Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen Erdoğan, beşincisi gerçekleştirilen G-20 toplantılarının küresel ekonomik işbirliğinin temel platformu olarak belirlendiğine dikkat çekti. Gelişmiş, gelişmekte olan ve yoksul ülkeler arasında aradaki açıyı daraltmaya yönelik çalışmalar yapıldığını ve az gelişmiş ülkelerin nasıl gelişmekte olan ülkeler arasına katılabileceğini değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, tüm dünyayı krize iten en önemli nedenler arasında küresel ekonomideki dengesizliklerin yattığına dikkat çekti. Erdoğan, "Bu dengesizlikler, tüm dünyada toparlanma eğilimlerinin güçlendiği sırada tıpkı kriz önceki dönemlerdeki gibi artış eğilimine girmiştir." dedi.
Erdoğan, dengesizliklerin azaltılması kapsamında özellikle kurların piyasalar tarafından belirlendiği daha esnek kur rejimlerine geçileceği ve rekabetçi müdahalelerden uzak durulacağı konusunda uzlaşma sağladıklarını ifade etti.
Zirvede gelişmiş ülkelerin döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmalara karşı daha dikkatli olacaklarını taahhüt ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Zirvede ayrıca G-20 üyesi ülkeler olarak ticaret ve yatırımlarda korumacı yaklaşımlardan kaçınacağımızı taahhüt ettik." dedi.
Toplantılarda IMF reformu çalışmalarını da değerlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin IMF'deki payının artırılması konusuna ise iki yıl içerisinde karar verileceğini dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, kur politikaları konusunda G-20 ülkeleri arasında mutabakat olduğunu da belirterek, "Aslolan burada bir ülkenin tasarrufuna diğer ülkelerin mahkum olmaması. Her ülkenin kendine göre şartları var. O şartlara göre durumu değerlendirmek istiyor. Türkiye'nin de şartları var. Türkiye de kendi şartlarına göre değerlendiriyor. Böyle bakılması, hemen hemen bütün ülkeler tarafından paylaşılan bir konu." şeklinde konuştu.
