Ebu Hatab, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriyeli muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde bulunan hastanelerin yüzde 70'inin hava saldırılarında hedef alındığını belirtti.
"Hava bombardımanlarında özellikle hastane ve eğitim kurumlarının hedef alınmasıyla bölge halkı göçe mecbur bırakılıyor." diyen Ebu Hatab, sınır hattına doğru bir göç dalgasının yaşanabileceğini aktardı.
Halep'te son haftalarda sivil yerleşim alanlarına yönelik saldırıları hatırlatan Ebu Hatab şunları kaydetti:
"Bölge halkının tamamı göçe mecbur bırakılıyor. Aslında sağlık hizmetlerinin sona ermesi, binlerce Suriyelinin sınır hattına akın etmesine sebep olacak. İnsanlar, hastane ve okulların olmadığı bölgelerde varil bombaları altında neden yaşasın ki? Uçaklar her tarafı bombardımana tutarken, muhaliflerin, evlerini tünellerle birbirine bağlamak veya sığınak hastaneler inşa etmek için lojistik imkanları yok."
Ebu Hatab, sağlık alanındaki personel açığının da ciddi boyuta ulaştığını belirterek, "Muhaliflerin denetimindeki bölgelerde doktor açığı yüzde 90, hemşire açığı yüzde 91 seviyesinde. Tıbbi malzeme ve cihaz konusunda da büyük sıkıntılar var. Bölgelerde hastalık nedeniyle vefat edenlerin sayısı, hava saldırılarında hayatını kaybedenlerden daha fazla." diye konuştu.
Halep'te yaşananlardan uluslararası toplumu sorumlu tutan Ebu Hatab, hava saldırılarına son verilmesi için Beşşar Esed rejimi ve Rusya'ya baskı yapılması çağrısında bulundu.
Ebu Hatab konuşmasının sonunda:
"Uluslararası toplumun, Halep'teki hava saldırılarının failinin kim olduğunu teyit edilmediği şeklindeki bahanesi yersizdir. Çünkü Suriye topraklarındaki tüm uçaklar ya rejimin ya da müttefiki Rusya'nın elindedir. Uluslararası toplum, bir günde uçuş yasağı getirerek hava saldırılarını sonlandırabilir."
