Dolar

32,5004

Euro

34,6901

Altın

2.496,45

Bist

9.693,46

Rusya’da Ortadoğu konferansı yapılacak

Rus Dışişleri Bakanlığı’nın desteklediği düşünce kuruluşu Valdai Club, bölge ülkelerinden çok sayıda katılımcının olduğu Ortadoğu konulu 6. konferansını düzenliyor.

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-02-24 16:21:43

Rusya’da Ortadoğu konferansı yapılacak

6. Ortadoğu Diyaloğu” adı verilen, “Ortadoğu'da yarın ne zaman gelecek?” konulu konferans 7-28 Şubat tarihlerinde Moskova'da yapılacak.

Konferansın amacı, aktörleri Moskova'da bir araya getirip son gelişmeleri yakından izlemek ve bölge ülkeleriyle görüş alışverişinde bulunmak. Her yıl konferansın sonunda bir de rapor hazırlanıyor. Raporda, Rusya'nın sorunlara yaklaşımı ve aktörlerin önceliklerine göre çözüm önerileri de yer alıyor.

Valdai Club uzmanlarının bu yıl hazırladığı ön rapora göre, 2000'lerden bu yana Rusya'nın eski ideolojik tutumundan vazgeçerek Ortadoğu'ya daha pragmatik bir şekilde yaklaştığını söylüyor. 2010'da başlayan ayaklanmalar da Rusya'nın bölgede çok yönlü politika izlemesini gerektiriyor.

2010'da Arap ülkelerinde başlayan ayaklanmalar sonrası Ortadoğu politikalarına daha fazla dâhil olmaya başlayan Rusya, bu sebeple son iki yılda konferans için daha etkili ve daha fazla sayıda isme davetiye gönderiyor.

Bu yıl katılımcıların arasında İsrail'in eski Savunma Bakanı Moşe Yalon, Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mikhail Bogdanov, Rusya'nın eski Kahire ve Tel Aviv Büyükelçisi Daniel Kurtzer, iç savaş öncesi Suriye'de Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı olan Abdullah El Dardari, Irak Genelkurmay Başkan Yardımcısı Neyfel Alhassan bulunuyor.

Rusya'ya yakın Suriye muhalefeti ile Moskova arasındaki görüşmeleri yöneten Vitaly Naumkin de konferansa katılıyor. Türkiye'den ise Enerji Ekonomisi için Türk Birliği Başkanı Gürkan Kumbaroğlu ve Siyasi Analist Hasan Selim Özertem konferansa gidecek.

Trump yönetiminin ve bu yeni dönemde Rusya ile Çin'in rolü tartışılacak

Al Jazeera'ye konferansla ilgili bilgi veren Valdai Club'ın Başkanı Andrei Bystritskiy, konferansta “Rusya'nın bölgedeki çıkarları da masaya yatırılıyor” dedi:

“Büyük dünya güçlerinden küçük marjinal gruplara kadar farklı ölçeklerde sayısız aktörün müdahil olduğu, bu kadar uzun süredir devam eden çatışmaların yaşandığı Ortadoğu gibi bir bölgeyi dünyada bulmak zor. Bölgedeki durum çok değişken ve en deneyimli araştırmacıları, gözlemcileri bile şaşırtabiliyor. Konferansta öncelikle, dünyada yaşanan politik değişimlerin Ortadoğu'yu nasıl etkileyeceğini konuşacağız.”

Bystritskiy, konferansta cevabı aranacak soruları şöyle sıralıyor:

-Avrupalı yeni liderlerin ve ABD'nin idolojik klişeleri bir kenara bırakması ve gerçekçi politikalar izlemesi mümkün mü?

-Son dönemde yaşanan bu değişimleri bölgesel aktörler nasıl karşılıyor?

-Bölge dışı aktörlere, bölgenin geleceği için nasıl bir rol biçiliyor?

-Washington'daki yeni yönetimden Rusya'dan ne bekliyorlar?

-Çin, bölgede daha aktif bir rol oynayabilir mi?

-Küresel ve bölgesel güçler, işbirliği yaparak şiddeti durdurma kapasitesine sahip mi?

‘SÜRESİ GEÇMİŞ REJİMLERİN KORUNMASI…'

Konferans öncesi Valdai Club'daki uzmanlar tarafından hazırlanan ön raporda da Ortadoğu'da yaşanan sorunlarla bölgesel ve küresel aktörlerin etkisine değinildi.

Raporda, herhangi bir ülke ismi vermeden ‘bölgedeki süresi geçmiş rejimlerin' korunmasının, devletlerin dağılması ve yıkılması tehlikesini ortaya çıkardığı anlatılıyor. Devlet kurumlarında yaşanan krizler sebebiyle halkların ayakta kalmak için farklı aktörlere sırtını dayadığı görüşüne de yer veriliyor.

Raporda, bölgesel ve yerel aktörlerin işbirliğiyle çözülebilecek sorunlar için küresel güçlerin, özellikle de Rusya'nın arabuluculuğuna ihtiyaç olduğu yazılıyor. Rapora göre “ABD ve Avrupalı liderler, gerçeklikten kopuk ve etkisiz olduğu gerekçesiyle Ortadoğu halkları tarafından eleştiriliyor.”

BÖLGE DEVLETLERİNE ÇIKAR SAĞLAMA ELEŞTİRİSİ

‘Süresi geçmiş rejimler' ve Batı ülkelerine yönelik eleştirilerle birlikte raporda, bazı bölgesel aktörlerin hegemony kurmaya çalışmasına da değiniliyor:

Ortadoğu'da yaşanan değişim, bazı güç merkezleri için fırsat pencereleri de açıyor. Ancak bundan fayda sağlamaya çalışmaları, beklenmeyen engeller çıkarabilir. Alışkın olunmayan bu gücün gittikçe artması, bölgesel hegemonyaların boyunu aşmaya ve iç politikada çöküşe yol açabilir. Şu an bölgede asıl rolü oynayan aktörler, durumu kendi sorunlarını çözmek için kullanan ve küresel güçlerin kurduğu terörle mücadele koalisyonlarından çıkar sağlamaya çalışan bölge devletleridir.

Astana toplantıları sayesinde sahadaki grupların terör örgütlerinden ayrılmasının da sağlandığını' yazan raporda, 2016 boyunca 28 ülkede gerçekleşen intihar saldırılarında 5 binden fazla kişinin hayatını kaybettiğine de yer verildi.

Ortadoğu'da solun yükleşine karşı liberalizmin alternative olamadığını, bu sebeple siyasi İslam'ın ortaya çıktığını ve bunun da kutuplaşmaya yol açtığını anlatan raporda, şu ifadeler yer aldı:

Siyasi İslam yine de hâlâ gelişme için büyük bir potansiyele sahip. Çünkü İslami eğilimler değişiyor, birçoğu kendisini var olan siyasi sistemlere entegre edebiliyor.”

 

Haber Ara