UNFPA İcra Direktörü Dr. Babatunde Osetimehin, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesinin aile planlamasına ve üreme sağlığına ilişkin hizmetlere ulaşımlarının geliştirilmesiyle başlayacağına dikkat çekiyor. Çok sayıda genç kızın küçük yaşlarda anne olduğuna ve birçoğunun da doğum yaparken öldüğüne dikkat çeken Osetimehin, birçoğunun da ayrımcılığa uğradığını kaydediyor.

Ancak kızların eğitildiğinde ve sağlıklı olduklarında erken evlilikten kurtulabildiklerini, HIV'den kaçındıklarını ve genç yaşta hamile kalmadıklarını belirten UNFPA İcra Direktörü, böylece bu kadınların fakirlikle mücadelede toplumlarına katkı sağlayabileceklerinin altını çiziyor.

UNFPA İcra Direktörü Osetimehin, üreme sağlığına ilişkin hizmetlere yapılacak yatırımın kadını güçlendireceğini, böylece çocuk sayısına karar verebilen kadınların iş dünyasında da yer alabileceklerini ifade ediyor. Bunun da ulusal ekonomilerine bir katkı olacağını vurguluyor. Bu yatırımların anne ölümlerini de azaltacağını kaydeden Osetimehin, bunun daha küçük ailelerin oluşmasını sağlayacağını ve böylece daha az kaynak kullanımının sağlanacağını dile getiriyor.
BM raporuna göre dünya nüfusunun 31 Ekim'de 7 milyara ulaşması bekleniyor. Bu nüfusun 855 milyonu en az gelişmiş ülkelerde yaşıyor olacak. En az gelişmiş ülkeler de üreme sağlığı konusunda yeterli kaynağa sahip değil.

Yüksek doğum oranından dolayı 2050'ye kadar en az gelişmiş ülkelerde yaşayanların sayısının 1,7 milyara ulaşacağı belirtiliyor. Hızlı nüfus artışının da bu ülkelerin sağlık ve eğitim gibi hayati alanlardaki kişi başı harcamalarını sürdürmelerini zorlaştıracağına dikkat çekiliyor.