Dolar

32,3136

Euro

35,1353

Altın

2.293,11

Bist

9.061,06

Tek Başına Ümmet Kimseler

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-06-02 08:56:33

Tek Başına Ümmet Kimseler

Tek başına bir ümmet olan müstesna (sıra dışı) insanlara ihtiyacımız var.

Birkaç örnek vereyim:

Hüccetü'l-İslam İmam Gazalî (1058-1111) gibi.

Kırımlı fikir adamı İsmail Gaspıralı Bey (1851-1914) gibi.

Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi (1869-1954) gibi.

İstanbul Müftülüğü, Diyanet Başkanlığı yapmış Dersiamdan Erzurumlu Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi (1882-1971) gibi.

Bediüzzaman (1877-1960) gibi.

Merhum üstad Necip Fazıl (1904-1983) gibi.

Yeri kolay kolay doldurulamayacak merhum Kadir Mısıroğlu Bey (1933-2019) gibi.

Yazar, tarihçi, gazeteci, fikir adamı Ahmed Midhat Efendi (1844-1912) gibi.

Tek başlarına bir ümmet gibi çalışan bu kimseler, akıl almayacak büyük hizmetler etmiştir.

Bizim dışımızda da böyle kimseler vardır:

Mesela Nobel ödüllü Doktor Albert Schweitzer (1875-1965)...

Eski Osmanlıların kullandığı, “Himmetü'r-rical taklaü'l-cibal” (Ricalin himmeti ile dağlar devrilir) sözü sanki bunlar için söylenmiştir.

Bunlarda sıra dışı bir azim ve sebat vardır.

Bunlar iğne ile kuyu kazabilmişlerdir.

Bunların tek başına yaptıklarını, tembel ve âtıl yığınlar yapamaz.

Keşke toplumumuz böyle beş on kişi yetiştirebilse de sıra dışı büyük hizmetler yapılabilse.

***

Temiz ve hâlis niyetle Yaratan için yapılan hizmetlerin ücreti yaratıklardan istenmez.

***

Arivist (ikbal avcısı) kimdir, onun sıfatları nelerdir, kendi menfaatleri için ne gibi dolaplar çevirir, dava dava diyerek ne gibi zararlar verir?.. Ciddî biri çıksa da bu konuda on altı sayfalık küçük fakat çok müfid ve vurucu bir risale yazsa. Yakın tarihimizde ve bugün, arivistlerin verdiği zararları, sebep oldukları tahribatı harbî düşmanlar vermiyor.

***

Hiçbir ciddî ve tutarlı gerekçesi olmaksızın saldırıyor, verip veriştiriyor, sövüp sayıyor, hakaretler savuruyor... O nasıl bir yazardır, nasıl bir adam veya kadındır? Böyle yazar, böyle fikir adamı, böyle adam olur mu?

***

Kadir Mısıroğlu bey yanlış mı söylüyor?.. Hatalı fikirleri, görüşleri mi var?.. Şu şu şu iddiaları tutarsız mıdır?.. Sizin yapacağınız şey şudur: Kitap ismi, sayfa numarası vererek, gerekçeli olarak tenkit edersiniz, doğrularınızı ispata çalışırsınız. Bunu yapmayıp da sadece çamur atmakla, Atatürk düşmanı demekle ona bir şey yapamazsınız, ancak kendinizi rezil ve rüsvay etmiş olursunuz?


***

Onlar, gerçekleri öğrenemesinler diye kaç nesli cahil bıraktılar, doğru dürüst düşünemez hale getirdiler.

***

Bir Fransız, bir Alman, bir İngiliz, bir İtalyan bundan yüz sene önce kendi lisanıyla yazılmış mektupları okuyup anlayabiliyor ama bir Türk, yüz sene kadar önce, Yâver-i Fahri Hazret-i Şehriyârî M. Kemal Paşa'nın Sultan Vahidüddin Han'a gönderdiği sadakat, ubudiyet, bağlılık mektuplarını okuyup anlayabilmiyor. Öz Türkçe lisan devrimini bu anlamazlığı gerçekleştirmek için mi yaptılar acaba?

***

Türkiye'nin de orta derecede de olsa bir uçak sanayii olabilirdi ama Nuri Demirağ'ın ürettiği uçakları satın almadılar, uçak fabrikasının ve uçak okulunun kapanmasına sebep oldular.

***

Mantıkla ahlak (etik) iç içedir. Mesela: Akşam yemeğini dışarıda bir lokantada mı yiyeceksin? Nereye gitmen, nereye gitmemen, nasıl yemen gerekir?

Statü için lüks, afilli, yaldızlı, pahalı lokantaya gitmen hem mantık, hem ahlak bakımından sakıncalıdır, hikmete aykırıdır.
Yemekleri çok lezzetli, fakat içkili bir mekân. Bir Müslüman buraya gidemez.
İlle de en ucuzuna git diyen yok, orta bir mekâna gidebilirsin.
İhtiyacından fazla abur cubur yersen, sağlığına zarar veren bir mantıksızlık yapmış olursun.
Doyduktan sonra yersen haram bir iş işlemiş olursun.
6 Maddî imkânın varsa, birini bul, beraber gidin, ona ikram et.

Döneri bir buçuk porsiyon yeme, pisboğazlık yapma.
Şöbiyetin üzerine kaymak koydurup kendini rezil etme.
İçecek olarak ayran söyledi isen, onun yanında cacık ve yoğurt ısmarlama.
Bizde örftür, garsona yeterli bahşiş bırak.
Yiyip içmenin âdâbı, erkanı vardır. Yamyamlar gibi, bedevîler gibi yemeklere vandalca saldırma, adam gibi kibar kibar ye.
Daima en pahalı, en gösterişli, en “lüks” yemekleri seçme hastalığından ve manyaklığından kendini koru ve kurtar.
Yediğin yemekler lezzetli ise, giderken tezgâhtaki ahçıları tebrik et, teşekkürlerini bildir.
Lokantadan ayrılırken, arkandan ne nazik, ne kibar, ne efendi insan desinler.
***

Çay, kahve, şerbet içmenin de âdâbı, erkanı, usulü vardır. Genç nesillere bunlar nasıl öğretilecek?


***

Japonya'nın kendi çay seremonisi var da, bizim çay, kahve, şerbet geleneğimiz yok mu sanıyorlar?

***

Kitap terapisi, kitap okutarak tedavi... Evet böyle bir tedavi vardır. İnşaallah ileride bu konuda kısa bir yazı kaleme alacağım. Faydalı, hayırlı, mânen yükseltici kitaplar iyileştirir. Dünyanın birçok yerinde bu yapılıyor. Bir örnek verelim: Hazret-i Mevlana'nın (1207-1273) fikirleri, öğütleri, telkinleri insanı ıslah eder, necat ve felah konusunda yol açar, yükseltir. En sinirli ve çarpıntılı insanlar iyi kitaplar okuyarak huzura kavuşur. Kitaplar biiznillah kişinin hidayetine bile vesile olabilir. Sevgili dostum kitapsız olma, kitapsız kalma, iyi kitaplar enîsin olsun. Kitaplar sana şifa ve huzur versin. Kitap okuyanlar cahillikten kurtulur, kültürlü olur.

 

Haber Ara