Dolar

32,3373

Euro

34,9656

Altın

2.325,93

Bist

9.103,08

Sağlık Sen Şube Başkanı Yıldırım'dan atamalara tepki

Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde yapılan atamalara tepki göstererek, 'İzmir'deki atamaların bazıları ahbap-çavuş ilişkisine göre ve çıkar ilişkisine göre yapıldı' dedi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-08-15 22:48:39

Sağlık Sen Şube Başkanı Yıldırım'dan atamalara tepki
Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde yapılan atamalara tepki göstererek, "İzmir'deki atamaların bazıları ahbap-çavuş ilişkisine göre ve çıkar ilişkisine göre yapıldı" dedi.

Sağlık Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Özgür Yıldırım, İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde yapılan atamalar ve sendikanın yaptığı suç duyuruları hakkında açıklamada bulundu. İzmir'de yapılan atamalara tepki gösteren Yıldırım, "Atamaların bir kaçına değil geneline karşı tepkimiz vardı. Bir salgın süreci yaşıyoruz. Birinci dalgayı diğer ülkelerle kıyasladığımızda iyi bir şekilde yönettikten sonra böyle bir gelişme yaşandı. Ek ödemelerden dolayı mutsuz bir sağlık çalışanları ordusu var. Bir de bu atama sürecinde 2 yıldır görev yapan, tecrübe sahibi olan kişiler by-pass edildi. Bu işte ehliyet ve liyakat çok önemli. Bu durumda bizim müdahil olmamız çok normaldir. Atama süreçlerinden sendika olarak bilgi sahibi olmalıyız. İzmir'deki atamaların bazıları ahbap-çavuş ilişkisine göre ve çıkar ilişkisine göre yapıldı" dedi.

"Atamanın acelesi yoktu"

Süreçte İzmir İl Sağlık Müdürü Mehmet Burak Öztop'u sağlık çalışanlarının yanında göremediklerini söyleyen Yıldırım, "Atamalara tepkimiz pandemi süreci olması sebebiyle oldu. Süreç hassas bir süreç, Türkiye'nin en büyük üçüncü kentindeyiz. Kritik bir kentte yaşıyoruz. Bu sebeple bu atamalar çok doğru değil. Sağlık Bakanlığının bu hatayı görmesi lazım. Yeni gelen birinin, 'seni buraya verdim, seni buradan aldım' demesi doğru değildi. En azından 6 ay görev süresi uzatılabilirdi. 15 Temmuz darbe girişimine sosyal medyadan destek veren isimlerin yönetici olduğunu görüyoruz. Sağlık Bakanlığının bugün yaşanan eksiklikleri görmesi gerekiyor. Ek ödeme adı altında verilen para 1,5 lira. Bir simit parası bile etmiyor bu. Bizim daha acil çözülmesi gereken sorunlarımız varken atamanın acelesi yoktu. Üç gruba ayrılarak yapılan bu işlem ilk gruba sokuldu. İzmir bir turizm kenti, Türkiye'nin her yerinden insanlar geliyor buraya. Biz hastanelerde çalışanlarımızın yanındayız ancak İzmir İl Sağlık Müdürü'nü hastanelerde görmedik" diye konuştu.

"Asla susmayacağız"

Sendika başkanı Yıldırım, haksızlık karşısında asla susmayacaklarını belirterek, "Biz sağlık çalışanları olarak eksik ve yanlışı sorgulamayacak mıyız? İzmir İl Sağlık Müdürlüğü bizim açıklamamızla ilgili tekzip yayınlamak gerekiyorsa, kurumun ilgili kişileri bunu yapabilirdi ancak özel bir hastane çalışanının bunu hazırlayarak servis etmesi düşündürücüdür. Biz bunu belgesiyle sunmuştuk. Bizim birilerinin iftirasıyla işimiz yok. Belgemizle iş sunarız, ispatlıdır ve gerektiğinde savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Bir medikalci bir ilçeye atanıyor ve başhekimde olan mal alım yetkisi veriliyor. Biz bunu sorduk. Bir sağlık çalışanı değil, medikalci olması düşündürücüdür. Biz Sağlık Bakanı'na seslendik, burada yapılan atamaların bakanlığın bilgisi dahilinde olup olmadığını sorduk. Cumhurbaşkanımız, 'haklı olduğunuz davada makam ve mevki önünde eğilmeyin' der. Biz de asla susmayacağız. Bakanlık sesimizi duyuncaya kadar, Cumhurbaşkanımız sesimizi duyana kadar bunun takipçisi olacağız. Bu sendikacılığın hak arama noktasındaki özüdür. Belki siyasetin başaramadığını biz sendika olarak başardık" açıklamalarını yaptı.

"Bizim köklü çözüme ihtiyacımız var"

Sağlık çalışanlarının sorunlarını anlatan Başkan Yıldırım şunları söyledi: "İzmir yerelinde de Türkiye genelinde de ek ödemelerin ve özlük haklarının olmadığı bir sağlık sistemi var. Pandemi sürecine girer girmez açıklanan 3 ay tavandan ek ödeme verileceği açıklandı. Bugün aynı serviste çalışan bir üniversite mezunu ile lise mezunu hemşirenin aldığı ücrette bir adaletsizlik var. Lise mezunu hemşire 1300 lira ek ödeme alırken, lise mezunu hemşire 300 lira ödeme aldı. Bunda adalet nerede, bunu sorgulamamız gerekiyor. Net olmamakla beraber önümüzdeki dönemde de ek ödemenin tavandan yapılacağı söyleniyor ancak sorunların çözümünün bu olmadığını söylüyoruz. Bunlar geçici çözüm olur. Bizim köklü çözüme ihtiyacımız var. 3600 bir an önce çıkmalı ve sağlık çalışanlarının tümünü kapsaması gerekiyor. Tıpkı polislerdeki ayrışmadığı gibi, bizde de branşlara göre bir fark olmaması gerekiyor. İş yükü konusunda ciddi sorunlarımız var. Pandemi döneminde İzmir'de kamuda çalışan çok sayıda önemli hekimlerimizi kaybetmeye başladık. Çok değerli , rüştünü ispatlamış hekimlerimiz özel kuruluşlara geçiyor. Bakanlığımız bu konuda bir an önce çalışmaya başlamalı. Çok değerli hekimlerimiz özel kuruluşlara kaçıyor. Biz hekimlerimizin hakkını vermediğimizde kaybeden sağlık sistemimiz olacaktır."

"İzmir İl Sağlık Müdürlüğünde hızlı yükselişler var"

Yıldırım, il sağlık müdürlüğünde derin bir yapılanmanın olduğunu öne sürerek, "Aile boyu yöneticilik yapan bu kişilerin bu kadar hızlı yükselişinin sebebi nedir? Biz bunu sorguluyoruz. Nasıl bu kadar hızlı yükselebiliyorlar? Biz elimizdeki belgelerle gerekli başvuruları yaptık. İzmir İl Sağlık Müdürlüğündeki derin yapılanmaya bakılması lazım. Bir yapılanma varsa orada vardır, bizde yapılanma olmaz, biz seçimle geliriz, seçilemezsek gideriz. Biz İzmir İl Sağlık Müdürlüğü ile önceden yaptığımız görüşmelerden bir sonuç alamadık. Sürecin ne olacağını hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.

"Sağlık çalışanlarından birçok dosya geldi, inceliyoruz"

Bazı kişilerce kasten itibarsızlaştırma için iftira atıldığını savunan Yıldırım, "Bizi itibarsızlaştırmaya çalışanlar hakkında ve bazı haber siteleri hakkında başlattığımız bir süreç var. Bizi sendikal sürecin içerisinde hazmedemeyen fitne grupları, biz ve yönetimimiz hakkında itibar suikastine girdiler. Toplam 6 tane suç duyurusunda bulunduk. Dünün FETÖ'cüleri bizim üzerimizden algı oluşturmaya çalıştı. Malum yapı bugünlerde yine başını kaldırmaya başladı. Öyle bir algı oluşturuluyor ki, Sağlık-Sen yönetiminde 'Gezi'ci birileri olduğu algısı oluşturuluyor. Tepecik Hastanesi ile Göğüs Hastanesinin birleştirilmesi gündeme geldiğinde bazı doktorlar hastanemiz kapanmasın diye eylemde bulunmuştu. Bu eylem sırasında hastane bahçesinde çekildiğimiz fotoğrafı 'Gezi' algısı oluşturmak için kullanıyorlar. Bu konuda da hukuki anlamda gerekli işlemler başlatıldı. Bu algı oluşturarak itibarsızlaştırmalar hakkında süreci takip edeceğiz. Basın açıklamalarından sonra özellikle, herkes bunalmış ve çıkış arayan sağlık çalışanları kitlesi oluşmuş. Bize sağlık çalışanlarından 6 klasör dosya geldi. Biz bu dosyaları inceliyoruz. Yanlış bir şey gördüğümüzde bunları bakanlık nezdinde sunmaya devam edeceğiz" sözlerine yer verdi.
VİDEO HABER

Sahibinden 16 milyon TL'ye satılık ‘tarihi kilise’

Haber Ara