Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

'Ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarma taahhüdümüz var'

Endonezya Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Enggartiasto Lukita:- '2023 yılına kadar ikili ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarma yolunda bir taahhüdümüz var. Belki bu amaca bu tarihten önce de ulaşabiliriz' - DEİK Başkanı Nail Olpak :- '(Endonezya) Geçen 5 sene içerisindeki ticaret hacminin, dostluğumuzun ve ülkelerimizin potansiyelini yansıtmadığını düşünüyorum. Ticari açığımızı daraltmak ve ticar

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-07-11 14:18:51

'Ticaret hacmimizi 10 milyar dolara çıkarma taahhüdümüz var'
Endonezya Cumhuriyeti Ticaret Bakanı Enggartiasto Lukita, Türkiye ile Endonezya arasındaki 1,8 milyar dolarlık ticaret hacminin yeterli olmadığını belirterek, "Bu iki ekonomi arasında ki potansiyeli göz önünde bulunduracak olursak, 2023 yılına kadar ikili ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarma yolunda bir taahhüdümüz var. Belki bu amaca bu tarihten önce de ulaşabiliriz." dedi.

Lukita, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Endonezya İş Konseyi ve Endonezya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu işbirliğiyle düzenlenen "Endonezya İş Forumu"nda yaptığı konuşmada, Endonezya'nın dünya ekonomisine daha fazla entegre olarak yatırım ve ihracat tabanını daha da güçlendirmeye odaklanacağını dile getirdi.

Türkiye ile ilişkileri geliştirmenin de kendileri açısından en başta gelen önceliklerden biri olduğu olduğunu vurgulayan Lukita, "Her şeyden önce Endonezya ve Türkiye'nin bağlarını daha da güçlendirmelerinin birinci sebebi, biz hem tarihi ve hem de siyasi olarak dostun ötesinde iki ülkeyiz. İki ülke arasındaki ilişkiler 12'inci yüzyıla kadar dayanıyor." diye konuştu.

1950 yılında başlayan Türkiye- Endonezya siyasi ilişkilerinin 1957 yılında Jakarta'da açılan Türk büyükelçiliğinin açılmasıyla yeni bir çağa girdiğini dile getiren Lukita, kendi bölgelerinde iki büyük ekonomi olması nedeniyle de iki ülkenin ilişkilerini geliştirmesi gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye ve Endonezya'nın G-20 ve D-8'de üye devletler olarak yer aldığını anımsatan Lukita, şunları söyledi:

"Endonezya, dünya ekonomisinde öne çıkan, itibari olan, yavaş yavaş gelişen bir ekonomidir. Son 20 yılda ortalama yüzde 5,2 civarında bir büyüme göstermiştir. 2025 yılı itibariyle, Endonezya nüfusu 300 milyona ulaşacak ve kişi başına düşen gelir 15 bin dolara çıkacak. Endonezya nüfusunun yarısı da verimli çalışma yaşlarında olacak. Diğer bir sebep ise bizim jeo stratejik önemimiz. Türkiye, Orta Doğu'ya, Avrupa'ya ve Avrupa pazarlarına ulaşmak için önemli bir merkez. Endonezya için kendi başına önemli bir Pazar olmasının yanı sıra Asya'nın 600 milyonluk pazarına ulaşmak için önemli bir bölgesel merkez olarak görülmektedir. Bütün bu ümit veren ekonomik potansiyellere rağmen, iki ülkenin ikili ticaret hacmimiz olması gereken yerden çok uzakta."

Bakan Lukita, 2018 yılında ikili ticaret hacminin yalnızca 1,8 milyar dolar civarında gerçekleştiğini ifade ederek, "Endonezya'nın Türkiye'ye ana ihraç ürünleri arasında kauçuk, lif, iplik, kağıt ürünleri yer almaktadır. Türkiye'nin Endonezya'ya ihraç ürünleri olarak başlıca petrol yağları, tütün, borat, karbonat ve halıdır. Palm yağı, Endonezya'nın en önemli ihraç ürünlerindendir. Bizim doğamızı ve kültürümüzü temsil etmektedir. Birçok istihdam yaratmasının yanında doğrudan ve dolaylı gelirin kaynağı Endonezyalılar için. Palm yağı, işleme sanayilerinden, kozmetike, kişisel bakım ürünlerine, ev eşyalarına, enerjiye, gıdaya kadar birçok alanda bir girdi olarak önem arz etmektedir. Bir girdi olarak palm yağı diğer sebze yağlarına kıyasla daha da sağlıklıdır." dedi.

- Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması

İki ekonomi arasındaki potansiyeli göz önünde bulundurduklarında 2023 yılına kadar ikili ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini belirten Lukita, şunları kaydetti:

"Belki bu amaca bu tarihten önce de ulaşabiliriz. Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması (CEPA) için ticarete başlamak için tercihi ticaret müzakerelerinin başlattık. En son Osaka'da ki iki ülke lideri konuyu görüştüler. İki taraftan yetkililer, 2020'nin birinci çeyreğinde mallar alanındaki ticaret müzakerelerini bitirmeleri yönünde talimat verdiler. Bu müzakerelerin bitirilmesiyle birlikte, önümüzdeki birinci çeyrekte ilerleme kaydedebiliriz. Bununla birlikte ikili ticaret ve iş ilişkilerimiz çok güçlenmiş olacak. Bugün Endonezya ekibinde birçok sektörden iş adamımız var. Bu iş adamlarımız, Türkiye'de kağıt, palm yağı, işlenmiş gıdalar, finansal alanlarında önemli yatırımlarda bulunmak üzere buradalar."

- "Ortak hareketle ve daha çok iletişim, daha çok kültürel alışverişle mümkün"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise etkinlik kapsamında bir araya gelmekten dolayı mutlu olduğunu dile getirerek, gelecek ay kutlanacak olan 17 Ağustos Endonezya Bağımsızlık Günü'nü tebrik etti.

İki ülke arasındaki ekonomik bağlarda temel olarak bir sıkıntı olmadığını dile getiren Olpak, Türkiye ve Endonezya'nın yüzlerce yıl öncesine dayanan dostluğunun, siyasi ilişkilerin ve ortak inanç değerlerinin yanı sıra, ekonomik alanda da güçlü bir bağı bulunduğunu ifade etti.

Nail Olpak, "Ama iş dünyamız açısından ekonomik ilişkilerimizi daha da arttırmak için kat etmemiz gereken daha çok yolumuz da var. Bu, elbette karşılıklı çabayla, ortak hareketle ve daha çok iletişim, daha çok kültürel alışverişle mümkün." dedi.

DEİK Başkanı Olpak, bu amaçla, karşılıklı ziyaretlerin ve programların sürdürüldüğünü, bu kapsamda 29 Nisan 2019'da Endonezya İş Forumu ile 2 Temmuz 2019'da Endonezya Yatırım Forumu'nun düzenlendiğini anımsattı.

Bu forumlar vesilesiyle ikili iş birliği alanları tanıttıklarını, ticari, kültürel ve yatırım ilişkilerin değerlendirerek, mevcut performansın üstüne çıkabilmenin alt yapılarını konuştuklarını aktaran Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onun öncesinde de 21-23 Ocak 2019 tarihlerinde Cakarta Heyet Ziyaretimizi gerçekleştirmiştik. DEİK Türkiye-Endonezya İş Konseyi Üyelerimizin katılımı ile düzenlediğimiz ziyarette, karşı kanat kuruluşumuzla, bakanlıklarla, büyükelçilikle ve ticaret odalarıyla bir dizi toplantı düzenledik. Birebir görüşmeler ve firma ziyaretlerinin, ekonomik iş birliğimizin gelişmesi adına verimli olduğuna inanıyorum.

O ziyaretin bir diğer çıktısı olarak, Karşı Kanat Kuruluşumuz KADIN ile birlikte belirlediğimiz inşaat, gıda, savunma ve enerji sektörleri oldu. Karşı Kanat Kuruluşumuz ile, özellikle bu sektörlerde oluşturacağımız çalışma grupları ile, ikili ticari ve yatırım ilişkilerimizi geliştirmek için tüm hızımızla çalışacağız."

- "Yatırımcılarımız Endonezya pazarına oldukça sıcak bakıyor"

Altyapı ve imalat yatırımlarını güçlendirmenin Endonezya'nın gündeminde bulunduğunu belirten Olpak, Türkiye'nin de bu konuda yeterli bilgi ve teknik alt yapıya sahip olduğunu vurguladı.

Öncelikli olarak belirlenen sektörlerle yatırımların ve iş birliklerinin güçlendirilmesi hedefiyle faaliyetleri sürdürmeye devam edeceklerini dile getiren Olpak, "Dostluk ve kazan-kazan esasıyla sürdürdüğümüz ilişkilerimize, önümüzdeki dönemde yenilerini eklemek en büyük arzumuz." dedi.

DEİK Başkanı Olpak, Türk iş insanlarının Endonezya'da iş yapma konusunda yaşadığı bazı sıkıntılara da değindi.

Geçen 5 sene içerisindeki ticaret hacminin, dostluğu ve ülkelerin potansiyelini yansıtmadığını belirten Olpak, şunları söyledi:

"Ticari açığımızı daraltmak ve ticaret hacmimizi dengeli bir şekilde birlikte artırmak için yeni çözümler üretmeliyiz. Endonezya'daki Türk yatırımcı sayısı ve yatırım hacmi, Endonezya'nın Türkiye'deki yatırımlarından çok daha fazla. Bu güzel ama, Türkiye'de de Endonezyalı yatırımcıların sayısının artması en büyük arzumuz. Bunun gerçekleşmesi özellikle AB, Avrasya, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine mal ve hizmet sağlamak için, dostlarımız Endonezyalı firmalara da önemli fırsatlar sunacaktır.

Yatırımcılarımız Endonezya pazarına oldukça sıcak bakıyor ancak Endonezya'yı çevre ülkeleri ile kıyasladıklarında Endonezya'da, Organize Sanayi Bölgelerindeki kiralama bedelleri, lisans ve izinlerin alınmasında yaşanan süreçler ve maliyetler gibi sorunların aşılması gerektiğine inanıyorlar. Organize sanayi bölgeleri dışında fabrikaları olan bazı Türk girişimlerinde, diğer firmaların da yaşadığı enerji teminindeki sürekliliğinin sağlanamaması sorunu yaşanıyor, kesilen enerji nedeniyle üretimleri aksadığından, kalıcı çözümler bekleniyor."

- Vize sürecinde yaşanan sıkıntılar

Endonezya'daki yatırımlarının geliştirilmesi veya teknik konularla ilgili herhangi bir eğitimin verilmesi için gitmesi gereken teknik kadrolara, 3-5 gün veya 1 hafta gibi kısa süreler için dahi "çalışma vizesi" alma zorunluluğunun ve vize masraflarının Türk firmalarının şikayetleri arasında bulunduğunu belirten Olpak, "Bu tip özel amaçlı süreçlerin, daha hızlı ve daha az maliyetli olarak gerçekleştirilmesinin sağlanması taleplerimiz arasında. Tüm bunların yanında, Türkiye ve Endonezya arasında müzakereleri devam eden Serbest Ticaret Anlaşması'nın da, en kısa zamanda, her iki tarafın da menfaatine olacak şekilde tamamlanması, inanıyorum ki karşılıklı ticaretimiz ve yatırımlarımızın gelişmesi açısından bir milat olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Ticari ilişkiler hala istenen düzeyde değil

Endonezya Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Herry Sudradjat da söz konusu etkinliğin geçen yıl da düzenlendiğini ve bu tür etkinliklerle Endonezya ile Türkiye arasındaki ticaret potansiyeli tanıtıldığını söyledi.

İki ülke arasındaki ticaret potansiyelinin hala çok yüksek olduğunu ve Endonezya'daki birçok ihraç ürünün Türkiye ile birbirini tamamlayacak nitelikte olduğunu vurgulayan Sudradjat, şunları kaydetti:

"Endonezya'nın başlıca ürünlerinde ürünlerinden bahsedecek olursak İplik kakao, kahve ve diğer birçok farklı ürünler Türkiye'de büyük rağbet görüyor. Benzer şekilde Türkiye'nin ihraç ürünleri olan tarım ürünleri, makineler, otomotiv yedek parçaları, el işi ürünleri gibi ürünler çok başarılı şekilde Endonezya pazarına girdi ve varlıklarını rahatlıkla geliştiriyor. Ancak iki ülke arasındaki ticari ilişkiler hala istenen düzeyde değil. Hala üstünden gelinmesi gerekilen engeller var, ticaret engelleri, tarifler vs gibi. bir de pazarda bir takım ürünlerin rekabetçi olmayışı. İş toplumları da henüz birbiriyle tam olarak tanışmadı."

Sudradjat, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinin daha da geliştirilmesinin zor bir sorumluluk olduğunun altını çizerek, zorluklara rağmen ticari ilişkilerin gelecek yıllarda daha da gelişeceğinden emin olduğunu ifade etti.

Haber Ara