Sivil toplum kuruluşlarından yapılan ortak yazılı açıklamada, Nkurunziza'nın seçimi dayatarak, barışı ve uzlaşmayı temin eden Aruşa anlaşmasını ve anayasayı ihlal ettiğini savundu.
Açıklamada, seçimin bağımsız gözlemciler ve basın tarafından izlenmediği, ayrıca seçim sürecinin 100'den fazla göstericinin ölümüne, bine yakın kişinin tutuklanmasına, 150 binden fazla kişinin ülkeyi terk etmesine, ekonominin zayıflamasına, savunma ve güvenlik güçlerinin bölünmesine yol açtığı değerlendirmesine yer verildi.
Şiddet ortamında yapılan seçiminden sonra yapılacak yeni atamaları ve seçilmesi halinde 26 Ağustos'ta 2. görev süresi dolacak Nkurunziza'yı tanımayacaklarını vurgulayan sivil toplum kuruluşları, mevcut krize çözüm bulma amacıyla Burundilileri birliğe çağırdı.
Ülkede dün yapılan seçimde Nkurunziza da dahil olmak üzere 8 aday yarıştı. Sonuçların yanı sıra seçime katılım oranı henüz açıklanmadı.
Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Nkurunziza, hükümet ile silahlı gruplar arasında 28 Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'ndaki devlet başkanının yalnızca 2 kez seçilebileceğine ilişkin maddeye rağmen, 3. kez adaylığını açıklamış, anayasa mahkemesi de "2005'te atamayla göreve gelen Nkurunziza'nın devlet başkanı seçimi için 3. kez aday olmasının önünde yasal bir engel bulunmadığı" yönünde karar bildirmişti.
Nkurunziza'nın resmen adaylığını duyurduğu 26 Nisan'dan bir gün sonra muhalefet ve sivil toplum kuruluşları protesto için sokaklara dökülmüştü.
