Dolar

32,5839

Euro

34,7881

Altın

2.511,40

Bist

9.693,46

Tarım ve Gıda Etiği Güz Semineri

Yıldız Holding İnsan Kaynakları Genel Müdürü Bahattin Aydın: - 'Bir şirketin rekabetteki en büyük avantajı taklit edilemez özelliklerinin fazlalığıdır' - 'Tüccarlar demişler ki, 'yani ne olur ne olmaz, her durumda nasıl olsa Sabri bey bizim paramıza sahip çıkar...' Ve şirket en büyük büyümesini o dönemde gerçekleştirmiş' - TARGET Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ:- 'Tarım ve gıda

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-11-08 16:27:32

Tarım ve Gıda Etiği Güz Semineri
" Yıldız Holding İnsan Kaynakları Genel Müdürü Bahattin Aydın, "Bir şirketin rekabetteki en büyük avantajı taklit edilemez özelliklerinin fazlalığıdır. Parası olan bir adam bizim makinelerimizden alıp, fabrikamızın tam karşısına yeni fabrikalar kurabilir. Çalışanlarımızı transfer edebilir ama kültürümüzü transfer edemez, ruhumuzu transfer edemez." dedi.

İstanbul Sanayi Odası'nda tarım ve gıdada, etik farkındalık ve duyarlılık gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET), Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Gıda Güvenliği Derneği (GGD) iş birliğiyle Tarım ve Gıda Etiği Güz Semineri düzenlendi.

Burada bir sunum yapan Aydın, gıda üretimi alanında faaliyet gösterdiklerini belirterek, üretim ve dağıtım süreçlerinde etik ve duyarlılık konusunda çalışmalar yaptıklarını söyledi.

Gıda üretiminde ve ticaretinde itibarın önemine dikkati çeken Aydın, Ülker markası ve Yıldız Holding'in kurucusu merhum Sabri Ülker'in "Ticarette en büyük hile dürüstlüktür." sözünü hatırlattı.

Aydın, Ülker'in ticarete bakış açısını şöyle anlattı:

"Ülkemizde 1950'li yıllarda büyük bir devalüasyon oluyor. İnsanlar daha önceden sipariş verip parayı göndermişler, tam bisküviler gönderilecekken devalüasyon olmuş. Dolayısıyla adamın 100 lirası 50 lira olmuş. Dolayısıyla 100 liralık mı mal yollanacak, 50 liralık mı? Sabri bey herkese ürünlerini 100 liralık, devalüasyon olmamış gibi göndermiş. Finansçılar itiraz etmiş ama 'Hayır' demiş, 'o bizim duruşumuz, ilkemiz.'

Daha sonra şöyle olmuş o zamanlar tabii tüccarlar Anadolu'dan geliyor, cebinde bir parası var. Kumaş, ham madde gidi şeyler alıp Anadolu'ya götürüp satacak. Bu sefer herkes gelip bisküvi almaya başlamış. Tüccarlar demişler ki, 'yani ne olur ne olmaz, her durumda nasıl olsa Sabri bey bizim paramıza sahip çıkar...' Ve şirket en büyük büyümesini o dönemde gerçekleştirmiş. Anadolu'da çok önemli tüccarlarla iş yapmaya, onlarla buluşmaya başlamış. Bu bir değer..."

Ülker'in hiçbir zaman bayileriyle karşı karşıya oturmadığını aktaran Aydın, Ülker'in bayilerini iş ortağım diye tanıtarak yanına oturtma alışkanlığının bulunduğunu hatırlattı.

- "Bir şirketin rekabetteki en büyük avantajı taklit edilemez özelliklerinin fazlalığıdır"

Aydın, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker'in ise imzalanmış bir iş anlaşmasını karşı tarafın "Yanlışlık oldu, büyük zarar ediyoruz" açıklaması üzerine yeniden ele alma talimatı verdiğini belirterek, "Murat bey o dönemde çalışanlara talimat veriyor, 'malın hakkını verin, neyse parası onu verin' diyor. Tabii satın almacılar, 'Ama bizim hedeflerimiz, başarılarımız' diyorlar. Ticaret öyle bir şey değil, itibar öyle bir şey değil. Orada satın aldığınız başka bir şey var." ifadesini kullandı.

Şirketin 2001 krizinde firmaların raflara mal koyma sıkıntısı yaşadığı bir dönemde dahi itibarı ile işleyişini sıkıntısız olarak sürdürdüğünü anlatan Aydın, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Bir şirketin rekabetteki en büyük avantajı taklit edilemez özelliklerinin fazlalığıdır. Parası olan bir adam bizim makinelerimizden alıp, fabrikamızın tam karşısına yeni fabrikalar kurabilir. Çalışanlarımızı transfer edebilir ama kültürümüzü transfer edemez, ruhumuzu transfer edemez. Değerlerimizi o kadar kolay transfer edemez."

- "Tarım ve gıda etiğini konuşmak daha iyi bir gelecek inşa etmenin en önemli adımlarından"

TARGET Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cemal Taluğ, etik bakış açısının Türk gıda ve tarım sistemine yapıcı katkıları olacağına yürekten inandığını söyledi. Taluğ, katılımcılara gıda ve tarımdaki etik farkındalığı oluşması için gösterdikleri gayrete destek olmaları çağrısında bulundu.

Bu etkinlikleri geleneksel hale getirmeyi hedeflediklerini dile getiren Taluğ, şunları kaydetti:

"Tarım ve gıda sisteminin tüm bileşenleriyle, çıkarlarımız ve sorumluluklarımız arasındaki dengeyi etik bilinç temelinde birlikte tartışmayı ve birbirimizden öğrenmeyi amaçlıyoruz. Günümüzde gıda, insan ve yeryüzü ilişkilerinde derin yarılmalar ve ikilemler görülüyor. Bu çelişkilerin çözümünün ve gelecek kuşaklara kaynakları hakça kullanılmış bir dünya bırakabilmenin anahtarı hepimizin etik duyarlılıkla davranabilmesidir. Tarım ve gıda etiğini konuşmak, insanlar, tüm canlılar ve üzerinde yaşamakta olduğumuz bu güzel kırılgan gezegen için artan kaygılara karşı en güçlü müdahale aracıdır. Tarım ve gıda etiğini konuşmak daha iyi bir gelecek inşa etmenin en önemli adımlarından biridir."


- "Üreticilerin ikilemleri toplum menfaatine göre ele alıp kararlar vermesi gerekli"


Türkiye Biyoetik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Neyyire Yasemin Yalım, felsefecilerin 2 bin 500 yıllık bilim serüveninde insan değerleri arasında önemlilik sıralamasına ulaşamadığını ifade ederek, "Adalet en önemlisidir, iyilik en önemlisidir diyemeyiz. İkilemler karşımıza çıkıyor. Örneğin çok sevdiğiniz birine, onun iyiliği için kırıcı olmanız gerekebiliyor. Birine rağmen diğerini seçmek gerekebiliyor. Gıdanın etiğinde de buna benzer ikilemler var. Toplum sağlığı için ikilemler ortaya çıkıyor. Burada üreticilerin ikilemleri toplumun sağlığı ve menfaatine göre ele alıp kararlar vermesi gereklidir." diye konuştu.

Seminer kapsamında "Gastronomi ve Etik" ile "Tarım ve Gıda Alanında Medya Etiği" panelleri düzenlendi.

Panellerde konuşmacılar konu başlıklarına ilişkin düşüncelerini dinleyicilerle paylaştı.


Haber Ara