Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Seçim sonrası; ne yapmalı, nasıl yapmalı?

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-06-09 16:50:04

Seçim sonrası; ne yapmalı, nasıl yapmalı?

Ak Parti açısından seçimlerin doğru bir tahlili için Nevzat Çiçek'in "Seçmen Ak Parti'den Neden Kaçtı?" yazısını okumanızı tavsiye ederim. Seçim öncesi ve sonrası yakın çevremde ve yazılarımda ifade ettiğim hususların derli toplu bir resmini çizmiş Nevzat Çiçek. Bu bakımdan faydasız bir tekrar yazısı yazmak istemedim. (İlgili yazının linki: https://www.timeturk.com/secmen-ak-parti-den-neden-kacti/yazar-11984 )

Kısaca Ak Parti'nin yapması gereken öncelikle gerçekçi ve doğru bir muhasebe. Ya sonra?

Bu muhasebenin gereklerini yaptıktan sonrası ise şöyle...

Madem CHP-MHP-HDP, Ak Parti ile koalisyon yapmayız diyorlar. Madem seçimde tek gayeleri Ak Partinin iktidarına mani olmaktı. Tam fırsatıdır, yıkmalı masayı üzerlerine... Buyrun yönetin ülkeyi demeli. Ben ve onlar diyerek kopuş stratejisini devreye sokmalı!... "Pazarlık edecek ümidini" yerle bir etmeli... Koalisyonu red etmeli. Yeni ve devrimci bir programla milletin karşısına çıkmalı... Kadrolarındaki ayrık otlarını temizlemeli, tazelemeli ve devrimci bir tutumla hareket etmeli...

90 yıllık Kemalist Cumhuriyet uygulamalarının bütün mağduriyetlerini kuşatmalı. Gerçek ve sahici bir hesaplaşma vaadiyle bütün sistem dışına itilimiş çoğunluğun ızdırabını ve beklentilerini karşılamalı.

Mesela 28 Şubat'ın mağdurlarından arkadaşım olan Sebahattin Arslan'nın şu değerlendirmesini vicdan kulağı ile duymalı;

"Listemdeki AKP'li SAMİMİ arkadaşlara yazıyorum: AKP bu şeçimde neden mi başarısız oldu?

Senin niyetin gerçekten Allah rızasıydı belki, bunun mücadelesini verdin fakat yanındaki veya tependeki birçok adam daha çok zengin olup daha çok popo büyütmenin mücadelesini verdi parti içinde. Mesele bu kadar net. Hiç kimseye kızmadan önce o adamları temizle.O adamları temizlemek için ne yaptın?
Ve dahi; travestisine, darbecisine, hırsızına kapılar açılırken, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerine direnen, yüzlerce müslüman ve ülkücü iman erinin cezaevlerinden çıkması için ne yapıldı? Bunun hesabını sordun mu beyaz yakalı parti yöneticilerine. Kaç milyon oy eder bir müslümanın zindan da geçirdiği bir günün vebali?.."

Benim Sebahattin Arslan'a ilave edebileceğim husus ise, 1980'den bugüne uzanan süreçte Müslüman Kürtlere, güyya Türk gerçekte Kemalist oldukları halde, uygulanan sindirme ve yıldırma politikasının neticesi olarak toprağın altında yatan on binlerce mazlûmun hesabını faillerinden sormalı... Ak Parti müslüman kürtlerin ızdırabını heykelleştirmeli. Bu işi Chp'nin simetriği olan HDP'ye bırakmamalı. Çözüm sürecinin muhatabı olarak sadece HDP'yi kabul etmemeli ama red etmemeli de..

Ayasofya'yı açmalı mesela!...

28 Şubat Mağduru 600 kişiyi Cumhurbaşkan'ının tek imzalık bir hamlesi ile özgürlüğüne kavuşturmalı mesela...

Ak Gençliği duyguda ve fikirde disiplinli bir biçimde donatmalı... MTTB, Büyük Doğu Fikir Ocakları vs gibi gençlik örgütlenmelerine destek vermeli ve bağrını bu gençlere açmalı.

Kısaca demokratik teamül vs denilerek mevcut partilerin kıskacına girmemeli ve 90 yıllık rejimden bir kopuş stratejisini devreye sokmalı. Fakat hamasetle değil, köklü ve esaslı hamlelerle... Milletine tevazu içinde fakat kendinden emin bir şuurla sokulmalı.

Şunun görülmesi lazım. Ak Parti darbelerle yüzleşirken, kemalist ergenekoncularla hesaplaşılırken, mukaddesatçılara ve müslümanlara sahip çıkarken daima yarım adım attı. Milletin hevesini ve beklentilerini boğazından düğümledi. Millet ne yutabildi ne kusabildi.

Suriye meselesinde de aynı yarım adımla yetindi. Tayin edici ağırlığını koyamadı.

Yeniden Büyük Türkiye derken Kemalist geçmişin yükünü tam anlamıyla sırtından atamadı.

Ak Parti'nin bilgili fakat ehliyetsiz ve iradesiz bir danışmanlar kadrosu var. Bunlar kraldan çok kralcılar ve Batılı kavram ve anlayışla terbiye edilmişler. Bu zihniyet mahkûmiyeti ile Yeniden Büyük Türkiye inşaa edilemez. Bunun görülmesi lazım. "İleri demokrasi" vs gibi içi boş kavramlara gerek yok.

Kısaca Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in Menderes'e "Ya ol ya öl" dediği gibi, Ak Parti'ye ve Erdoğan'a bütün samimi Ak Partililerin telkin etmesi gereken ruh tam oluş ruhudur... Doğru tavır budur. Zordur ama kalıcıdır, sürükleyicidir, yakıcıdır, esaslıdır.

Kısaca çekil hisarına ve yarım oluştan tam oluşa geçmenin gereklerini yaparak gününü kolla... Yarım varlığınla anlatamadığını tam yokluğunla anlat ve bu sefer tam varlığa geç!

Görebilen için Ak Parti'nin önünde BÜYÜK BİR FIRSAT VAR!..

Haber Ara