Dolar

32,5358

Euro

34,9272

Altın

2.439,83

Bist

9.716,77

'Ramallah yönetimi İsrail'in kirli işlerini yürütüyor'

Ramallah'daki Filistin Yönetimi'nin Filistin merkezli internet sitelerine yönelik yasak kararı tepki çekiyor. Yasağın İsrailli hiçbir siteyi etkilemiyor olması Mahmud Abbas'a yönelik öfkenin büyümesine sebep oldu.

5 Yıl Önce Güncellendi

2019-10-30 17:40:52

'Ramallah yönetimi İsrail'in kirli işlerini yürütüyor'

TIMETURK | HABER MERKEZİ
ÇEVİRİ

Ekim ayında Filiztin merkezli haber sitelerine getirilen yasak, tepki toplamayı sürdürüyor. Bu kapsamda Filistin haber sitesi The Electronic Intifada editörü Asa Winstanley'in imzasıyla, Middle East Monitor'de, "Filistin Otoritesi İsrail'in kirli işlerini yapıyor, onlar bu yüzden oluşturuldu" başlığıyla, Mahmud Abbas yönetimindeki, Ramallah merkezli Filistin Otoritesi'ni hedef alan bir eleştiri yazısı yayınlandı.

İşte yazıdan ayrıntılar:

Filistin Otoritesi (Palestinian Authority-PA) bir “Filistin hükümeti” değil. Aslında, “Filistin Otoritesi”, kurumun gerçek bir yetkisi olmadığı ve çoğu Filistinlinin çıkarlarına uygun davranmadığı için yanlış bir isim.

Her şeyden önce, kesinlikle demokratik bir yapı değil. Neredeyse 14 yıldır hiç seçim yapılmadı, iç oylamalar haricinde.

SON GERÇEK SEÇİM 2006'DAYDI

PA'nın sahte parlamentosunun gerçek seçimi en son 2006'da gerçekleşti. ABD emperyalizmi ve müttefikleri açısından yanlış parti kazandı. Filistin'in İslami Direniş Hareketi Hamas, Değişim ve Reform olarak adlandırılan bir seçim aday listesiyle, yolsuzlukla mücadele ve sosyal refah vaatleri eşliğinde seçimi kazandı. Filistinli seçmenler Hamas'ı, Mahmud Abbas'ın iktidardaki Fetih hareketinde baskın gördüğü yolsuzluklara tepki olarak seçti.

RAMALLAH'IN İSRAİL'E TESLİM OLMASI

PA Cumhurbaşkanı'nın "barış süreci" kapsamında İsrail'e "müzakereler yoluyla teslim olma" başarısızlığı, partisinin sürpriz yenilgisinde bir faktördü. Ancak, Fetih Hareketi, seçmenlerin yüksek sesle ve net olarak gönderdiği mesajı karşılamak yerine, “özgür ve adil” seçimlerin sonuçlarını kabul etmeyi ve gücü Hamas'a devretmeyi reddetti.

El Fetih liderliği, bu tehlikeli hareketinde Amerikalılar, Avrupalılar, Ürdün ve Suudi Arabistan tarafından teşvik edildi. Sonuç acımasızdı: 2007 Filistin iç savaşı.

MUHAMMED DAHLAN FAKTÖRÜ

Gazze'deki silahlı kuvvetler, o zamanlar, güçlü bir El Fetih figürü olan Muhammed Dahlan tarafından yönetiliyor, Hamas'a ve savaşçılarına karşı bir darbe yapmaya hazırlanıyorlardı. Hamas komployu çözdü ve Dahlan ile adamlarını Gazze'den çıkardı. Daha sonra Batı Şeria'da seçilen Hamas PA hükümetine karşı, Abbas tarafından bir darbe başlatıldı.

Hamas ve El Fetih arasında yıllarca süren aralıksız “ulusal birlik hükümeti” müzakerelerine rağmen, o zamandan beri hiçbir parlamento ya da cumhurbaşkanlığı seçimi yapılmadı. Dolayısıyla “Filistin Otoritesi” nin demokratik bir tarafı yok.

ABBAS'IN GÖREV SÜRESİ 2009'DA BİTMELİYDİ

Aslında, Abbas'ın görev süresi 2009 yılında bitmiş olmalıydı. Ayrıca, kendi sınırlı etki alanında ve işgal altındaki Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde temsil etmeyi iddia ettiği Filistin halkının parçası bile olsa (birlikte tarihi Filistin'in yalnızca yüzde 22'sini oluşturuyor) PA, genellikle İsrail'in isteğini yerine getirmek için harekete geçiyor.

"GÜVENLİK" KONUSU

Otoritenin en aktif ve iyi finanse edilen sektörü güvenlik. Yarım düzine güvenlik ajansında yaklaşık 70 bin memur çalışıyor Filistin Otoritesi (PA) güvenlik personeli ABD ve Avrupa tarafından eğitiliyor ve yalnızca Filistin halkını kontrol etmek için bulunduruluyor. Tek görevi, İsrail'e (silahlı veya barışçıl) direnişi önlemek, İsrail'i ve PA liderlerini korumak.

Abbas, 2014 yılında PA'nın İsrail ile gerçekleştirilen güvenlik koordinasyonunu “kutsal” olarak nitelendirmişti. Ancak yıllar içinde, genellikle PA'nın fonu tehdit edildiğinde, İsrail'le bu işbirliğini sona erdirme konusunda defalarca tehditkar açıklamalarda buundu. Buna rağmen, 2014 konuşmasına sadık kalmaya devam etti ve PA ile İsrail arasındaki güvenlik koordinasyonu kararlılıkla korundu.

Bu nedenle, PA, İsrail işgalinin ihalesini yapan bir kurum, bri kukladır. Bu nedenle, özgür konuşmayı engellediğini ve baskıcı, otoriter bir şekilde hareket etmesi sürpriz olmuyor. Bu konuda PA, İsrail'in Filistinlilere yönelik daima diktatörce olan politikasını tamamlıyor.

En son otoriter adımı, çok sayıda Filistinli ve diğer Arapça web sitesiyle sosyal medyayı yasaklamak oldu. PA başsavcısının isteği üzerine 17 Ekim'de Ramallah Sulh Mahkemesi, 59 haber sitesi ve sosyal medya sayfasının engellenmesini emretti.

Mahkeme emri, sitelerin 2017'de PA'nın onayladığı Elektronik Suçlar Yasasını ihlal ettiğini iddia ediyor. İnsan hakları grupları, yasayı “meşru özgür ifadeyi ve yetkililerin eleştirileri susturma aracı” olarak nitelendirdi.

Arab48, Wattan TV, Shehab Haber Ajansı, Quds Haber Ağı, Gazze Şimdi ve Metras siteleri yasaklananlar arasında. Engellenen sitelerden hiçbirinin İsrailli olmaması dikkat çekiyor.

Hamas sözcüsü Hüsam Badran, "Filistin Otoritesi, İsrail işgalinin geri döndürmek istediği ve yapamadığı karanlığa, ifade özgürlüğü ve ulusal medyayı geri göndermeye çalışarak kafasını kuma gömüyor. Yeni yasak Filistin Otoritesi'nin ve işgal rejiminin mücadele şeklinin aynı olduğu anlamına geliyor" dedi.

PA, kendisini İsrail işgali için yararlı bir araç olarak pazarlıyor. İsrail'in yapamayacağı şeyleri yapabilir. Arcak, İsrailliler PA'yı giderek daha da "yersiz" buluyor.

Bununla birlikte, en azından şimdilik, PA'nın İsrail'in kirli işlerini yapmaya devam ettiğini görüyoruz. Ne de olsa, işte tam olarak bu yüzden oluşturuldu.

* Ara başlıklar editör tarafından eklenmiştir. Yazının orijinalinde yer almamaktadır

Haber Ara