Anadolu Ajansı'nın haberine göre; Usame Nuceyfi, IŞİD'in 10 Haziran 2014'te Musul'u ele geçirmesinin yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı bildiride, "Ülkede yaşanan yıkıcı faaliyetler Musul ile sınırlı kalmadı. Diyala'ya, Salahaddin'e, Anbar'a ve Kerkük'e de uzandı. Bu yıkıcı eylemler, Irak topraklarındaki Iraklı vatandaşları hedef alıyor. Bunun da ötesinde tüm dünyadaki insani ilkelere ve değerlere uzanıyor" ifadelerini kullandı.
Haydar İbadi hükümetinden dolayı hayal kırıklığı yaşadığını belirten Nuceyfi, "İbadi, hükümeti kurduğunda büyük ümitler beslenmişti. Ancak bu ümitler kısa sürede yok oldu. Sünniler, hala Şiilerin yönetimindeki Irak hükümetine güvenmiyor. Bağdat yönetimi, Sünnileri siyasi olarak hedef alan politikalarını sürdürüyor" ifadelerine yer verdi.
Musul'un IŞİD'in elinden kurtarılmasına gerekli önemin verilmediğini vurgulayan Nuceyfi, şu ifadeleri kullandı:
"Malesef, Musul'u kurtarma operasyonuna istenen önem gösterilmedi. Bu da Musul halkının gerekli destek olmadan kendi başına gönüllü birlikler oluşturmasına, askeri eğitime başlamasına ve kamplar kurmasına neden oldu. Musul, ancak kendi halkı tarafından kurtarılacaktır. Onlar topraklarını korumaya, IŞİD'in temsil ettiği karanlık güçleri yok etmeye hazır. Yalnızca silah bekliyorlar. Bu da hükümetin ve IŞİD'in herkes için tehdit oluşturduğu görüşünde ittifak eden hayır güçlerinin sorumluluğudur."
Musul'un IŞİD'in eline geçmesinden eski Başbakan Nuri Maliki ve yakınındaki üst düzey askeri yetkililerin sorumlu olduğunu savunan Nuceyfi, "Musul'un düşmesinde sorumluluk, onu korumakla görevli olanındır. Karanlık güçlerle mücadelede silahsız Musul halkını yalnız bırakmanın gerekçesi ne olursa olsun selim bir aklın kapasitesini aşıyor. Evlerini terk etmek zorunda kalan masum kurbanlar, IŞİD'i kabul etmemenin bedelini ödüyor. Devlet birimleri ve uluslararası toplum tarafından da ihmal ediliyorlar" ifadelerine yer verdi.
IŞİD, 10 Haziran 2014'de Musul'u ve ardından diğer bazı bölgeleri ele geçirmiş, yaşanan şiddet olayları nedeniyle yaklaşık 1 milyon sivil evlerini terk etmek zorunda kalmıştı.
IŞİD'in çeşitli bölgeleri ele geçirmesiyle başlayan çatışmalar halen devam ediyor. Şii milislerin de içerisinde yer aldığı Irak ordusuyla Peşmerge güçleri, IŞİD'in elindeki toprakları kurtarmak için operasyonlar düzenliyor. ABD'nin öncülüğündeki koalisyon güçleri de Irak ordusuna havadan destek veriyor.
"Daha fazla Sünninin eğitimlere katıldığını görmek istiyoruz"
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Steve Warren ise, Irak'taki askeri eğitim programlarına daha fazla Sünninin ve Sünni kabilesinin katıldığını görmek istediklerini belirtti.
Warren, şu ana kadar 8 bin 900 Irak güvenlik gücünü eğittiklerini aktararak, bu güçlerin daha iyi komuta-kontrol anlayışı ve disiplin kazandığını, savaşma kabiliyetlerini geliştirdiklerini dile getirdi.
Iraklı güçlere eğitimlerin iki yönünün bulunduğuna işaret eden Warren, birincisini eğitilebilecek kişilerin olması, diğerini de eğitmek için yeterli sayıda eleman toplama olarak tanımladı.
Warren, "Bu da Iraklıların çözmesi gereken bir mesele” dedi.
Iraklıların eğitim için neden daha fazla eleman çekemediğinin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Warren, “Daha fazla Sünninin ve Sünni kabilesinin eğitimlere katıldığını görmek istiyoruz. Şu anda Irak güvenlik güçlerini eğitmeye odaklandık ve Sünni kabile savaşçılarını dahil etmeye başlamaya dönük bir plan üzerinde de çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Warren, şu ana kadar eğitim alan güçlerin Garma ve Sarmarra'daki operasyonlara katıldığını, kuzeydeki bin 200 kilometrelik alandaki birliklere entegre olduklarını kaydederek, bunun yanında bunların büyük çoğunluğunun Anbar bölgesine yönelik gelecekteki operasyonlar için hazırlandığını bildirdi.
