Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Tezgâhtaki ilmihâl 2

8 Yıl Önce Güncellendi

2016-10-17 09:01:40

Tezgâhtaki ilmihâl 2
Sosyal medyada “Albaraka ile Marmara İlahiyat Fakültesi işbirliği …” diye başlayan bir haber gördüm. Bu paylaşımı yapan hocamız hikmet vb konularda ufkumuza derin kesikler açıyor. Zihnimiz o kesiklerden nefes alıyor. Muazzam… Yine bir başka hocamız medeniyet tasavvuru vb ifadeleri ile yüreğin akıl fonksiyonunu izah ediyor. Fakat dersinden sonra sosyal medyada paylaştığı fotoğrafta sağ tarafında erkekler sol tarafında hanım kardeşlerimiz bulunuyor. İzhar edilen medeniyet söylemi sıkışıyor. Biz de sıkılıyoruz.
Tefsir dersi sonrası bir kare ile karşılaşıyorum sonra. Sonrası mâlûm. Sosyal medyada ilan edilme ihtiyacı ve haremlik selamlık ayrımı… Bir farkla; perde hocamızın kendisi oluyor. Ufak bir fark daha… Bu sefer sol tarafında erkekler sağ tarafında hanım kardeşlerimiz bulunuyor. Davamız için yayın yapan bir yayın organından tanıtım programı daveti alıyorum. Bahsi geçen mevzulardan dolayı endişelerimi dile getiriyorum. Ve sosyal medya hesabında hanımlarla erkeklerin aynı sahneden paylaşılan fotoğrafını görünce haklı çıkıyorum. Üniversite salonlarındayız. Hocamız geliyor. İslâm'ı anlatacak. Şeriatı olmayan bir akide taşıyan Hristiyanlık konuşulacak önce. Sonra akidesi olan İslâm'ın önemi gündeme gelecek. Kadın erkek karışık salonda mevzuyu limbik sistem mi yoksa frontal korteks mi işleyecek? Cevabı şu konuşmadan alabilirsiniz:
Kardeşim hanım kardeşimiz ile nasıl tanıştın? Hocam aynı sohbetlere geliyorduk. Harika! Bir hatıramı anlatmak isterim:
Bir gençlik kuruluşu var. Orada (yine dinimiz için) hanım ve erkek kardeşlerimiz toplantı yapacak. Bir kardeşimiz bu durumdan rahatsız olunca mütevelli heyetinden tanıdığı bir büyüğüne haber salıyor. Aldığı cevap şu: Kardeşim oralarda olmalıyız. Böyle söylüyor çünkü gerçekten Müslümanların söz sahibi olması için “zamanı gelene” kadar bu şekilde İslâm'a aykırı olan durumların sineye çekilmesi gerektiğini düşünüyor. Sosyal hayattan hanım kardeşlerimizi soyutlama çabası değil anlattıklarım. Bu benim haddime değil. Fakat onları korumak istiyorum. Onları Ümmetimin teminatı olarak görüyorum. Ben İslâm'ın fundemantalisti değilim. Dinin yaşanır kılınması noktasında fıkhi çalışmaları önemsiyorum fakat kadın erkek ayrı organizasyon yapma imkânımız olmasına rağmen neden bu konuda emek vermiyoruz diye sormak ve sizden cevap almak istiyorum.
Sözün özü, tezgâhta olanın tasarrufu yapılır. Din alınıp satılan bir şey değilse “tasarruf hakkını” neye göre kullanıyoruz? Zaruretler başlığı altında Şeriatı olmayan bir akideye mi kayıyoruz yoksa işi kitabına uydurarak mı yol alıyoruz?

Haber Ara