BiNLERCE TUTUKLU FiRARDA
Son 5 günde toplam 102 kişi hayatını kaybederken, ülkedeki kargaşa ortamında en az 4 cezaevine saldırı düzenlendiği ve binlerce mahkumun kaçırıldığı belirtiliyor. Müslüman Kardeşler, liderlik kadrosundan 7 kişi dahil toplam 34 üyelerinin cezaevinden kaçtığını bildirdi. Kaçan Filistinli mahkumlardan ikisinin ise Refah Kapısı kapatıldığı için Gazze'ye tünellerle ulaştığı bildirildi. Mısır'daki tutuklu bulunan 10 kadar Türkten ise haber alınamıyor.
TURiSTLER KAÇIŞ YOLUNDA
Alman hava yolu şirketi Lufthansa, Mısır'da bulunan Alman vatandaşların tahliyesi için iki uçak gönderme kararı aldı. 30 bin İngiliz turist, ülkeyi terk etmek için yollara düşerken, ABD büyükelçiliği de vatandaşlarından mümkün olan ne kısa sürede Mısır'dan ayrılmasını istedi. Öte yandan ABD'nin başkenti Washington'ın yanı sıra New York, Chicago gibi şehirler, Mısırlı vatandaşların gösterilerine sahne oldu. Bu arada Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise, Tunus ve Mısır'daki rejimlerin "barışçıl değişimini" tercih ettiklerini söyledi. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise, Mısır'da çok partili bir demokrasi görmek istediğini söyledi. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, "Bizim amacımız, Mısır ile barışın sürmesi" dedi.
Mısır'ı kaybeden ilk ABD Başkanı olacak
İsrail'in Haaretz gazetesinde yer alan bir yorumda, ABD Başkanı Barack Obama'nın Amerikan tarihine "Mısır'ı kaybeden başkan" olarak geçeceği görüşü dile getirildi. Yazıda, Obama'nın Türkiye, Lübnan ve Mısır'ı kaybeden başkan olarak hatırlanacağı öne sürüldü. Obama'nın kendini yaşlanmış diktatörle değil, göstericilerle özdeşleştirdiğini düşünenler bulunduğu belirtilen yorumda şu ifadelere yer verildi: "Mübarek'in yerine geçecekler de belki NATO üyeliği ve süper devletler arasında kendi yolunu izleyen Erdoğan'ı taklit edecekler. Erdoğan Türkiye'yi iyi bir noktaya getirdi. Mısır için de aynı şey sözkonusu olabilir."
Elçinin notlarında askeri darbe korkusu
ABD'nin eski Kahire Büyükelçisi, şimdi Ankara büyükelçisi olan Francis Ricciardone'nin kaleme aldığı diplomatik yazışmada, Mısır'da Hüsnü Mübarek sonrası dönem için yaşanan iktidar mücadelesiyle alakalı ilginç iddialar bulunuyor. Wikileaks belgelerinde yer alan 7 Nisan 2007 tarihli yazışmada, darbe ihtimalinden de bahsediliyor. Mısır parlamentosundan bir milletvekiline dayandırılan belgede, Hüsnü Mübarek dönemi sonrası için Mübarek'in oğlu Cemal Mübarek ile Mübarek'in önceki gün devlet başkanı yardımcısı olarak atadığı İstihbarat Başkanı Ömer Süleyman ve Savunma Bakanı Hüseyin Tantavi arasında bir iktidar mücadelesi yaşandığı belirtiliyor.
El Cezire'nin yayın hakları askıya alındı
Mısır hükümeti, gösterilerin başladığı ilk günlerden itibaren olayları aktaran El Cezire televizyonunun ülkedeki tüm faaliyetlerini askıya aldı. Merkezi Katar olan El Cezire televizyonu, faaliyetinin yasaklanmasının, "Mısır halkının susturulması" amacını taşıdığını savundu. Televizyon yönetiminden yapılan açıklamada, "El Cezire, Mısır makamlarınca iletilen Kahire bürosunun kapatılması kararını şiddetle kınıyor" denildi. Öte yandan Mısır İçişleri Bakanlığı binasını koruma görevini ordunun üstlendiği bildirildi.