"Japonya'daki durgunluk, Türkiye'yi Avrupa'nın üretim üssü yapacak"

Japonya'da meydana gelen tsunaminin ardından baş gösteren ekonomik durgunluğun Türkiye'yi Avrupa'nın üretim üssü haline getirebileceği belirtildi. Vaillant Group Türkiye CEO'su ve Demirdöküm Yönetim Kurulu Başkanı Christoph M. Grosser, Japonya'daki ekonomik düşüşten dolayı iş hacminin Avrupa'ya doğru kaydığını belirterek, "Baktığımızda Avrupa'ya en yakın sanayi ülkesi Türkiye. Hemen hemen bütün yabancı şirketlerin Türkiye'de üretim tesisleri mevcut. Buradan hem iç pazara hem de Avrupa ve komşu ülkelere ürün satıyorlar. Bütün bunlar Türkiye'nin gelecekte Avrupa'nın üretim üssü olabileceğini net bir şekilde gösteriyor." dedi. Grosser, Türkiye'nin ekonomik potansiyelinin en az 2-3 sene daha olumlu göründüğünü söyledi.
Bayi açılışları ve Demirdöküm tanıtım toplantısı için Antalya'ya gelen Christoph M. Grosser, Türkiye ekonomisi ve Vaillant Group'un yatırımları hakkında bilgi verdi.
Krizden güçlenerek çıkan Türkiye'nin yüzde 8,9 ile Avrupa'nın en hızlı ekonomik büyümesini elde ettiğine işaret eden Grosser, "Türk ekonomisi büyümede dünyada da beşinci olarak kendini kanıtladı. 2011 yılında da en az yüzde 6,5-7 büyüme olacağını düşünüyorum. Bütün göstergeler Türk ekonomisinin iyi gittiğine işaret ediyor." diye konuştu.
Seçim ekonomisinin de söz konusu olmadığını, Merkez Bankası'nın ise önlemleri dengeli bir şekilde aldığını ifade eden Grosser, Türkiye'nin finans yapısının Avrupa ve komşu ülkelere göre güçlü olduğuna dikkat çekti. Grosser, bu çerçevede Türkiye'yi baz alarak komşu ülkelere yönelik çeşitli iş modelleri geliştirdiklerini aktardı.
Vaillant Group'un 2007 yılında Koç Grubu'ndan Demirdöküm'ü satın alarak Türkiye'deki konumunu güçlendirdiğini ifade eden Grosser, şöyle devam etti: "Vaillant Group, 1932 yılında geldiği Türkiye'de yatırımlarını arttırarak devam ettiriyor. Bu çerçevede 2007 yılında Koç Grubu'ndan Demirdöküm'ü satın aldı. Şirketin Vaillant Group'a entegrasyon süreci tamamlandı. 2010 yılı sonu itibariyle Demirdöküm, Vaillant Group'a yüzde yüz bir şekilde entegre edildi. Şimdi kurumsallaşma ve marka yenilemesi çalışmalarını sürdürüyoruz. Bu çerçevede yeni showroomlar açıyoruz. Servis noktaları arttırıyoruz. Son 1,5 ayda 33 VİP servis açtık. Sene sonuna kadar 57'ye kadar çıkacak."
Grosser'in verdiği bilgilere göre, Vaillant Group, Bozöyük'teki Demirdöküm fabrikasına son 4 yılda 726 milyon TL yatırım gerçekleştirdi. Bu yatırımlar daha çok üretim, servis, Ar-Ge, altyapı çalışmalarına yapıldı. Şirket, 2011 yılında satış pazarlama ve servise yönelik olmak üzere 34 milyon TL'lik daha yatırım yapacak. Yatırımlarda doğalgazın yeni bağlanacağı Mersin, Adana, Şanlıurfa, Adıyaman, Diyarbakır, Mardin Kızıltepe'ye öncelik verilecek.
Bozöyük fabrikasının Vaillant Group'un dünyada üretim tesisleri arasında ikinci sırada yer aldığını kaydeden Christoph M. Grosser, "Son 2-3 yıldan bu yana iki yeni fabrika kurduk. Biri 600 adet kapasiteli klima fabrikası. Diğeri 250 bin metrekare büyüklüğünde güneş paneli fabrikası. Bu iki fabrika sadece iç pazara yönelik değil, hem komşu ülkelere hem de Vaiilant Group'a tedarikçi olarak hizmet veriyor. Teknolojiyi Avrupa'dan transfer ediyoruz. Üretimi Türkiye'de yapıyoruz." diye konuştu.

"BU YAZ 800 BİN ADET İLE KLİMADA SATIŞ REKORU KIRILACAK"
Demirdöküm Pazarlama ve Satış Direktörü Erdem Ertuna ise klima pazarındaki büyümeye dikkat çekti. 2010 yılının ısıtma sektörü için iyi bir yıl olduğunu ifade eden Ertuna, ısıtmada, kombi, şofben, termosifonda pazar lideri, klima da ise pazar ikincisi oldukları aktardı. Bu sene klima pazarında hızlı bir büyüme beklendiğini, adet olarak 800 binin üzerinde satış öngörüldüğünü dile getiren Ertuna, "Türkiye'de klima pazarı dinamik. Büyümeye açık. Önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek. Türkiye, Avrupa'da en büyük potansiyeli olan pazar." değerlendirmesinde bulundu.
Demirdöküm'ün klimada geçen yılı yüzde 10 pazar payı ile kapattığını, bu seneki hedefinin ise yüzde 15'e ulaşmak olduğu bilgisini veren Ertuna, "Klimadaki büyüme, sektördeki yüzüme yüzde 20-25 arasında bekleniyor. Demirdöküm yüzde 30 büyüyecek. Krizden en fazla soğutma etkilendi. Sektör yüzde 50'nin üzerinde küçüldü. Dolayısıyla krizin geçmesiyle beraber tüketici ertelemiş olduğu klima ihtiyacını hızlı bir şekilde almaya çalışıyor. Bir de yaz ayları her geçen yıl daha sıcak hale geliyor. Bu da tüketiciyi soğutmaya itiyor. Ayrıca klimanın lüks olduğu İstanbul ve Ankara'da satışlar her yıl daha da artıyor. Evlerdeki klima oranı hala yüzde 15'lerin altında. Bu da çok büyük bir potansiyeli gösteriyor." şeklinde konuştu.