Dolar

32,3769

Euro

35,1250

Altın

2.325,29

Bist

9.079,97

Şehit MİT mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin davanın ilk duruşması 24 Haziran'da

Mahkeme, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verirken, sanıklardan Terkoğlu'nun tutukluluğunun devamı kararında bir üye hakim 'Kaçma şüphesini gösterir herhangi bir durum olmaması' gerekçesiyle karşı oy kullandı - Dosya içeriklerinin 3. kişilere karşı gizli tutulması ve gizli bilgilerin olduğu evrakın dosyaya taraf olmayan 3. kişilerle dosyaya usulüne uygun vekaletname sunmayan avuk

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-05-08 14:38:57

Şehit MİT mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin davanın ilk duruşması 24 Haziran'da
Şehit MİT mensuplarının ifşa edilmesine ilişkin 6'sı tutuklu, 1'i firari 8 sanık hakkında açılan davanın ilk duruşması, 24 Haziran'da gerçekleştirilecek.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT Başkanlığının suç duyurusu üzerine başlatılan MİT mensuplarının ve faaliyetlerinin ifşa edilmesine yönelik soruşturma sonunda, 6'sı tutuklu, 1'i firari 8 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, gönderildiği İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

- Barış Terkoğlu'nun tutukluluğuna karşı oy

Mahkeme heyeti tarafından hazırlanan tensip tutanağına göre, tutuklu sanıklar Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Aydın Keser, Hülya Kılınç, Mehmet Ferhat Çelik ve Murat Ağırel'in üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren açık kaynak araştırma raporları, MİT Başkanlığının suç duyurusu yazıları, tanık beyanları ile sanıkların kısmen çelişkili savunmaları gibi somut delillerin varlığı, sanıkların delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme, tanık üzerinde baskı yapma girişiminde bulunma ihtimali ile adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalma ihtimaline binaen, bu hallerinin devamına karar verildi.

Sanıklardan Barış Terkoğlu'nun tutukluluğunun devamı kararı, diğer sanıklarda olduğu gibi oy birliğiyle değil, oy çokluğuyla alındı. Karara bir üye hakim tarafından muhalefet edildi. Üye hakimin karşı yazısında, şu ifadeler kullanıldı:

"Sanık Barış Terkoğlu'nun üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, 5651 sayılı yasanın 4. ve 6. maddeleri uyarınca sanığın dosyadaki mevcut deliller kapsamında atılı suç nedeniyle bulunduğu görevi, sanığa ait HTS analiz raporu, diğer sanıklar Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç beyanlarının aksine kuvvetli suç şüphesini gösterir delil olmaması ile sanığın kaçma şüphesini gösterir herhangi bir durum olmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin ölçülülük ilkesiyle bağdaşmayacağı, bu haliyle sanık Barış Terkoğlu'nun adli kontrol altına alınarak tahliyesine karar verilmesi gerektiği kanaatiyle sayın çoğunluğun tutukluluk halinin devamı yönündeki kararına katılmıyorum."

- Dosyada "kısıtlama" kararı

Sanıkların HTS analiz raporlarına konu olan kayıtların karşılaştırılması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) müzekkere yazılarak sanıkların 1 Ocak ve 1 Nisan 2020 tarihleri arasındaki arayan, aranan ve baz bilgilerini gösterir HTS kayıtlarının gönderilmesinin istenilmesine hükmeden heyet, kamu güvenliğini nazara alarak dosya içeriklerinin 3. kişilere karşı gizli tutulması ve gizli bilgilerin olduğu evrakın dosyaya taraf olmayan 3. kişilerle dosyaya usulüne uygun vekaletname sunmayan avukatlar tarafından incelemesinin kısıtlanmasına da karar verdi.

Sanık Erk Acarer hakkında 11. Sulh Ceza Hakimliğinin 10 Mart 2020 tarihli yakalama emrinin kaldırılmasını kararlaştıran heyet, sanığa soruşturma aşamasında ulaşılamamış olması, farklı ağır ceza ve asliye ceza mahkemesi kovuşturmalarında da hakkında yakalama emri çıkartılmış olması ve ulaşılma imkanının bulunmuyor olması nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 94. ve 98. maddeleri uyarınca yeni yakalama emri düzenlenmesini de hükme bağladı.

Mahkeme heyeti, duruşmanın 24 Haziran'da saat 10.30'a yapılmasına karar verdi.

- İddianameden

İddianamede, tutuklu Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan'ın da aralarında bulunduğu 8 şüphelinin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 329/1. maddesinde yer alan "devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak" suçundan beşer yıldan onar yıla, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesi gereğince de "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek" suçundan ise dörder yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, savcılığın talebi üzerine, firari şüpheli Erk Acarer hakkında yakalama kararı çıkarmıştı.


VİDEO HABER

İsrail'in Gazze'de bir vahşeti daha görüntülendi!

Haber Ara