Dolar

32,5988

Euro

34,8387

Altın

2.492,18

Bist

9.500,70

Ruhumuzu kurtaran Gemiler

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-31 03:14:53

Ruhumuzu kurtaran Gemiler

Biz Sultan Fatih'in nesliyiz” derdi, hemen her vesileyle rahmetli Erbakan Hocamız.

Esarete boyun eğmeyen, köleliği reddeden, işgal ve sömürgeler karşısında aslan kesilen..

Mekke, Medine, Kudüs,Filistin'e sahip çıkan..

Ümmetin tüm kutsallarını çepeçevre kuşatıp, namus ve izzeti sayarak, zerrece halel gelmesine izin vermeyen.

Damarlarımızda asil bir kan dolaşmıyordu elbet ama ecdadımın ruhumuza kazıdığı büyük bir İman ve vefaya sahiptik.

Ki, Allah Resulünün bıraktığı tüm emanetleri sahiplenmiş, uğrunda cenkler yapmış, fetihler gerçekleştirmiş bir Ecdadın mirasçılarıydık..

Ve evet bu uğurda gerekirse Gemileri karadan yürütürdük

Kutsallarımız çiğnenirken, Kudüs'ümüz işgal altındayken ecdadın başını öne eğecek,kutsallarımıza halel getirecek değildik elbet..

Kaldı ki Ümmetin ilk kıblesi Mescidi Aksa Siyonistlerin kuşatmasındayken öylece oturup kahırlanamazdık.

Kudüs Fatihi Hz. Ömer ne buyurmuştu” biz İslam'la şeref bulmuş bir milletiz, eğer bu şereften uzaklaşırsak Allah bizi zelil eder”.

Mescidi Aksa'nın son kalesi Gazze abluka altındayken, bizim kutsalımızı, bizim adımıza savunan Gazzeliler Siyonist ve işbirlikçileri tarafından açık hava cezaevine hapsedilip ölüme terk edilmek istenirken, film izler gibi izleyemezdik.

Varsın sınırlar kapatılsın, hudutlar tutulsun, karadan, havadan yollarımız kuşatılsındı.

Yiğit, kahraman, cesur Gazzeli kardeşlerimize ulaşmanın başka yollarını da bulabilirdik elbet.

Modern dünyanın “barış yanlısı” batılıları ve petrol zengini Arap şeyhlerinin umursamadığı Ölüme terk edilen Kudüs'ün son kalesini ayakta tutmak için gerekirse denizler aşabilirdik.

Değil mi ki, dedemiz Fatih Sultan Mehmet İstanbul'umuzu Kâfir kuşatmasından arındırmak için gemileri karadan yürütmeyi başarmıştı, bizde kardeşlerimize bir lokma aş, bebelere süt, çaresiz hastalara ilaç yüklediğimiz Gemilerimizle okyanuslar aşabilirdik.

Gerekirse bedelini öder, ama içimizdeki beyinsizler yüzünden helak olmaktan kurtulurduk..

Ümmete seslendik, insanlığa seslendik.

Gazze ölüyor bir yudum su” dedik..

Sesimize vicdan sahibi olan tüm insanlıktan yanıt geldi.

Sevinçle,umutla,gayretle dört bir yandan koştuk, omuz verdik .Ölüme terk edilen bir halkı hayata bağlayacak ne varsa yükledik Gemilerimize..

Müslüman'ı, Gayrı Müslim'i, İngiliz, Acemi, Arab'ı tüm vicdan sahibi insanlar gemimizdeki yerlerini aldılar.

İstanbul'dan dua ve gözyaşları ile uğurlanan Mavi Marmara yolcularının yüzlerinde tebessüm, dostluk ve umut okunuyordu.

İnsani bir gaye etrafında toplanmış bu birbirinden farklı insanlar, Lider Gemi Mavi Marmara'nın güvertesinde kardeşlik ve özgürlük şarkıları ile yol almaya başladı.

Tıka basa malzeme yüklediğimiz diğer gemilerimizde, Mavi Marmara'mızı nazlı nazlı takibe koyuldular..

Denizler aşmanın kolay olmayacağını bilsek de, bilemezdik Siyonist zihniyetin acımasızlığını, insanlık genlerini kaybetmişliğini..

Canımız hep yanmıştı ya hani asıl o sabah Filistinli kardeşlerimizin karşı karşıya olduğu hasta ruhların gerçek sureti deniz sularına yansıdığında yandı canımız..

Silahların gölgesine saklanmış korkaklığın, insanlığı nasıl yitirip yok ettiğine sadece biz değil,doğmakta olan güneş, kızıla boyanan deniz, feryat eden martılar da şahit oldular..

Neredeyse bir asırdır kutsal beldemiz Kudüs etrafında nasıl bir insafsızlığın, ne tür bir kin ve kibrin hakim olduğu suratımıza çarpıldı adeta..

Ve o sabah, gece güne dönerken, engin sulardaki dingiliğin sessizliğini bozan kurşun sesleri İnsanlığın onurun vurdu.

O ses bütün bir İnsanlığı katletti.

Tam on –canımızı- Cennete uğurlarken, insanlığı yerin dibine gömdü..

Şerefini kaybetmişleri de toprağın üstüne fırlatıp alınlarına kara çaldı..

Kıyamet günü alınlarındaki karalarla huzura çıkacak o İnsan kisvesine bürünmüş şeytanları deşifre etti.

Evet şükür ki biz Fatihlerin Nesliyiz..

Ecdadımızdan miras tüm kutsallarımıza gerekirse canımız pahasına sahip çıkar, göğsümüzü siper etmesini biliriz.

Zira zillet içerisinde düşmüş, zelil olmuş, üç kuruşluk dünya için “rızayı” terk etmiş akılsızlardan olmak ne büyük kayıp olurudu..

Ümmeti yeryüzünden yok etmek için bir araya gelebilen ve birlikte hareket eden tüm şer güçlerin karşısında yiğitçe dikilebilecek cesaretimiz ve İmanımız var hamdolsun..

Ey Muhammet (a.s) Ümmeti!..

Biliniz ki bu sadece bir gemi değil, kocaman bir öğretidir.

Bu Nuh'un gemisidir..

Dünya hırslarına yenik düşen, para, şan, şöhret peşinde koşan, Ümmetin izzet ve şerefini terk edenlerin asla yanına yaklaşamayacağı, Yeryüzündeki tüm zalim ve müstekbirlere meydan okuyan bir kurtuluş gemisi.

Bizi sapıtmışlardan ayıracak ve helak olmaktan kurtaracak tek gemi..

İzzetini kurtarmak isteyen her kes manevi dünyasını bu gemiye yerleştirirken, beşeri bedeni ile de 31 Mayıs'ta Fatih Camiinde buluşarak ümmetin birliğini haykırsın..

Hadi bismillah..

Hicretimiz, izzetimiz ve direnişimiz mübarek olsun..

Özgür Kudüs yürüyüşümüzde buluşmak dileği ile.

Haber Ara