Daha önceki dünya ve Avrupa şampiyonalarında 80 ve 74 kilolarında başarılı sonuçlara atan milli güreşçi, 75 kiloda elemelerde mindere çıkarak 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na katılma hakkı elde etmeye çalışacak.
ABD'deki altın madalya başarısının ardından kısa sürede olimpiyat için hazırlıklarına başlayan tecrübeli sporcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada kilosuyla ilgili ayarlamayı olimpiyat eleme maçlarında gerçekleştireceğini söyledi.
Milli güreşçi, 75 kiloda önce olimpiyat oyunlarına katılma hakkını almayı ardından da madalya kazanmayı hedeflediğini dile getirdi.
Kilosunu 75'e düşürmek için diyetisyenler, kondisyonerler ve psikologlarla beraber çalıştığını belirten Selçuk Çebi, "Önemli olan vücutta güç kaybı yaşamadan, kası eritmeden 75 kiloya ulaşmak. 75 kiloyu direkt olimpiyat elemelerinde ayarlamamızın nedeni o" dedi.
Selçuk Çebi, 25 yıldır güreşin içindeki biri olarak kilo almayı ve vermeyi, beslenmeyi öğrenmek zorunda olduklarını vurgulayarak, "Eğitimini de alıyoruz. Kaç kalori almamız, ne kadar yağ yakabileceğimiz, ne kadar zamanda kilo vermemiz gerektiğini biliyoruz. Birkaç defa kilo inip çıkmasın diye, fazla etkilenmeden o kiloyu ayarlayacağız. Birkaç defa kilonun inip çıkması bizi yoracaktır. Yorulmadan elemelere katılmak istiyoruz. O kiloyu ayarlayıp yarışacağız" diye konuştu.
ABD'deki Dünya Şampiyonası'nın ardından yaklaşık bir ay dinlenme fırsatı bulduğunu ancak hemen sonrasında yeniden kamp çalışmalarına başladığını anlatan milli sporcu, şunları söyledi:
"Üçüncü kampı yapıyoruz. Vehbi Emre Turnuvası'nın ardından gelecek ay bir Avrupa Şampiyonası var. Daha sonra hedefimde olan olimpiyat elemeleri var. Sırbistan, Moğolistan ve İstanbul olmak üzere üç elemelerden birinde vizeyi aldığımızda yeterli oluyor. Kilo ayarlaması ve konsantrasyonum olimpiyatlara gitmeden önce elemelerde olacak. Belki beni yoracaktır ama alışkınım. Umarım ilk elemelerde vizeyi alırım. 75 kilo zor sıklet. Koreli, Rus, Danimarkalı, Gürcü, İranlı önemli sporcular var. Ben de onların arasına girdiğimde iddialı kişilerden biri olacağım. Eski sıkletime geri döndüm" ifadelerini kullandı.
Psikolojik durumun kendileri için çok önemli olduğunu kaydeden tecrübeli sporcu, "Rakibi yenen de psikoloji. Üzerimizde ister istemez baskı var. 80 milyon insanın üzerimizde hakkı, emeği var. Bunun bilincinde olmak daha da baskı yapıyor. Evimizden, çocuklarımızdan uzak kalıyoruz. Bunun sermayesi sadece madalya. Madalya aldığımızda da beklentiye karşılık vermiş oluyoruz. Yaşatmış olduğumuz gurur, mutluluk bizi de ihya ediyor. Al bayrağımız her zaman gönderde olmak zorunda. En iyi yerde olması gerektiği bilincinde, en yüksek ve en güzel yerde, herkesin görebileceği yerde İstiklal Marşı'nı tüm dünyaya ezberletirsek ne mutlu bize" değerlendirmesinde bulundu.
- "Olimpiyat madalyasıyla taçlandırmak istiyorum"
Dünya ve Avrupa şampiyonalarında madalyalar kazanan ancak henüz Olimpiyat Oyunları'nda bu hedefine ulaşamayan Selçuk Çebi, "Olimpiyatlarda madalya alamamak içimde uhde kaldı. Yaşım kemale erdi, biraz daha olgun ve tecrübeliyim. Umarım olimpiyatta da madalya alarak başarılarımı taçlandırırım" diye konuştu. Olimpiyat oyunlarında güreşin her zaman Türk sporunun lokomotifi olduğuna dikkati çeken milli güreşçi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"39 madalyanın 28-29'u güreşten gelmiştir. Olimpiyatlarda madalyaya en yakın branş yine güreş. Bu üzerimizde hem baskı yaratıyor hem de bize öz güven veriyor. Bu baskıyı kaldırabilirsek madalyaları alacağız. Londra'da bunu kaldıramadık. İlk 15 gün madalya çıkmadı, o zaman Cumhurbaşkanımız 'durun bakalım daha güreşçiler çıkmadı' demişti. Onun baskısı da oldu, baskıyı kaldıramadık. Bunları görmüş insanlar olarak o platformda aynı şeyleri yaşamayacağız."
- Milli takımda tatlı rekabet
Güreş milli takımında madalya alan Rıza Kayaalp ve Taha Akyol gibi isimlerle ağabey-kardeş ilişkisi içinde tatlı bir rekabet yaşadıklarını kaydeden Selçuk Çebi, "Ben Hamza Yerlikaya gibi 3 defa dünya şampiyonu oldum. Rıza Kayaalp ve Taha Akgül'ün iki oldu. Rıza Kayaalp ile bir hesap yaptık. 5-6 dünya şampiyonluğu, 9-10 Avrupa şampiyonluğu görür. Arada iki de olimpiyat oyunları var. Sohbetlerimiz artık buna döndü" şeklinde konuştu.
Aralarında rekabete dair bu tür konuşmalar geçmesine rağmen birbirlerinin değerini düşürecek şekilde davranmadıklarını kaydeden tecrübeli sporcu, şunları kaydetti:
"Hedeflediğimiz her şeyi başarmak istiyoruz. Ben 3 kez dünya şampiyonu oldum. Belki 4. kez olurum. Önemli olan o şampiyonlukları korumaktır. En zoru başarıda durmaktır. Bunlardan daha zoru şampiyonluğu taşıyabilmektir. Yüksek dağları biz yaratmadık. Ayçiçek gibi dimdik büyüyerek, belli olgunluğa geldikten sonra boynunu bükebilenlerden olabilirsek o zaman unutulmaz, insanların gönlünü kazanan oluruz. İnşallah bunu başarabiliriz. Bize yapılan duanın inşallah hakkını veririz. Olimpiyatlarda tüm Türk halkı hayırlı dualarını eksik etmesin."
- "Belki olimpiyatlar son olur"
Kariyerini ne zaman sonlandıracağı yönündeki soruya yanıt veren Selçuk Çebi, "Güreşte olgun bir yaştayım. Bu yaşlarda dünya ve olimpiyat platformlarına çıkmak zor. Çalışmak ve azim işi. Belki olimpiyatlar son olur. Belki hocalarım 'bir iki Dünya Şampiyonası' daha devam et' der. Bir dönem siyasete girdim. Orası uzun bir maraton. Belki tekrar dönerim. Ancak şu anki tek hedefim olimpiyatlar. Madalyayı alayım da sonra devam edip etmeyeceğime bakarım. Teknik kadro ve başkanla karar verilecek bir olay" ifadelerini kullandı.
Kendilerinden sonra yeni şampiyonların geleceğine inandığını anlatan milli güreşçi, "Bizden önce de şampiyonlar vardı. Belki de onların bırakmasından sonra 'altın madalya çıkmayacak' denildi. Benim yanı sıra Rıza ve Taha çıktı. Bizden sonra da Tahalar, Selçuklar ve Rızalar çıkar" diyerek sözlerini tamamladı.
