Dolar

32,5104

Euro

34,7423

Altın

2.488,14

Bist

9.524,59

'Sykes-Picot Anlaşması’nın mimarları 'laik bir cumhuriyet'i öngöremedi'

Fransız Picot’yla birlikte Ortadoğu’nun bugünkü halinin mimarı olarak gösterilen “Sykes- Picot Anlaşması”nı hazırlayan İngiliz Sir Mark Sykes’ın torunu Mark Richard Sykes anlaşmanın mimarları olan dedesi Mark Sykes ve Georges Picot'un yeni bir Türk devleti kurulacağını düşündükleri fakat bunun laik bir cumhuriyet olacağını hiç öngöremediklerini söyledi.

7 Yıl Önce Güncellendi

2018-01-15 08:20:41

'Sykes-Picot Anlaşması’nın mimarları 'laik bir cumhuriyet'i öngöremedi'

Osmanlı İmparatorluğu'nu İngiltere, Fransa ve Rusya arasında paylaştırmayı hedefleyen 1916'da kaleme alınan Sykes-Picot Anlaşması'nın iki mimarı İngiliz Sir Mark Sykes ve Fransız Georges Picot ile ilgili Sykes'ın torunu Mark Richard Sykes'tan önemli açıklamalar geldi.

Habertürk'ten Nalan Koçak'a konuşan torun Sykes, her iki ismin de yeni bir Türk devleti kurulacağını düşündükleri fakat bunun laik bir cumhuriyet olacağını hiç öngöremediklerini söyledi.

İşte Sykes'ın o açıklamaları:

‘SYKES OSMANLI'NIN KALMASINI İSTERDİ'

- Pek çok kişi Ortadoğu'nun şimdiki durumundan büyükbabanızı sorumlu tutuyor.

Tamamen saçmalık. İki sorumlu var: İsrail Devleti'nin kurulması ve Arapların hiçbir şey üzerinde anlaşamaması! Selahaddin Eyyubi gibi birleştirici bir lider çıkaramadılar. Modern tarihte ona yakın isimler vardı; mesela Yaser Arafat, Cemal Abdül Nasır... Ama olmadı.

- Ama İngilizlerin Osmanlı'yı her ne koşulda olursan olsun yıkmak istediğini düşünüyor Türkler...

İngiliz tarihine dönüp bakarsanız, savaştan önce Osmanlı'nın ayakta kalmasını ne kadar istediğimizi görürsünüz. Fakat Almanya'nın yanında savaşa girince o fikir değişti.

‘DEDEM ARAPLARIN BAĞIMSIZLIĞI İÇİN ÇALIŞMADI'

- Savaş çıktıktan sonra Sir Sykes Arapların Osmanlı'dan bağımsız olması için çalışıyordu. Neden?

Hayır, Arapların bağımsız olmasını istemiyordu.

- Sadece Osmanlı değil İngiliz kaynakları da öyle yazıyor ama...

Savaş sırasında Araplar çok da umurunda değildi. Tek düşündüğü İngilizlerin çıkarıydı. Araplar arasında sadece İbni Suud'u seviyordu. Çok yakın arkadaştılar, çölde ava çıkıyorlardı. Hâlâ İbni Suud'un dedeme hediye ettiği saati takıyorum.

- Peki Sykes'ın Arap bağımsızlığı bayrağını tasarlaması?

Kişisel olarak önemli değildi. Muhtemelen yapmasını istediler, o da bir akşam yemekten sonra oturdu bayrağı çizdi.

- Sir Sykes'ın adı hep Arabistanlı Lawrence'la birlikte anılır...

Arabistanlı Lawrence'dan nefret ederdi, ona hiç güvenmezdi. Arap bağımsızlığını asıl isteyen, dedemin nefret ettiği bir başka isimdi; Gertrude Bell (İngiliz kadın casus). Fakat hiçbiri demokrasi gibi bir rejimin Araplar için uygun olduğunu düşünmüyordu.

- Bağımsızlık değilse Araplar için plan neydi?

Hiçbir zaman planı olmadı ki. Bakın gerçek bir savaştaysanız fazla plan yapamazsınız. Irak savaşındaki George Bush değildi ki. 10 dakika sonra ne olacağına dair hiçbir fikrinizin olmadığı, konvansiyonel bir savaş konseptinden bahsediyoruz burada.

- Sykes'ı Arabistanlı Lawrence ve Bell'den ayıran en önemli özelliğinin Türklere sempatisi olduğu söylenir. Doğru mu?

Kesinlikle. Meşhur Sledmere Malikânesi'ne bir Türk odası bile yaptırmıştı. Ermeni bir mimara tasarlatmıştı. Osmanlı medeniyetine çok saygı duyuyordu.

- Osmanlı'nın Almanların safında savaşa gireceği istihbaratını Londra'ya veren dedeniz mi?

Evet. Ama sadece o değil.

- Peki Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamak Sykes için neden önemliydi?

Çünkü Osmanlı İmparatorluğu bize savaş ilan etti! Çok basit...

- Sormak istediğim aslında şu: İmparatorluklar çağının sonuna gelinmişti, Ortadoğu'daki petrolün önemi iyiden iyiye anlaşılmıştı...

Tabii ki bunun sonucunda Osmanlı'da anti-emperyalist hareketler başladı; mesela Jön Türkler... Tabii ki aynı zamanda sultana da karşıydılar.

 1796523_7cbf03f22680650f9f6e29b70b085473

‘OSMANLI'YI PETROL İÇİN PARÇALADILAR'

- Evet ama müttefikler Osmanlı'yı petrol için mi parçaladı?

Tabii ki. Bu tür çıkarların sadece ekonomi değil savaş gücü açısından da önemi büyüktü. Mesela savaştan önce, savaş gemilerimizin yakıtını kömürden petrole çevirmiştik. Petrole ihtiyaç 19. yüzyılın sonundan beri var. 

LAİK BİR CUMHURİYETİ ÖNGÖREMEDİLER

- Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna baktığınızda, Mark Sykes ve Georges Picot'nun Türkleri hafife aldığını söyleyebilir misiniz?

Bence imparatorluk yıkıldıktan sonra bağımsız bir Türk devletinin kurulacağını tahmin ediyorlardı. Öngöremedikleri şey, bu devletin laik bir cumhuriyet olacağıydı. Bence bu Ortadoğu'da bir mucize. Özellikle de diğerleriyle kıyasladığınızda. Mesela Irak da nispeten laik bir ülke olmaya çalıştı, Saddam Hüseyin de başlarda bunu istiyordu ama sonradan delirdi. Ülkenin şimdiki haline bakın.

- Peki Mustafa Kemal Atatürk?

Müthiş bir adam.

- Şimdinin Türkiye'si hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence gayet iyi gidiyorsunuz. Aslında Atatürk'ün ne kadar haklı olduğu ortaya çıkıyor.

SİR MARK SYKES KİMDİR?

1879'da İngiltere Londra'da dünyaya geldi. Babası barondu. Cambridge Üniversitesi'ndeki eğitiminin ardından diplomat oldu, İstanbul'da görev yaptı. “Halifenin Son Mirası”, “Darü'lİslam”, “Beş Türk Vilayetinde” gibi kitaplar yazdı. 1911'de milletvekili seçildi. 1. Dünya Savaşı patlak verdikten sonra Savaş Bakanı Horatio Herbert Kitchener'in yanında görev aldı, Ortadoğu, özellikle Osmanlı İmparatorluğu konusunda ajanlık yaptı. 1916'da meşhur Sykes-Picot Anlaşması'nı kaleme aldı. Fakat çabalarının sonuçlarını göremedi, 1919'da barış görüşmeleri sürerken Fransa Paris'te bir otel odasında, İspanyol gribi nedeniyle can verdi. Öldüğünde henüz 39 yaşındaydı.

1796523_596a1a69af896469603ac908501fe664

 

 

Haber Ara