TBMM Genel Kurulunda, AK Parti ve MHP'nin siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi de içeren ortak kanun teklifinin görüşmelerine devam ediliyor.
Gül, teklifin tümü üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile koalisyon dönemlerinin sona erdiğini belirten Gül, sistemin seçim günü hükümetin kurulacağı bir şekle evrildiğini söyledi.
Teklifte yer alanın koalisyon değil, siyasi partilerin ittifakı olduğunun altını çizen Gül, "Zaten Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, mutabakatı, bir araya gelmeyi, ortaklaşmayı öngören bir modelin doğal sonucudur. Dolayısıyla koalisyon dönemleri bitmiştir ama teklif, ittifak anlamında bir arada olma, ortak müştereklerde buluşabilme anlamında bir imkanı getirmektedir." diye konuştu.
Bakan Gül, sandık kurulu başkanlığının mührünü taşımayan zarf ve pusulaların geçerli sayılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili soruları da yanıtladı.
Sandık kurulu başkanlığının ihmalinden kaynaklanan durumlarda seçmen iradesinin boşa gitmemesi yönünde farklı siyasi partilerin, farklı seçimlerde talepleri bulunduğunu ifade eden Gül, kanunla bu duruma düzenleme getirildiğini anlattı.
Düzenlemedeki temel amacın, seçmen iradesinin boşa gitmesini önlemek olduğunun altını çizen Gül, şöyle konuştu:
"Oy pusulaları filigranlıdır. Yüksek Seçim Kurulunun filigranı vardır, ilçe seçim kurulunun mührü vardır. Dolayısıyla bütün partilerin temsilcilerinin de bulunduğu bir yerde eğer bir ihmal olursa, bu ihmalden dolayı pazar günü demokrasi için oy kullanmaya gelen vatandaşımızın bu oyunun heba olmaması adına bir düzenleme yapılmıştır. Dışarıdan herhangi bir oy pusulasının kabulü söz konusu değildir. Asla yolsuz bir işlem söz konusu değildir."
Seyyar sandık görevlilerinin belirlenmesine ilişkin soruları yanıtlarken de Gül, her siyasi partinin sandıklarda görevlisi olduğu gibi seyyar sandıkların da aynı mantık içinde oluşturulacağını, denetim ve gözetimin bu şekilde gerçekleşeceğini söyledi.
-"Olgunlaştığında kamuoyuyla paylaşılır"
Meslek örgütlerinin ismindeki "Türk" veya "Türkiye" ifadelerinin kaldırılmasına ilişkin tartışmalar da sorulan Bakan Gül, şöyle konuştu:
"Biz Türk, Türkiye ifadelerinden rahatsız olmayız, gurur duyarız ama bugün Mehmetçiğimiz teröristlere karşı mücadele ederken eğer o teröristlerin yanında, Mehmetçik'in karşısında açıklama yapan birileri varsa elbette o Türk ifadesi de tartışmaya açılacaktır. Bu konuyla ilgili temel bir düzenleme kamuoyuyla paylaşılacak aşamada olduğunda elbette değerlendirilecektir. Tüm partilerin ve kamuoyunun da önerilerini alacağız. Bugün itibarıyla şu şekilde somutlaşmıştır veya şu kurumlardır diye bir şey ifade etmek mümkün değil."
Bakan Gül, "Seçime olağanüstü hal (OHAL) döneminde mi gidilecek?" sorusunu yanıtlarken de OHAL'in anayasal bir süreç olduğunu, ne şekilde ilanı edileceği ve devamına karar alınacağının da yine anayasada bulunduğunu kaydetti.
Gül, "Bunun usullerine göre MGK tavsiyesiyle, bakanlar kurulu kararıyla ve yüce Meclisin onayıyla tasvip edilirse elbette gündeme gelecektir. Bu konuda takdir Meclisimizim olacaktır. Avrupa'nın birçok ülkesinde de OHAL döneminde seçimler olabilmiştir. Önemli olan seçimlerin demokratik katılımla ve seçim hukukuna uygun şekilde gerçekleşmesidir." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Gül, muhalefet partilerinin bazı ülkelerdeki seçim ittifaklarından örnekler vermesi ve teklifteki ittifak düzenlemesini eleştirmesi üzerine de Türkiye'nin ihtiyaçlarına ve pratiğine göre bir yasal düzenleme hazırlandığını belirtti.
"Bazı tutuklu gazetecilerle ilgili Anayasa Mahkemesi kararına yerel mahkemelerin uymamasına" ilişkin soruyu da yanıtlayan Gül, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğunu, yerel mahkemelerin de uyması gerektiğini dile getirdi. Gül, "Bir ihlalle ilgili konuda nasıl bu kararı uygulayacağı da yerel mahkemece takdir edilecektir." diye konuştu.
