TİSK, mayıs ayı aylık ekonomi bültenini yayımladı.
Bültende, mayıs ayının son haftasında otomotivde ortaya çıkan iş bırakma eylemlerinin, sanayideki artış sürecini olumsuz etkilediği belirtildi.
Sanayi üretiminde mart ayında son dört yılın en yüksek düzeyinin yakalandığına işaret edilen bültende, şu ifadelere yer verildi:
"Yıllık bazda artış yüzde 4,7 oldu. İmalat sanayii kapasite kullanım oranı mayısta 0,8 puan artışla yüzde 74,9'a yükseldi.
2015 yılı nisan ayı verilerine göre, kapasite kullanımını kısıtlayıcı faktörler arasında yüzde 21 ile talep yetersizliği ilk sırayı alıyor. Bu faktörü sırasıyla iş gücü ve ham madde yetersizliği izliyor."
- "Kurumlar enflasyon konusunda MB'ye destek olmalı"
TİSK'in bülteninde, sanayinin istihdamdaki payının azaldığına dikkat çekilerek, işsizliğin para politikasıyla değil, işverenin istihdam yaratmasını kolaylaştıracak yapısal düzenlemelerle azaltılabileceği değerlendirmeleri yer aldı.
Yılın ilk dört ayında hem ihracatın, hem ithalatın azalmasının, büyümenin zayıfladığını gösterdiği kaydedilen bültende, "Nisan ayında en fazla ihraç edilen mal 1,8 milyar dolarla altın oldu. Cari işlemler açığı beklentilerin üzerinde büyüyerek 45,5 milyar dolara ulaştı. Yılın ilk çeyreğinde parasal olmayan altın ihracatının yüzde 61 artarak 4 milyar dolara çıkması, cari açığı etkiledi. Cari açığın finansmanını ise net hata noksan kaleminden giren döviz miktarı belirliyor" değerlendirmesi yer aldı.
Bültende enflasyondaki beklentilerin pozitife dönmesi açısından sadece Merkez Bankası'nın sorumlu görülmemesi gerektiğine işaret edilerek, diğer kurumsal yapıların da bankaya destek olması gerektiği kaydedildi.
- "Dünyada büyüme güçleniyor"
Bültende, bölgeler itibarıyla enflasyon oranına bakıldığında, TÜFE artışında, Suriyeli sığınmacı akınına uğrayan bölgelerin öne çıktığı belirtilerek, "Buna göre aylık en yüksek fiyat artışı yüzde 2,02 ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye bölgesinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış ise yüzde 9,17 ile Şanlıurfa ve Diyarbakır bölgesinde görülmüştür" bilgisine yer verildi.
Bültende ayrıca, dünya ekonomisinde büyümenin güçlendiği ifade edilerek, itici güçler konumundaki ABD, Çin ve avro ülkelerine ilişkin büyüme oranlarının olumlu beklentileri artırdığı, özellikle Rusya ve Ukrayna gibi riskli görülen ülkelerdeki kırılganlığın devam ettiği belirtildi.
