Feyzioğlu, Soma'daki maden faciasına ilişkin davanın görüldüğü Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi Duruşma Salonu önünde, madenci aileleriyle bir araya geldi. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Feyzioğlu, barolar birliği olarak bu davayla yakından ilgilendiklerini belirtti.
TBB olarak Manisa Barosu ile davaya ilişkin özenli bir çalışma yürüttüklerini ve yarından itibaren başlaması beklenen sanıkların "çapraz sorgusuna" yönelik soruları ve muhtemel cevaplara karşı belgeleri hazır ettiklerini anlatan Feyzioğlu, şunları söyledi:
"Türkiye Barolar Birliği, Soma maden faciası üzerine çok ciddi, 30 akademisyenin katılımıyla bir rapor hazırladı. Biz bu işe bilimsel yöntemlerle yaklaşıyoruz. Bu raporda, okumaktan yorulan yöneticiler için 10 sayfalık bir de özet var. 301 evladımızı kaybetmişiz ama yine de özetini de yazdık, bari özetini okusunlar diye. Okunduğunda görülecek ki bu kaza değil, bu bir cinayet, bu bir katliam. Olmayabilirdi... Eğer şu raporda yazılı olan önlemlerin hepsi değil, üçte biri alınsaydı, olmayabilirdi."
- Madenci aileleri acılarını, hislerini kaleme alacak
Feyzioğlu, faciaya ve davaya ilişkin ikinci bir çalışmayı madenci aileleriyle yapacaklarını vurguladı. Bu çalışmada, anneler, eşler ve evlatların acılarını, kendi el yazılarıyla kağıda dökeceğini anlatan Feyzioğlu, şöyle devam etti:
"Ne hissediyorlarsa duruşmada ne söylemek istiyorlarsa hepsini yazacaklar ve Soma acılarının kitabını çıkaracağız. Türkiye Barolar Birliği basacak bu kitabı ve bu davaya da mağdur ailelerin, müdahillerin diyecekleri, iddiaları niteliğinde delil olarak sunacağız. Bu acılar, bu duygular, bu davanın ayrılmaz bir parçası olacak. Bu kitabı, 1-1,5 ay içinde onların el yazısıyla çıkaracağımızı düşünüyorum."
Yaşanan facia sonrası açılan yaraların ancak adalete ulaşıldığında kabuk bağlamaya başlayacağını dile getiren Feyzioğlu, bunun için bugün çok erken olduğunu, henüz yaraların kanadığını sözlerine ekledi.
-"301 rakam değil, candı"
Feyzioğlu'nun açıklamasını takip eden ölen madencilerden Kader Yıldırım'ın annesi Esma Kaya da TBB'nin öncülüğünde çıkartılacak kitapla sorumluların, neye sebep olduklarını görmelerini istediklerini belirterek, şunları söyledi:
"Onlar da okusunlar 'biz ne yapmışız' diye bir kere vicdanlarında kendilerini bir mahkeme etsinler. 'Biz bu kadar yaptık mı?' acaba diye. 301 bir rakam değil, 301 candı ve geride kalan öksüz kalan çocuklar, benim gibi garip anneler var. Bu yara asla kapanmaz ama adaletimize sığındık ve arkamızdakilere güveniyoruz. Bizim de onların da istediği, gereken cezaları almaları. Bunu sağlamak istiyoruz. Bizim bütün çabamız bu. Tamam bizim evlatlarımızı geri getiremeyecekler, biz de getiremeyiz ama bir nevi, en azından yüreğimize su serpilsin istiyoruz."
