Dolar

32,4992

Euro

34,9219

Altın

2.432,09

Bist

9.716,77

Spor fütüristi Hakan Demiray: 'Türkiye'nin ilk açık hava spor alanını oluşturduk'

'Önemli olan insanlara açık havada spor yapmanın keyfini tattırmaktı. Şu anda yeni bir şey oldu'- 'Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı genelgelerinde belirtilen detaylara dikkat ediyoruz'- 'Bazılarımızın bu zor durumda akıllıca davranıp, motivasyon unsuru haline gelip, sektöre canlılık getirebileceğini düşünüyorum'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-09-14 11:29:14

Spor fütüristi Hakan Demiray: 'Türkiye'nin ilk açık hava spor alanını oluşturduk'
SÜHA GÜR - Spor fütüristi, yönetim danışmanı ve milli kick boksçu Hakan Demiray, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle spor salonlarına gitmekten kaçınan insanlara, açık alanda spor yapma imkanı sağlayarak çözüm sunduklarını söyledi.

Hakan Demiray, AA muhabirine yaptığı açıklamada, havalandırma imkanı en üst seviyede olsa dahi hiçbir spor salonun açık hava kadar sağlıklı olamayacağını belirtti.

Üyelerin güven duyduğu ve her anlamda rahat edebileceği bir spor alanı oluşturduklarını dile getiren Demiray, "Pandemi döneminin getirmiş olduğu riskler ve bilinmezlikler vardı. Dünyada hiç kimse buna karşı hazırlıklık değildi. Bu süreçte güven duygusunu yitiren insanlar spor salonlarına gitmekten imtina etti ama önemli olan çözüm üretmekti. Biz de açık havada spor imkanıyla bunu başardık." diye konuştu.

Spor salonlarında 6 metrekare için 1 insan oranına çok dikkat ettiklerini vurgulayan Demiray, "Türkiye'nin ilk açık hava spor alanını oluşturduk. İnsanlara 500 metrekarelik bir alanda, havuz kenarında, oksijenli bir ortamda, rahat edebilecekleri bir yerde spor imkanı sunduk. Çünkü 6 metrekareye 1 kişi gibi bir oranımız var. Buna da dikkat etmek adına bir strateji geliştirdik ve üyelerimizden çok ciddi olumlu geri dönüşler aldık. Sporu bu şekilde yaparak keyfini aldıktan sonra nasıl kapalı alana gireceğiz diyenler oldu. Her anlamda üyelerimizin rahat edeceği bir spor alanı oluşturduk." şeklinde konuştu.


- "Her 90 dakikada 50 kişi ağırlıyoruz"


Hakan Demiray, sağlık açısından insanların daha hijyenik bir şekilde çalışabilmeleri adına her 90 dakika için 50 kişilik gruplar oluşturduklarını dile getirdi.

Üyelerinin uygulamalardan çok memnun kaldığının altını çizen Demiray, "Pandeminin getirdiği risklerden biri spor salonlarına hiç gidilmemesiydi. Bu hem insanlar hem de sektör için önemli bir riskti. Biz burayı tüm spor salonları adına güven sağlayıcı bir unsur olması adına yaptık. Çünkü alınan normal tedbirler insanların güveni için yeterli değildi. İnsanlar bilinmeyen bir şeye karşı risk almak istemediler ve korunma faktörü de işin içine girince salonlardan uzaklaştılar." ifadelerini kullandı.

Oluşan şartların ardından insanların ya evinde ya da açık havada spor yapmaya yöneleceğini bildiklerini anlatan Demiray, şöyle konuştu:

"Önemli olan insanlara açık havada spor yapmanın keyfini tattırmaktı. Şu anda yeni bir şey oldu. Sektöre yeni bir tat ve enerji getirdik. Spor yöneticileri olarak yapmamız gereken, spordan, kapalı alandan kaçan ve korkan insanlara çözüm önermekti. Bunu açık havada spor salonu konseptiyle birleştirdiğinizde, insanların güvenebilmesi adına geriye belli metrekareye belli insan almak kalıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı genelgelerinde belirtilen detaylara dikkat ediyoruz. Her 90 dakikada 50 kişi ağırlıyoruz. Üyelerimiz de bunu biliyor. Girişlerini yapıyor ve hijyen koridorundan geçiyorlar. Daha sonra ateşlerini ölçüyor ve kayıtlarını yapıyoruz. Ve bu kişiler buraya geldikleri andan itibaren 90 dakika boyunca antrenmanlarını yine açık havada eğitmenlerimiz eşliğinde yapıyorlar."


- "İnsanlar açık havada daha güzel bir enerjiye sahip"


Hakan Demiray, açık havanın bilimsel olarak insanlara daha iyi geldiğini vurguladı.

Pandemi gibi toplumsal olaylarda işletmelerin beklemeyi tercih edebileceğini aktaran Demiray, şunları anlattı:

"Biz çözüm üretme tarafını seçtik. Açık havada spor salonu fikrini iyi kurgulamak lazım. Çünkü yeniden bir sistem yazıyorsunuz. Biz bunu yaptık. Dikkat ettiğimiz en önemli şey, güven duygusuydu. İnsanlar size kesinlikle güven duymalı. Eğer 'Bundan sonraki pandemi dönemi ve spor endüstrisi ne üzerine kurulacak?' derseniz, tamamen güven unsuru üzerine olacaktır diyebilirim. İnsanlar açık havada daha güzel bir enerjiye sahip. Açık havada yapılan aktivitelerde daha fazla oksijen bulunması ve iyi hormonların salgılanması nedeniyle kendinizi çok daha iyi hissediyorsunuz. Açık havada kick boks grup derslerimizi, havuz etrafında yoga derslerimizi yapıyoruz. Bazen hava inanılmaz güzel oluyor, dolunayda fitness yapıyoruz. Yani hikayesi sürekli güncellenen ve yenilenen bir şeyden bahsediyoruz."


- "Sporun bütünleştirici özelliği çok önemli"


Hakan Demiray, açık havada gerçekleştirdikleri spor faaliyetlerinin insanları daha fazla sosyalleştirdiğini belirtti.

Açık hava spor salonlarını kış şartlarına uygun hale de getirdiklerini vurgulayan Demiray, "Sporun bütünleştirici özelliği çok önemli. Gelen kişiler burayı spor dışında bir arınma bölgesi gibi de görüyor. Burada oluşan aile ortamı çok güzel. Üyelerimiz antrenman dışında da buraya geliyor çünkü onlara güzel bir ortam sunuyoruz. Bu da başka beşeri ilişkileri beraberinde getiriyor. Artık burada spor konuşulan sosyal bir ortam var. İnsanların spor, kaliteli yaşam ve sosyalleşme beklentisini karşılıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

İnsanların eskisine nazaran çok araştırmacı bir kimliğe büründüğünü aktaran Demiray, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim kapıdan başlayan bir sağlık önceliğimiz var. Girişten itibaren hijyen koridorundan geçiliyor. Birçok kurum bu tarz yapılanmaya gitti. Daha sonra ateş kontrolü yapılıyor. Randevu saatleri de belli. 90 dakika antrenman yapıyorlar ve bitince biz zil çalıyoruz. Ardından 15 dakikalık hijyen süremiz oluyor, aletleri temizliyoruz ve sonraki yeni üyeler geliyor. Antrenörlerimizin hepsi hijyen kurallarına uygun maske takıyor. Birebir temas yapmıyoruz. Gelen kişiler pandeminin getirmiş olduğu yeni kuralları hazmetti, herkes buna göre yaşıyor. Artık insanlar farklı kıstaslara sahip. Bu kıstaslara uyan firmaların ön plana çıkacağını söyleyebilirim. Bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Adaptasyon sürecini geliştirmeliyiz. Bazılarımızın bu zor durumda akıllıca davranıp, motivasyon unsuru haline gelip, sektöre canlılık getirebileceğini düşünüyorum. Çünkü biz tam olarak bunu yaptık."


Haber Ara