Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Şu Sorulara Açık Cevaplar Verilmelidir

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-07-02 08:13:55

Şu Sorulara Açık Cevaplar Verilmelidir

AK Parti, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimi'ni birinci defa küçük bir farkla, ikinci defa büyük bir farkla niçin kaybetmiştir?

AK Partili bazı politikacılar, yazarlar hezimeti kabul ettiler, halkın seçimine saygı gösterdiler, demokrasiye bağlıyız dediler ama yenilginin asıl sebepleri üzerinde durmadılar.

İmamoğlu'na büyük bir zafer kazandıran ve onu cumhurbaşkanlığına aday lider yapan ikinci seçimde, nice AK Partili CHP'ye oy verdi. Bunun sebebi nedir?

Şimdi cevabı araştırılması gereken sorular şunlardır:

İstanbul Belediyesi'nde iddia edildiği gibi yolsuzluklar yapılmış mıdır?
Büyük israflar yapılmış mıdır?
Belediyeden maaş alıp da çalışmayan, başka işler yapan bürokratlar var mıdır?
Resmî otomobil saltanatı var mıdır?
Birtakım derneklere vakıflara bir milyara yakın yardım yapılmıştır. Bunun iç yüzü nedir? Kanunlara uygun mudur, ahlaka uygun mudur?
İhaleler berrak ve şeffaf şekilde verilmiş midir, yoksa birileri kayırılmış mıdır? Hukukî tabirle ihalelere fesat karıştırılmış mıdır?
Büyük bir depremden sonra halkın toplanacağı, çadır kurup barınacağı alanlar, yeşil sahalar imara açılmış mıdır?
Kaçak inşaatlara göz yumulmuş mudur?
İmar affıyla çürük binalar “sağlamlaştırılmış” mıdır?
Bazı sitelerde proje dışı binalar yapılarak paylaşılmış mıdır?

Daha bunlar gibi çok sorular var. Bunların hepsine çok açık, çok seçik, çok samimî, çok doğru cevaplar verilmelidir.

Bunlar yuvarlak laflarla, demokrasi edebiyatıyla, halkın seçimine saygılıyız demekle geçiştirilemez.

Lütfen bunlara cevap vermesi gerekenler yeminli olarak versinler. Vallahi billahi tallahi desinler.

Muhafazakârlığın ve sağcılığın kalesi olan İstanbul'daki bu son hezimet büyük bir kırgınlığın, ümitsizliğin, öfkenin neticesidir. Ucuz bahanelerle, ucuz demokrasi edebiyatıyla, halkın iradesine saygılıyız, yenilgiyi kabul ediyoruz sözleriyle geçiştirilemez. Mutlaka itiraf-ı zünub edilmesi gerekir. Bu ise her kişinin kârı değildir. Ey er kişiler, bunu sizden bekliyoruz!..

***

Türkiye'de demokrasi vardır ama bu konuda birtakım aksaklıklarımız, eksiklerimiz de vardır. 1924 ile l945 arasında demokrasi hiç yoktu. O günleri özleyenlerin, bizde demokrasinin D'si bile yok demeleri samimî değildir, realiteye aykırıdır, gülünçtür. İstanbul seçimlerini kaybeden iktidar partisinin bunu kabullenmesi, demokrasinin olduğuna en büyük delildir.

***

Son asır tarihimizde millî iradeye, millî kimliğe, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir prensibine indirilen en büyük darbe Ayasofya'nın camilikten çıkartılmasıdır.

***

İkinci antidemokratik darbe Ezan-ı Muhammedî okumanın yasaklanması, okuyanlara ağır cezalar verilmesi, ezan konusunda devlet terörü estirilmesidir.

***

Laik Fransa'da Katolik liseleri var, devlet bunlara yardım ediyor, bu okullar büyük başarı kazanıyor da, Türkiye'de niçin İslam okulları yok?

***

Bizde Saint Benoît, Saint Michel, Notre Dame de Sion gibi Katolik okulları var da niçin İslam Mektepleri yok?

***

Doğru dürüst İslamî kültüre, yeterli genel kültüre sahip olmayan, cahilliklerine rağmen İslam ve Ümmet temsilciliğine soyunan, akıllarınca hizmet ettiklerini sanan, hizmet yerine hezimet üreten birtakım şifahî kültürlü yarı cahiller…

***

Eline para geçince beş bin liralık telefonunu atıp yirmi bin liralığını alan o adamın ne kendisine, ne topluma, ne vatanına, ne milletine hayrı olur.

***

Biz son bayramda ailece yedi yıldızlı Magandon Palace hostelinde şahane ve ihtişamlı (görkemli) tatil yaptık diyen şu görmemiş türediye bakınız.

***

Şaibeli ihalelerle kısa zamanda süper zengin olan o ailenin çocukları ateist olmuş, azmış, kudurmuş, saçmış savurmuş, iyice dağıtmış, savrulmuş… Haram para ıslah etmez, ifsad eder. Haram para yiyip de kudurmayıp ne yapacaklardı?

***

Gençlerimizi (kötü manada değil, iyi manada) cin fikirli, firasetli yetiştirmemiz lazımdır. Bön, beceriksiz, iş bilmez, işe yaramaz gençlerden ne kendilerine, ne Ümmete, ne vatana millete, ne de devlete hayır gelir.

***

En iyi ve lezzetli ev yemeklerini kadınlar yapar ama en büyük aşçılar, şefler erkektir. Erkek çocuklarımızı ufak tefek basit yemekler yapacak şekilde yetiştirmeliyiz.

***

Bir Müslüman zalimler, kâfirler tarafından idam edilse, cesedi darağacında sallansa; haklı olan, üstün olan, galip olan, kazanan yine odur. Mü'min Cennete girecek, ebedî saadete nail olacaktır. Dünyada üstün ve galip görünen kâfirin yeri ise cehennemdir.

***

Kur'an hıfz edenlere, hafızlığın yanında mutlaka şu ilimler öğretilmelidir:

(1) Ehl-i Sünnet akaidi. (2) Fıkıh. (3) İslam ahlakı. Münciyat mühlikat. (4) Ümmet birliği, ittihad-ı İslam, Hilafet, Ahkâm-ı Sultaniye özeti. (5) Kısa ve özet de olsa Kur'an kültürü, Kur'an hükümleri, Kur'an'ın Müslüman'ın düsturu/anayasası olduğu. (6) Peygamberimizin (Salât ve selam olsun ona) Sünneti… (7) Kur'an'ın, hafızlığın ticarete alet edilemeyeceği… Bunları bilmeden hamele-i Kur'an olmak mümkün müdür?

 

Haber Ara