Dolar

32,4165

Euro

34,4540

Altın

2.488,75

Bist

9.679,80

TBMM Genel Kurulu toplandı

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici:- '(Barış Pınarı Harekatı) Terör örgütleri sivil halkı kalkan yaparken, kahraman Mehmetçiğimiz sivillere kalkan olmuştur. Ama maalesef bunu dahi anlatmakta zorlanmışız. Harekat Kürtlere karşı yapılıyormuş gibi bir algı dünyada yaygınlaşmıştır. Halbuki harekatın terör ve terör örgütlerine karşı olduğu bir gerçektir' - AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir:

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-10-24 15:33:16

TBMM Genel Kurulu toplandı
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin, "Terör örgütleri sivil halkı kalkan yaparken, kahraman Mehmetçiğimiz sivillere kalkan olmuştur. Ama maalesef bunu dahi anlatmakta zorlanmışız. Harekat Kürtlere karşı yapılıyormuş gibi bir algı dünyada yaygınlaşmıştır. Halbuki harekatın terör ve terör örgütlerine karşı olduğu bir gerçektir." dedi.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Cihangir İslam, Aliya İzzetbegoviç'in ölüm yıl dönümü dolayısıyla yaptığı gündem dışı konuşmada, İzzetbegoviç'in insanın insana tahakkümünü reddettiğini, Allah'tan başka güç tanımadığını söyledi.

İzzetbegoviç'in, Saray Bosna'yı işgal altına alan Sırp faşistlerin yayınlarına ara vermediğine dikkati çeken İslam, bu nedenle yakın çevresinden eleştiriler aldığını, ancak savaş bittiğinde kara propagandayla Bosna direnişi aleyhinde yayın yapanların özür dilemek zorunda kaldıklarını anlattı.

İslam, Aliya İzzetbegoviç'in Saray Bosna'nın en sıkışık anlarında dahi terör eylemlerine izin vermediğini, ulvi hedeflere hiçbir zaman aşağılık vasıtalarla ulaşılamayacağına yönelik kendi halkını uyardığını da ifade etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Demir, İstanbul'daki yabancıların ülkelerine dönmelerine yönelik çalışmalara ilişkin gündem dışı söz aldı.

Göçün Türkiye'yi ilgilendiren en önemli nedeninin terör olduğuna işaret eden Demir, tüm terör örgütlerinin aynı kaynaktan beslendiğini ve aynı fabrikanın ürünü olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulunda güvenli bölge oluşturulacağını ilan ettiğini anımsatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye'de iç savaşın başladığı günden bu yana 3 milyon 674 bin Suriyeli ülkemize sığınmıştır. Bizler çeşitli bahaneler üreten Avrupa ülkeleri gibi mülteci dramlarına kayıtsız kalmadık. Ülkemize gelen yabancıların yoğun olarak yerleşmeye yöneldiği yer İstanbul'dur. Toplam 1 milyon 99 bin yabancı, kayıtlı olarak İstanbul'da yaşamaktadır. İstanbul'da geçici koruma kapsamındaki Suriyeli sayısı yaklaşık 550 bindir. Diğer ülke vatandaşı olup da İstanbul'da kayıtsız olduğu tespit edilen kişilerden gerekli şartları sağlamayanlar hakkında sınır dışı süreci başlatılmıştır. 2019 yılında İstanbul'da yakalanan düzensiz göçmen sayısı ise yaklaşık 80 bin kişidir. Bu kişilerin yaklaşık 75 bini ülkesine geri gönderilmiştir. Başka ülkelere kayıtlı olup da İstanbul'da yaşayan 72 bin göçmen de kayıtlı olduğu kamplarına geri gönderilmiştir. Sınır dışı edilecek göçmen sayısı arttığından 2014 yılında bin 740 olan geri gönderme merkezi kapasitemiz şu an itibarıyla 20 bini bulmuştur. Bu tüm AB ülkesi üyelerinin toplam kapasitesi kadardır. İstanbul'da 3 tane geri gönderme merkezi bulunmakta, ayrıca Arnavutköy'de yeni bir geri gönderme merkezi yapma çalışmaları başlatılmıştır."

- "120 kilometreye 30 kilometre derinliğiyle sınırlı kaldı"

BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, Barış Pınarı Harekatı kapsamında ABD ile Türkiye arasındaki 13 maddelik mutabakat metni konusunda gündem dışı söz aldı.

Harekatta ve terörle mücadelede şehit olanlara Allah'tan rahmet dileyen Destici, gazilere acil şifa dileklerini iletti.

Harekata ilişkin tezkerenin Gazi Meclis'teki "siyasi bölücüler dışındaki kesimlerce desteklendiğini" ifade eden Destici, ABD ve Rusya ile gerçekleştirilen mutabakatlardan sonra da bu birlikteliğin devam etmesinin gelecek açısından önemli olduğunu vurguladı.

Destici, dış politikanın siyaset üstü ve milli olduğunu, bir siyaset malzemesine dönüştürülmesini doğru bulmadığını söyledi.

Bölge haritasını yeniden çizme hayali kuranların heveslerinin bu harekatla kursaklarında kaldığını belirten Destici, "Bu bölgede Türkiye'ye rağmen politika üretilemeyeceği bir kez daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ülkemize yönelik yaptırım tehditleri ve ambargoların da işe yaramayacağı görülmüştür." diye konuştu.

Türkiye'nin haklı davasını tam olarak anlatamadığını savunan Destici, "Terör örgütleri sivil halkı kalkan yaparken, kahraman Mehmetçiğimiz sivillere kalkan olmuştur. Ama maalesef bunu dahi anlatmakta zorlanmışız. Harekat Kürtlere karşı yapılıyormuş gibi bir algı dünyada yaygınlaşmıştır. Halbuki harekatın terör ve terör örgütlerine karşı olduğu bir gerçektir." değerlendirmesinde bulundu.

Hem sahada hem masada güçlü bir Türkiye gerçeğini herkesin hem gördüğünü hem de kabullenmek zorunda kaldığını aktaran Destici, ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatların bunu ortaya koyduğunu dile getirdi.

Destici, kendi içinde fikir birliğine varamayan AB'nin, Türkiye'den hem askeri hem de siyasi ders aldığını, ABD ve Rusya ile varılan mutabakatlardan sonra da AB'nin açığa düştüğünü kaydetti.

NATO'nun meşru müdafaa hakkını kullanmaya çalışan üyesinin hakkını savunamadığı için sınıfta kaldığını söyleyen Destici, şöyle konuştu:

"Stratejik ortağı yerine terör örgütünün sathında yer alan ABD'nin, petrolün bekçiliğinden öte bir vizyonu olmadığı bizzat Trump'ın ağzından açıklanmıştır. Türkiye ve Rusya, bölgenin iki lider ülkesi olarak uzlaşma, iş birliği yapma ve sorun çözme kapasitelerini dünya önünde teyit etmiştir. Bu arada İran da sınıfı geçemeyenler kategorisinde yer almıştır. Tabii bu anlaşmaların eksiklikleri, noksanlıkları da vardır. Örneğin Süleyman Şah Türbesi'nin geleceğinin ne olacağı net bir şekilde ifade edilmemiştir. Sığınmacıların geri dönüşüne ilişkin tam bir netlik görülmemektedir. Güvenli bölgeye sığınmacıların yerleştirilmesi, terörden temizlenmesi kadar önemlidir. YPG'liler çekilirken ağır silahlarının ne olacağı ABD ile yapılan müzakerelerde açıklığa kavuşturulmuştur ama Rusya ile mutabakatta bu netliği göremedik. Hedeflemelerimiz 480 kilometreye 30 kilometre derinliğindeyken, şu anda 120 kilometreye 30 kilometre derinliğiyle sınırlı kaldığı görülmektedir. Diğer bölgeler Rusya ve Suriye rejimi güçlerine emanet edilmiştir. İnşallah buralarla ilgili hem terör tehdidi var olmaya devam etmez hem de bu bölgeler Suriyeli sığınmacılar için güvenli bölgeler haline dönüştürülür."


Haber Ara