Dolar

32,5475

Euro

34,8883

Altın

2.431,57

Bist

9.645,02

Seçim vakti

6 Yıl Önce Güncellendi

2018-06-23 08:39:30

Seçim vakti

Türkiye yarın -Allah'ın izniyle- tarihinin en kritik seçimlerinden birini gerçekleştirecek ve hayati öneme sahip bir karar verecek.

Halk iradesini yansıtacak o kararın ne olduğunu yarın akşam geç saatlerde öğrenmiş olacağız.

Bu seçimde ya huzur ve istikrarın devamını, hep birlikte ülkemizi daha güçlü ve müreffeh bir ülke haline getirmeyi seçeceğiz ya da siyasi ve ekonomik krizlerle dolu, dışa bağımlı ve güçsüz eski Türkiye'ye geri dönüşün kapısını aralayacağız.

Adayların performansları ve yapıp yapmadıkları, Cumhur İttifakı'nın ve Millet İttifakı'nın vaatleri ortada.

Son sözü millet söyleyecek ve beğensek de beğenmesek de sandıktan çıkacak halk iradesine saygı duyacağız.

Yarın ya “Tamam. Bu kadar hizmet bize yeter” deyip kalitesini ispat etmiş nimetleri bozuk, çürük ve kokuşmuşlarla değiştireceğiz ya da “Devam” deyip daha iyi hizmetlere talip olacağız.

Yarın vereceğimiz karar kişisel bir takım çıkarlar ve dar hesaplar ile bir anlık öfkelere kurban edilemeyecek kadar önemli.

Çünkü sadece bizim hayatımızı değil çocuklarımızın ve torunlarımızın hayatını da etkileyecek.

Adaylar ve partiler arasında tercih yaparken şu soruyu sormalıyız:

Hangi parti ya da aday benim arzu ettiğim icraatları gerçekleştirebilir ve yanlış gördüğüm politikaları düzeltebilir?

Yani bir partiyi veya adayı beğenmemiz yeterli değil.

O partinin ve o adayın bizim istediklerimizi yapabilecek güce ve çoğunluğa sahip olabilmesi de gerekiyor.

Aksi halde bir takım eleştirilerimiz olanı yıkıp yerine çok daha kötüsünün gelmesine yol açmaktan başka bir şey yapmamış oluruz.

Mevcut politikalara yönelik bir takım eleştirilerimiz varsa ve öfkeyle diğer adaylara ve partilere oy vereceksek o tepki oylarıyla fırsat vereceğimiz adayların ve partilerin çok daha iyisini yapabileceğinden emin olup olmadığımızı sorgulamalıyız.

Üç-beş yönden eleştirdiğimiz bir adayı veya partiyi on-on beş yönden eleştirimize maruz kalacak, bozuk gördüğümüz bir yeri düzeltirken doğru olduğuna inandığımız birçok şeyi bozacak bir adayla veya partiyle değiştirmeye kalkarsak bu akıllıca bir davranış olur mu?

Pireye kızıp yorgan yakma ve kendi ayağımıza kurşun sıkma lüksümüz yok.

Ayağına diken batsa hükümetten bilen ve her canı sıkıldığında "Oy vermeyeceğim" tehdidinde bulunanlara, tek bir oyuyla halk iradesi üzerinde vesayet kurma sevdasında olanlara, her şeyin gönlüne göre yapılmasını isteyen ve olmayınca kızanlara, yeterince takdir edilmediğini ve hak ettiği makama atanmadığını düşünenlere bakınca insan hayret ediyor.

Menfaati kesildiği için bulduğu her fırsatta ahlak ve ilke kisvesi altında iktidara çakanların duyar kasmaları da artık fazlasıyla sıkmaya başladı.

Sandık başında karar verirken Erdoğan'a ve hükümete yöneltilen eleştirilerin birçoğunun aslında kişisel menfaatler ve hırslardan kaynaklandığını ve ülkemizin geleceğinin hastalıklı bir takım tiplerin kaprislerine kurban edilemeyeceğini unutmamalıyız.

Türkiye terörle mücadelede ciddi mesafe kat etti.

Terör örgütünün yurt içindeki ve yurt dışındaki inleri dağıtılıyor.

İlk defa terör belasından ebediyen kurtulmanın eşiğindeyiz.

Yarın ya terörle mücadeleye devam diyeceğiz ya da PKK'ya yeniden dirilmesi için can suyu vereceğiz.

Pazar akşamı ya şehit aileleri sevinecek ya da Kandil'deki teröristler.

Amerika'yla Menbic konusunda yapılan anlaşmanın da seçim sonuçlarına göre uygulanacağından ya da uygulanmayacağından emin olabilirsiniz.

Sandıktan mevcut iktidar aleyhine bir sonuç çıkarsa Amerika'nın Menbic anlaşmasından vazgeçeceği kesin.

İktidar karşıtı cephe Suriye'den asker çekmeyi ve meydanı terör örgütüne bırakmayı vaat etmişken niye vazgeçmesin ki?!

Sözü çok uzatmaya gerek yok.

Ya gerçekleştirdiği projelerle ve icraatlarla ne olduğunu iyi bildiğimiz ve programı belli bir yönetim seçeceğiz ya da Türkiye'yi nereye çıkacağı belirsiz karanlık bir tünele sokacak ve hep birlikte meçhule sürükleneceğiz.

Allah ülkemiz hakkında hayırlısını nasip etsin.

 

Haber Ara