Dolar

32,5358

Euro

34,9272

Altın

2.439,83

Bist

9.716,77

Theresa May’in istifa gözyaşları

Brexit krizini çözemeyen İngiltere Başbakanı Theresa May, bugün düzenlediği basın toplantısında istifa kararını açıklarken ağladığı görüldü. İngiltere’nin önde gelen birçok haber kanalı ve sitesi, Theresa May’ın istifasını, “May’in gözyaşları” diye verdiler.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-05-24 18:13:25

Theresa May’in istifa gözyaşları

foto1_3

AB ile yaptığı Brexit anlaşmasını üç kez parlamentoda oylamaya sunan ancak destek alamadığı için bugün Başbakanlıktan istifa ettiğini açıkladı. Theresa May'in basın toplantısında, istifa kararını açıklarken duygulanıp, ağladığı görüldü.

İngiltere'nin önde gelen birçok haber kanalı ve sitesi, Theresa May'in istifasını, “May'in gözyaşları” diye verdiler.
Başbakan'ın Londra'daki ofisine yaptığı konuşmada, partisinin yeni bir lideri seçmesine izin vermek için 7 Haziran'a kadar görevde kalacağını söyledi.

Theresa May, "AB referandumunun sonucunu yerine getirmek için çabaladım. Referandumu uygulamak için elimden gelenin en iyisini yaptım. Yaptığım Brexit anlaşmasını desteklemeleri yönünde milletvekillerini ikna etmek için elimden geleni yaptım fakat üzülerek söylüyorum ki ikna edemedim. Artık bu çabalara yeni bir başbakanın önderlik etmesinin ülke çıkarları için en iyisi olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

May Temmuz 2016'da Muhafazakar Parti lideri ve İngiltere'nin ikinci kadın başbakanı olmuştu. Ancak İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması (Brexit) ile ilgili planlarına parlamentodan destek bulamadığı için uzun süredir baskı altındaydı.

foto2_2

NEDEN İSTİFA ETTİ?

May, AB ile yaptığı Brexit anlaşmasını üç kez parlamentoda oylamaya sundu, ancak destek alamadı.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi ile bu konuda yapılan görüşmeler de sonuç vermedi.
May, Salı günü parlamentoda yaptığı konuşmada, Brexit anlaşmasının onaylanması halinde, ikinci referandum konusunda da oylama yapma teklifinde bulunmuştu.

Bu şekilde İşçi Partili milletvekillerinin desteğini almayı planlamış, ancak AB'den ayrılma yanlısı Muhafazakar partililerin tepkisini almıştı.
Hem Muhafazakar Parti hem de İşçi Partisi içinde Brexit konusunda görüş ayrılıkları bulunuyor.
Kabine üyeleri arasında Brexit anlaşmasına açıktan karşı çıkanlar olduğu gibi, Muhafazakar milletvekilleri arasında da May'in istifasını isteyenler çoğaldı.
Kıdemli bakanlarından biri olan Andrea Leadsom'ın Çarşamba günü istifa etmesi bu baskıyı daha da artırdı.
May, 24 Mayıs'ta yaptığı açıklamada 7 Haziran itibariyle istifa edeceğini duyurdu. May istifa konuşmasında, "Brexit'i gerçekleştirememiş olmak benim için daima derin bir üzüntü konusu olacaktır. Yeni bir başbakanın bu çabayı yürütmesi İngiltere açısından daha iyi olacaktır" dedi.

GÖREVDEN AYRILACAĞINI SÖYLEMİŞTİ

Aslında Başbakan May, görevden ayrılacağına dair daha önce taahhütte bulunmuştu zaten. Muhafazakar Partili milletvekilleri de daha önce onu görevden almaya çalışmış, ancak başarılı olamamıştı.
May'in Brexit politikasına karşı olan partili milletvekilleri geçen Aralık'ta May'e karşı güvensizlik oylamasına gitmişti.
May'in bu oylamayı kazanması, parti içindeki muhaliflerinin bir yıl boyunca yeni bir güvensizlik oylamasına gitmesinin önünü tıkamıştı.
Ancak May'in liderliğine karşı hoşnutsuzluklar devam etti.
Mart ayında Brexit anlaşması Parlamentoda iki kez reddedilmiş, bunun üzerine May, partisinin milletvekillerine bu anlaşmayı desteklemeleri halinde görevi bırakacağı taahhüdünde bulunmuştu.
Ancak bu vaat de işe yaramamış, Brexit anlaşması parlamentoda üçüncü kez yapılan oylamada da onay alamamıştı.
Salı günü parlamentoda yaptığı konuşmada May'in, Brexit anlaşmasının onaylanması halinde, ikinci referandum konusunda da oylama yapma teklifinde bulunması birçok Muhafazakar milletvekili için bardağı taşıran damla olarak görüldü ve ona sadık bakanlar bile açıktan tepki gösterdi.
Bunun üzerine May artık görevden ayrılma zamanının geldiğine karar verdi.

LİDERLİK YARIŞI

May'in istifasından sonraki hafta Muhafazakar Parti'de yeni liderlik yarışı başlayacak.
Yeni lider aynı zamanda başbakan olacak.
Liderlik yarışmasına birçok adayın katılması bekleniyor. Bunların bir kısmı zaten haftalar öncesinden bu planlarını sergilemeye başlamıştı.
Liderlik yarışına 13 adayın katılması bekleniyor.
Bunlar arasında Brexit yanlısı eski dışişleri bakanı Boris Johnson, eski parlamento sözcüsü Andrea Leadsom, Dominic Raab, Çevre Bakanı Michael Gove'ın yanı sıra AB üyeliğinin devamından yana kampanya yürütmüş Dışişleri Bakanı Jeremy Hunt, İçişleri Bakanı Sajid Javid, Çalışma ve Emeklilik Bakanı Amber Rudd gibi isimler var.

BREXİT NE OLACAK?

Bu konuda şimdiden bir şey söylemek zor; May'in yerini kimin alacağına bağlı.
Yeni lider Brexit yanlısı ise AB'den ayrılma tarihi olarak uzatılan 31 Ekim'den önce İngiltere'nin ayrılması yönünde çaba gösterebliir. Hatta AB ile herhangi bir anlaşma olmadan ayrılmak da söz konusu olabilir.
Lider adaylarından bazıları ise 2016 referandumunda İngiltere'nin AB üyeliğinin devamı yönünde tutum açıklamıştı. Bazıları ise anlaşma olmaksızın AB'den ayrılmaya karşı çıkıyor ve ayrıldıktan sonra da AB ile yakın ilişkilerin sürdürülmesinden yana.
Liderlik yarışını kim kazanırsa kanzansın yeni başbakan da May'in karşı karşıya olduğu sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacak.
Zira Brexit konusunda parlamentoda herhangi bir seçenek için net bir çoğunluk bulunmuyor. Daha önce parlamentoya sunulan önergelerin hiçbiri için çoğunluk desteği sağlanamamıştı.
Bu nedenle önümüzdeki dönem de belirsizliğin devam etmesi bekleniyor. Bu durum ise AB liderlerini öfkelendiriyor.
Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker, İngiltere milletvekillerini "kendi aralarında anlaşmaya varmaktansa başbakanı değiştirmeyi daha önemli görmekle" suçlamıştı.

foto3_2

THERESA MAY KİMDİR?

Theresa Mary May, 1 Ekim 1956 tarihinde İngiltere'de doğmuş siyasetçi ve Birleşik Krallık başbakanıdır.
Oxford Üniversitesi Coğrafya bölümü mezunudur. Politikaya girmeden önce 1977-1983 yıllarında İngiltere Merkez Bankasında çalıştı. Siyasi hayatına 1986 yılında Merton Belediyesinde belediye meclisi üyeliğine seçilmesi sonucunda başladı. 1992 yılındaki genel seçim ile 1994'te yapılan ara seçimlerde milletvekili seçilemedi. Parlamentoya ilk kez 1997 yılında Muhafazakâr Parti'den Maidenhead milletvekili olarak girdi. Daha sonra bu partinin gölge kabinesinde Eğitim Bakanlığı yaptı. 2010 yılından sonra da altı yıl Birleşik Krallık İçişleri Bakanı olarak görev aldı. 2013 yılında radikal İslamcı din adamı Abu Qatada'yı sınır dışı etmesiyle gündemde daha fazla yer edindi. 2016 Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği üyeliği referandumu öncesinde ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılmaması yönünde eğilim gösterdi. Referandum sonrasında ise başbakanlıktan ve Muhafazakar Parti'nin genel başkanlığından ayrılacağını açıklayan David Cameron'un yerine aday oldu. Muhafazakar Parti içerisinde yapılan ön seçimlerde rakiplerini geride bıraktı. Bu ön seçimlerde kendisinden sonra en çok desteği alan Enerji'den Sorumlu Devlet Bakanı Andrea Leadsom ise daha sonra yarıştan çekildi ve Theresa May başbakanlık yarışında tek başına kaldı. May yaptığı açıklamalarda ülkedeki referandumda ortaya çıkan sonuca saygı duyacağını ve bundan sonraki süreçte Avrupa Birliği'nde kalma yönünde bir çalışmanın olmaması gerektiğini ifade etti.

BAŞBAKANLIK DÖNEMİ

Theresa May başbakan adaylığı süresince daha önceden Birleşik Krallık'ın ilk kadın başbakanı olan Margaret Thatcher'e benzetildi. Margaret Thatcher'ın "Demir Leydi" lakabı "Yeni Demir Leydi" şeklinde düzenlenerek Theresa May hakkındaki haberlere yansıtıldı. Muhafazakar Parti içerisindeki ön seçimleri kazanan Theresa May, David Cameron'un 13 Temmuz 2016 tarihinde II. Elizabeth'e istifasını sunmasıyla birlikte hem Muhafazakar Parti'nin genel başkanı hem de Birleşik Krallık'ın başbakanlığı görevine geldi. Başbakanlık sonrası yaptığı ilk açıklamada kendi hükumetinin ayrıcalıklı azınlıklara değil herkesin çıkarlarına uygun bir şeklide hareket edeceğini açıkladı ve "Birlikte daha iyi bir Britanya" inşa edeceklerini söyledi.

 

 

Haber Ara