Dolar

32,5825

Euro

34,7736

Altın

2.509,60

Bist

9.693,46

Taliban'ın dönüşü: Afganistan'da İslami Hareket diriliyor

Taliban, Afganistan’daki varlığını giderek arttırıyor. 2001 yılında ABD öncülüğündeki müdahale ile son verilen Taliban idaresi o zamandan bu yana en geniş kontrol alanına sahip hale geldi.

9 Yıl Önce Güncellendi

2015-12-28 16:48:06

Taliban'ın dönüşü: Afganistan'da İslami Hareket diriliyor

TİMETÜRK I MELAHAT KEMAL

Taliban grubunun yeniden canlanışı gerek Afgan hükümetine gerekse ülkede bulunan ABD ve NATO güçlerine ciddi bir tehdit teşkil ediyor.

Taliban'ın son zamanlarda elde ettiği kazanımların ardında çok yönlü bir strateji bulunuyor. Grubun amacı işlevsel bir yönetim sistemi kurmak için “kalıcı” müstahkem mevkiler oluşturmak.

Grup ayrıca 2016 başlaması beklenen barış sürecinde elini güçlendirmek için ülkenin büyük kısmını eline geçirmek istiyor.
Taliban yeniden canlanma hareketini 2014 yılında planladı ve olayların gidişini kendi lehine çevirmek için bölgesel kontrolünü genişletmeyi amaçladı.

Bu amaçlarını gerçekleştirmek için çok sayıda grup üyesi Pakistan'dan Afganistan'a geçti. Taliban'ın Afganistan'da yeniden canlanmasını tetikleyen üç önemli etken bulunuyor.

1. ABD ve NATO'nun Afganistan'daki savaş görevinin bitmesi ve diğer yabancı güçlerin ülkeden çekilmesi Taliban'ı cesaretlendirdi.

Yabancı savaşçıların ülkeden çekilmesinin ve ABD-NATO'nun misyonunun değişmesinin ardından Taliban'a yönelik saldırı tehlikesi ortadan kalkmış oldu.

NATO'nun öncülüğünde çoğunluğu ABD askerlerinin teşkil ettiği 12.500 yabancı askerden oluşan ve 1 Ocak 2015'te faaliyete başlayan Kararlı Destek koalisyonu Afgan güvenlik güçlerine eğitim ve danışmanlık hizmeti vermeye başladı.

2. Pakistan ordusunun 2014 yılının Haziran ayında Darb-ı Azb Harekâtı'nın başlatmasının ardından çoğunluğu Özbek, Arap ve Pakistanlılardan oluşan binlerce savaşçı Afganistan'ın Kuzey Veziristan bölgesindeki Aşiret Bölgesi'ne geçti. Bu yabancı savaşçıların katılımı ile birlikte Afgan hükümetine karşı verilen mücadele kuvvet kazandı.

3. ABD öncülüğündeki uluslararası güçlerin ülkeden çekilmesinin ardından ülkede güvenliğin sağlanması görevi tamamen Afgan güvenlik güçlerine kaldı. Bu durum hükümet güçlerine ağır bir sorumluluk yükledi. Çünkü yeterli kaynağa ve ekipmana sahip değillerdi.

Afgan hükümet ordusu ayrıca özellikle hava ve keşif gücü gibi önemli imkanlardan yoksundu.

Afgan hükümet ordusu bu durumdayken Taliban, Afgan güçlerinin dikkatini dağıtmak için çoklu cepheler açmayı denedi. Ülke genelindeki saldırılarını arttırırken, Afgan güçlerini köşeye sıkıştırdılar.

ÜLKE GENELİNE YAYILAN MÜCADELE

Taliban, faaliyetlerini ülke geneline yayıyor. Afganistan'ın farklı bölgelerine gerçekleştirdiği saldırılarla Taliban mücadelesinin ülkenin belirli bir yeri sınırlı olmadığını göstermek istiyor.

Geçtiğimiz Eylül ayında Afganistan'ın en stratejik ve en zengin şehirlerinden biri olan Kunduz'un ve kuzey vilayetlerindeki Takhar ve Badakşan gibi bölgelerin ele geçirilmesi bu niyetin bir göstergesidir.

Temmuz 2015'te kurucu lider Molla Ömer'in vefatının açıklanmasının ardından Taliban o zamana kadar girmediği bölgelere girerek, kurulduğu 1994 yılından bu yana en ciddi kazanımlarını elde etti.

Nangarhar, Kunar, Zabul, Helmad ve Farah gibi vilayetlerde IŞİD'in, grubun üstünlüğünü tehdit ettiği bir zamanda bölgesel olarak genişlemesi Taliban'ın gücünü tescil etmiş oldu.

Geçtiğimiz haftalarda Taliban, on yıllardır önemli bir savaş sahnesi olan Helmand eyaletinde operasyonlarını arttırdı.
Eyalet, Taliban için sembolik ve stratejik bir öneme haiz. Grup Helmand'ı ele geçirerek ülkenin güneyindeki eyaletlerde varlığını genişletmek istiyor.

Haber Ara