Stop-Start olup olmaması aracın motorunda daha fazla yıpranmaya sebep olmayabiliyor. STOP-START sistemleri aslında üreticinin aracı daha yüksek emisyon
toleranslarına göre üretmesini sağlıyor. Testlerde bu özellik açık olarak test edilen araçlarda yüksek oranda emisyon salınımının önüne geçiliyor ve
belki de bu sisteme sahip olmayan bir araca göre çok daha düşük maliyetle ve basit bir teknoloji ile araçlar üretilebiliyor.
STOP-START sistemlerine sahip araçlar asla bu sisteme sahip olmayan araçlar ile benzer şekilde üretilmiyor. Bu sistemi ekleyecek üretici aracın
aküsünü, marş motorunu ve krank milini stop-start teknolojisinin kullanılacağını ön görerek üretiyor.
Özellikle yeni araçlarda tandem solenoid denilen sistem ve yüksek voltajlı aküler kullanılarak aracın durma ve ilerleme arasındaki kararsızlığını
azaltmak amacı güdüyorlar. Normal bir araçta hayatı boyunca 50.000 adet durdurma ve başlama aksiyonunun gerçekleştiğini belirten eksperler, bu
rakamların stop-start teknolojisine sahip araçlar için ise 500.000'i bulabileceğini ifade ediyor.
Bir motorun tüm yaşamında bu kadar fazla marş basabilmesi için ise tüm önlemler alınmış. Özellikle krank milinin ve ana taşıyıcı görev gören
rulmanların hepsinin teması çok ince film halinde yağ tabakaları ile kesiliyor. Böylelikle krank milinin dönme ve durma hareketleri aşınabilir
parçaların ömründen yemiyor. Krank milinin dönme hareketi hidrodinamik yağlama sağlayarak dönme işlemi durduğunda iki metal yüzeyin birbirine
temas etmesini sağlayabiliyor ve araç hareket ettiğinde temas tekrar koparılıyor.
Hazırlayan: Vizyon Garage Oto Ekspertiz
