Dolar

32,3218

Euro

35,0855

Altın

2.300,02

Bist

9.060,56

Salgın sürecinde uyku düzenimiz de bozuldu

'Derin NREM uykusunun herhangi bir nedenle azalması çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğine yol açarken, erişkin dönemde deri altı yağ dokusunun artması yani şişmanlığa neden oluyor'

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-12-19 12:11:45

Salgın sürecinde uyku düzenimiz de bozuldu

 İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Uyku Bozuklukları Merkezi Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Karadeniz, Kovid-19 salgını sırasında günlük hayatın değişmesinin insanların normal uyku düzenini bozduğunu belirtti.

Derya Karadeniz,  "kaliteli uyku"yu, "kişinin, kesintisiz uyuduğu, dinlenmiş ve uykusunu almış olarak uyandığı ve gün içinde uyku ihtiyacı ve yorgunluk hissetmediği uyku" şeklinde tanımladı.

Uykunun, "NREM 1, 2, 3" ve "REM uykusu" olmak üzere farklı dönemlerden oluştuğuna değinen Karadeniz, şu bilgileri verdi:

Uyku evresi süreci

"NREM 3 (derin NREM uykusu), uykunun en derin dönemi olup beden tamirinin gerçekleştiği, ertesi gün fiziksel olarak dinlenmiş olmamızı sağlayan uyku evresidir. Uykunun beden tamirindeki diğer rolü, bağışıklık sistemine olan etkisi ile ortaya konmuştur. NREM 3 uykusu aynı zamanda bağışıklık sisteminin normal çalışması için şarttır. Mikrobik bir hastalık durumunda, derin NREM uykusu sırasında, tüm immün sistem hücreleri artar. Mikroba karşı antikor oluşturulması ve aynı mikrop ile karşılaşıldığında bunun tanınması NREM 3 uykusu sayesinde olur. Bir nevi immün sistem hafızası uykuya bağımlıdır. Derin NREM uykusunun herhangi bir nedenle azalması çocuklarda büyüme ve gelişme geriliğine yol açarken, erişkin dönemde deri altı yağ dokusunun artması yani şişmanlığa neden olur. REM uykusunun görevi ise hafıza, dikkat, öğrenme ve konsantrasyon gibi bilişsel fonksiyonlarımızın ve duygulanımımızın düzenlenmesidir. REM uykusunun az uyunması veya herhangi bir nedenle bölünmesi durumunda, ertesi günü unutkanlık, zor öğrenme, konsantrasyon bozukluğu gibi zihinsel bozukluklar ortaya çıkar. REM uykusu, duygu durumumuz üzerinde onarıcı, yani tamir görevi gören bir dönemdir."

Şiddeti değişiyor

Pandemi sırasında, öncesinde tedaviye iyi yanıt alınan ve hatta düzelen uykusuzluk hastalarında, uykusuzluğun tekrar ve hatta daha şiddetli olarak ortaya çıktığını gördüğünü ifade eden Karadeniz, "Evde çalışma, günlük fiziksel aktivitenin ortadan kalkması, TV ve bilgisayara özellikle akşam saatlerinde uzun süreli maruz kalma, sirkadiyen ritmi bozarak, gece uyku başlangıç saatini ileri kaydırmaktadır." dedi.Çin ve İtalya'da yapılan çalışmaların da bunu desteklediğini dile getiren Karadeniz, "Kovid-19 geçirmeyen insanlarda, pandemi sürecinde uykusuzluk yüzde 18-57 oranında bildiriliyor. Kovid-19 hastalarıyla ilgilenen sağlık personelinde bu oran çok daha yüksek. Wuhan'da Kovid servisinde 1 ay çalışan 180 sağlık personelinin tamamına yakınında uykuya dalmak ve uykuyu sürdürmekte zorluk bildirilmiştir. Çin'de yapılan başka bir çalışmada, bizzat Kovid-19 hastalarıyla ilgilenenlerde uyku kalitesinde anlamlı bozukluk bulunmuştur. Kovid-19 geçiren hastalarda ise uykuya dalmak ve uykuyu sürdürmekte zorluk ve çok kötü kalitede uykunun varlığı gösterilmiştir." değerlendirmesini yaptı.

Haber Ara