Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Bizans ikon karşıtı mıydı?

Hıristiyan inancındaki İsa’nın insan ve tanrı kimliği arasındaki tartışmalar, ikonların birer put biçiminde algılanma kaygısı ve dönemin imparatorları arasında farklı görüşlerde olanların belirmesini sağladığı gibi, din âlimleri arasında da karşıt fikirlerle yankısını bulur.

3 Yıl Önce Güncellendi

2021-09-05 00:00:59

Bizans ikon karşıtı mıydı?

İkonoklast veya ikonoklazma olarak Bizans tarihinde yerini alan bu dönem kelime anlamı itibarıyla tasvir kırıcı manasını taşımakla beraber, Hıristiyan dininin inanış geleneklerine uygun yapılan taşınır veya taşınmaz tasvirlere karşı sanatsal bakımdan bir Vandalizm hareketi şeklinde yorumlanır.

Kilise nüfuz mücadelesi

Bunun ötesinde, dönemin siyasi erki ile kilise arasındaki nüfuz mücadelesinin bir sonucu olarak çeşitli etkileşimlerle de karşımıza çıkar. Hıristiyan inancındaki İsa'nın insan ve tanrı kimliği arasındaki tartışmalar, ikonların birer put
biçiminde algılanma kaygısı ve dönemin imparatorları arasında farklı görüşlerde olanların belirmesini sağladığı gibi, din âlimleri arasında da karşıt fikirlerle yankısını bulur.
Bu yüzyılı aşkın süre içerisinde ağır yaptırımlar ve iç mücadeleler meydana gelir. İkonoklazma dönemi iki periyoda ayrılabilir. İlki tasvir düşmanlığının hızla arttığı 726 yılından 780'e dek devam eden süreyi kapsar. İkinci periyot ise 780 ile 842/843 arasındaki tasvir düşmanlığının gerileme evresidir.

Tasvirin sembolik önemi

Kültürportalı'ndaki bilgiye göre; tasvirin sembolik önemiyle sıkı sıkıya bağlı Bizans kilise çevresinde kutsal kişiliklere ibadet Jüstinyen sonrasında yaygınlaşmış ve bir dindarlık göstergesi halini almıştır. Buna karşılık Hıristiyanlığın saf ve ruhani bir din olarak tasvir kültünü reddetmesi gerekliliği düşüncesi de görülür. İmparator III. Leon'un tasvirler aleyhindeki fikir yanında bir duruş sergilemesi, Arap dünyasıyla gerçekleşen temas sonucunda artarak gelişir.

Tasvir karşıtı Bizans

Tasvir karşıtı tavır Bizans'ta resim aleyhtarı mücadele öncesinde Emevi Devleti politikası olarak belirir. Aynı zamanda kendisini imparatorun yanı sıra başrahip olarak kabul eden III Leon ilk kez 726 yılında tasvirlere karşı olduğunu açıkça ortaya koyar. Dönemin önemli din âlimleri Patrik Germanos, Papa II. Gregorius ve Şam'lı Ioannes ise tasvir lehinde bir tavır içindedir. İmparator 730 yılında bir ferman yayınlamak suretiyle tüm aziz tasvirlerinin yok edilmesini emreder. Artabasdos'un hükümdarlığı süresindeki tasvir lehtarı tutum, V.Konstantinos'un tasvir düşmanlığını devam ettirmesi neticesinde boşa çıkar.

"Şeytanca tasvirler"

V.Konstantin'in de davet edildiği 754'deki Hieria Konsil'inde tasvirin tamamen şeytanca olduğu vurgulanır. Bu konsil kuralları ve tasvirlerin yok edilmesi, bazı tasvir yandaşlarının idam edilmesi ile birlikte 760'lı yıllara dek devam eder. Bu devirde kiliseler sadece haçlar ve bitkisel motifler ve hayvansal figürler gibi din dışı bezemelerle dekore edilir. V. Konstantin'in ölümünden sonra ikonoklast hareket etkisini yitirmeye başlar.

"Din dışı" sanat anlayışı

İmparator IV. Leo 780'de, VI. Konstantin 787'de yılında İstanbul'da bazı tasvirseverlere işkence yapsa da Tarasios ismindeki bir görevli İkonoklast hareketi reddeden II. İznik Konsili'nde koruma altına alınır. 9. yüzyıl bu hareketin bazı manastırların da katkısıyla gerilemeye başladığı bir dönemdir ve sanatta daha klasik, helenik unsurlar görülür.
Bu Neo-Helenizm olarak kabul edilebilecek üslup doğu motifleriyle, tavus kuşları, ikiz yapraklarla zenginleşir ve resimlerde figürler daha zarif ve perspektif düşünülerek karşımıza çıkar. Bu döneme dair Theophilus'un sarayında inşa ve dekore ettirdiği salon hakkındaki bazı tanımlamalar dışında din dışı sanat anlayışını gösterir önemli bilgi yoktur.

Haber Ara