SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, bir grup akademisyenin birkaç yıllık yoğun çalışması neticesinde ortaya çıkarttıkları cihazın kanser tedavisinde çığır açacak nitelikte olduğunu söyledi.
TÜBİTAK tarafından desteklenen cihazın ödül almasından büyük mutluluk duyduklarını aktaran Sarıbıyık, bir yıl içerisinde yaptıkları ve planladıkları çalışmalar hakkında gazetecilere bilgi verdi.
SUBÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Zahid Yıldız da TÜBİTAK tarafından kabul edilen teknolojinin neticesinde dünyada fonksiyon açısından daha iyisi olmayan güzel bir cihazın ortaya çıktığını anlattı.
Bu cihazın ardından "Kansere kesin çözüm bulundu mu?" sorusunun akıllara geldiğine dikkati çeken Yıldız, şöyle devam etti:
"Şöyle düşünmek lazım, bir tedavi yöntemi tek başına masum değil. Özellikle geleneksel kanser tedavi yöntemlerinde (radyoterapi-kemoterapi) büyük problem var. Yan etkileri sağlıklı hücrelere de zarar veriyor. Bu lazer yöntemi ise seçici şekilde sadece problemli noktayı hedef alarak oradaki hücreleri öldürebiliyor. Yani kanserden biraz daha seçici şekilde kurtulabiliyoruz."
- "Sağlam dokuya zarar verilmiyor"
Yıldız, lazer ya da ışığın herhangi bir formunun vücutta derin noktalara nüfuz edemediği gerekçesiyle cihazın bütün kanser türlerini hedef alamadığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Ama lazer teknolojisinin bir avantajı var. Işığı fiber optik kabloyla minimal cerrahiyle derin noktalara iletebiliyoruz. Bu cihazın önemli bir avantajı da 4 farklı modu olması. Dünyada lazer cihazı var ama 4 modlu olan yok. Bu 4 modun ne avantajı olabilir? Lazer, doğası gereği dokuya tuttuğunuz zaman belli süre sonra sağlam dokuyu ısıtmaya başlıyor. Bizim geliştirdiğimiz yöntemlerde ise ışığı özel bir formda kısa süreli ve yüksek enerjili vererek sağlıklı dokuyu asla ısıtmayacak fakat zararlı dokuyu bir maddeyle etkileşime geçip öldürebilecek şekilde dizayn edilmiş. Bu lazer cihazının kullanımı için vücuda bir madde enjekte edilmesi gerekiyor. Işıkla etkileşime geçen ve sadece kanser hücrelerinin sevdiği, orada toplanan bir malzeme hayal edin. Bizim geliştirdiğimiz lazer teknolojisiyle sağlam dokuya zarar vermeden bu dokuları hedef alabiliyoruz."
Cihazın daha da geliştirilebileceğini aktaran Yıldız, şimdiki hedeflerinin bu cihazın klinikte bir an evvel kullanılması olduğunu belirtti.
Güney Kore, Almanya ve ABD'de bazı kliniklerde, fotodinamik terapi cihazının etkin şekilde kullanıldığını aktaran Yıldız, cihazın ticarileşmesi için proje başvuruları olduğunu, sertifikalandırma ve Sağlık Bakanlığından onay süreci gerektiğini kaydetti.
SUBÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hyun Soo Lım de kurulan stantta cihaz hakkında gazetecilere bilgi verdi.
Rektör Sarıbıyık ve akademisyenler, daha sonra SUBÜ tarafından geliştirilen tıbbi cihazlar ve yarışa katılan diğer araçları tanıttı.
2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yıl açılışı nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 18 Eylül'de düzenlenen törende, SUBÜ tarafından geliştirilen cihaz "Topluma Hizmet Ödülü"ne layık görülmüştü.
