Dolar

32,3276

Euro

35,0668

Altın

2.298,17

Bist

9.058,44

Somali’den korkuyorlar

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-07-09 10:11:16

Somali’den korkuyorlar

Somali'nin başkenti Mogadişu'da önceki gün yine kanlı bir terör saldırısı gerçekleştirildi ve en az on kişi öldü.

Saldırının hedefinde İçişleri ve Güvenlik bakanlıklarının bulunduğu bina vardı.

Teröristler, önce Cumhurbaşkanlığı Sarayı yakınlarındaki bölgede bombalı araçla intihar saldırısı düzenledi.

Ardından da uzun namlulu silahlarla ateş açarak iki bakanlığın bulunduğu binaya girmeye çalıştılar fakat başarılı olamadılar.

Hepsi etkisiz hale getirildi.

Saldırıyı Eş-Şebab örgütü üstlense de Somali halkını bir türlü rahat bırakmayanların gerçekte istihbarat örgütleri olduğunu herkes biliyor.

Eş-Şebab, benzeri birçok örgüt gibi basit bir taşeron.

Türkiye, Somali'nin güvenliği ve istikrarı, savaşlarla bitkin düşen Somali halkının rahatı ve istikrarı için elinden geleni yapmaya çalışıyor.

Dışişleri Bakanlığı, Cumartesi günü yayınladığı bildiride, Mogadişu'daki menfur terör saldırısını kınadıktan sonra terörizmle mücadelede ve istikrarın sağlanmasında Türkiye'nin Somali halkının ve hükümetinin yanında yer almaya devam edeceğini açıkladı.

Fakat Afrika Boynuzu'nda kanın, terörün ve gözyaşının bitmesini istemeyenler de var.

Çünkü Somali'nin krizlerden ve fakirlikten kısa sürede kurtulup bölgede başarılı ve istikrarlı bir demokrasi örneği ortaya koymasından korkuyorlar.

Mısır'da halkın özgür iradesiyle cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi'nin askeri darbeyle devrilmesine de yine aynı sebeple destek vermişlerdi.

Somali; barış, huzur ve demokrasi içinde yaşayan zengin bir ülke olma potansiyeline sahip.

Bunun gerçekleşmesi, diğer ülkelerin halklarının kendi rejimlerini sorgulamalarına yol açar.

Bölgedeki diktatör ve baskıcı rejimlerin böyle bir ihtimale göz yumması mümkün değil.

Mogadişu'nun hedefte olmasının bir diğer sebebi de tarafsız kalma çabası.

Örneğin, Körfez'deki krizde Doha'yla tüm ilişkilerini kesen ülkelerin baskılarına boyun eğmedi ve Katar karşıtı blokta yer almaktan kaçındı.

Dolayısıyla bu tavrı Suudi Arabistan'ı ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni rahatsız etti.

BAE'nin fiili yöneticisi Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed Bin Zayed'in Somali'de darbe planladığı ortaya çıktı ve bu iş için ülkeye yasa dışı yollarla sokulmaya çalışılan 10 milyon dolara Mogadişu Havaalanı'nda el konuldu.

Aynı ülkelerin Somali'deki Türk üssünden ve Ankara'nın Somali halkına yardımlarından da son derece rahatsız olduklarını hatırlatmaya gerek yok.

Suudi Arabistan ve BAE'nin Somali'nin iç işlerine karışma çabasından Avrupa da rahatsız.

Avrupa Parlamentosu, geçen hafta BAE'den Somali'nin istikrarını tehdit eden faaliyetlerine son vermesini ve bu ülkenin toprak bütünlüğüne saygı duymasını istedi.

Avrupa Birliği'nin Afrika Boynuzu ülkelerindeki büyükelçileri yaklaşık iki ay önce Uganda'nın Entebbe kentinde bir araya gelmiş ve Körfez ülkelerinin, özellikle de BAE'nin Somali'ye müdahale girişimlerinden duydukları kaygıyı ifade etmişlerdi.

Avrupa'nın bugün en önemli sorunlarından biri de mülteci sorunu.

Mülteci sorununun temelinde ise diktatör rejimlerin yol açtığı krizler, baskıcı politikalar ve katliamlar yatıyor.

Ülkesinde huzur ve istikrar varken evini bırakıp başka bir ülkeye göç eden çok azdır.

Avrupa Birliği, mülteci akınına uğramak istemiyorsa, Türkiye'nin varlık gösterdiği her yerde huzur ve istikrar için çalıştığı gerçeğini görmeli.

Ankara'yla uğraşmak yerine Türkiye'nin kaçak göçmen sorununu kökünden çözmeye yönelik politikalarının kıymetini bilmeli.

 

Haber Ara