Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleşen ve moderatörlüğünü Mustafa Toprak'ın üstlendiği etkinlikte konuşan Çolak, sinema sektöründe yaşadıklarını, yeni projelerini ve deneyimlerini paylaştı.
Çolak, sinemaya ilgisinin film izleyerek başladığının altını çizerek, "İmam hatip yıllarımdan beri sinemayı takip ediyordum. Sinema yapmaya olan ilgim ise 'Titanic' filmini seyrettikten sonra başladı." dedi.
Çeşitli gazetelerde sinema üzerine eleştirel yazılar yazdığını kaydeden Çolak, yönetmenliğini üstlendiği "Oyun", "Kara Kar" ve "Serender" isimli kısa filmlerin, Türkiye'de ve yurt dışında birçok ödüle layık görüldüğünü söyledi.
Genç yönetmen, filmlerinde taşra hayatından ilham aldığını dile getirerek, şunları aktardı:
"Köy hayatına gıpta ile baktığım için, hep oraların hikayelerini anlatmak istiyorum. Dört filmimizden üçü köyde, biri taşrada geçiyor. Bana oralar cazip geliyor. Bir de bana toplu taşıma araçları çok cazip gelir. Her türlü insanın buluştuğu yerlerdir. Onun için bazen otobüslere binerek, insanların hareketlerini, düşüncelerini inceliyorum. Ben oralardan birer karakter oluşturuyorum. Bir sürü karakter birikiyor bu şekilde ve daha sonra bunları filmlerime adapte ediyorum."
Günümüzde ünlü yönetmenlerin senaryolarına seyirci gözüyle bakamadıklarını vurgulayan Çolak, "Bu, halktan uzaklaşmakla alakalı biraz. İnsanlardan uzaklaşmaya başlayınca, bu sefer hikayeleriniz tükeniyor. Hikayeleriniz tükenince de bu sizin sanat eserinize yansıyor. Günümüzün büyük yönetmenlerinin son işlerini takip edin, filmlerinin kötü olmasının nedeni bence bu." diye konuştu.
Seyid Çolak, Güven Adıgüzel ile hayata geçirecekleri uzun metrajlı film için Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan destek almaya hak kazandığını söyleyerek, şu bilgileri verdi:
"İlk defa bir uzun metraj çekeceksiniz ve bu sinemada sizin ilk sözünüz olacak. Bunun için 'orijinal bir şey olsun, farklı bir şeyler söyleyeyim' istedim. Filmimde de Beyşehir Gölü üzerinde bulunan Mada adasında geçen bir hikayeyi anlatıyorum. Oradaki yaşam şartları biraz 1950'leri andırıyor. Okulları ve sağlık ocakları yok. Ulaşım sıkıntılı. İlginç bir hayatları var. Ben de oraya özgü bir hikaye yazmak istedim."
Başarılı bulduğu yönetmenlere de değinen Çolak, günümüz yönetmenlerinden Ahmet Uluçay, Nuri Bilge Ceylan ve Semih Kaplanoğlu'nu çok sevdiğini ve sinemada sanatsal anlamda kendisini yönlendirecek olan yönetmenlerin bu kişiler olduğunu dile getirdi.
Yönetmen Çolak, Afrika ile ortak projeler yapmak istediğine dikkati çekerek, "Hem senarist, hem yönetmen olarak orada yapılacak her türlü projede yer almak isterim. Oraya dair söylenecek her söze katkı sağlamak isterim. Yeter ki oryantalist bakış açısı olmasın. Batıya yaranma gibi bir şeylerin olmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
En beğendiği oyuncunun Şener Şen olduğunu sözlerine ekleyen Çolak, Şen'in karakterine uygun bir rol yazdığını ve bir filminde oynamasını istediğini kaydetti.
Çolak, yaklaşık bir saat süren etkinliğin ardından dinleyicilerin sorularını yanıtladı.
