Dolar

32,3668

Euro

34,9408

Altın

2.325,85

Bist

9.123,44

Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu: 'Petrol ve doğal gaz yataklarının bulunması Türkiye'nin dış ticaret ve ödemeler bilançosu açığı sorununu ortadan kaldıracaktır'

Avrasya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, ülkemizi enerji ithalatından kurtaracak ve düzenli olarak yılda yaklaşık 70 milyar dolar tasarruf yapmamıza imkan verecek petrol ve doğal gaz yataklarının bulunmasının Türkiye'nin dış ticaret ve ödemeler bilançosu açığı sorununu ortadan kaldıracağını söyledi.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-08-22 13:51:33

Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu: 'Petrol ve doğal gaz yataklarının bulunması Türkiye'nin dış ticaret ve ödemeler bilançosu açığı sorununu ortadan kaldıracaktır'
Avrasya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, ülkemizi enerji ithalatından kurtaracak ve düzenli olarak yılda yaklaşık 70 milyar dolar tasarruf yapmamıza imkan verecek petrol ve doğal gaz yataklarının bulunmasının Türkiye'nin dış ticaret ve ödemeler bilançosu açığı sorununu ortadan kaldıracağını söyledi.

Karadeniz'de Tuna-1 kuyusundan bulunan 320 milyar metreküp doğalgaz keşfinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandığını hatırlatan Prof. Dr. Ersan Bocutoğlu, "Dış ticaret ve ödemeler bilançosu sorunun tamamen ortadan kaldırılabilmesi için, Türkiye ekonomisine her yıl yaklaşık 70 milyar dolar tasarruf ettirebilecek sürdürülebilir enerji kaynaklarının bulunmasına ihtiyaç bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.

Dış ticaret açığı ve ödemeler bilançosu açığı sorununun Türkiye ekonomisinin kronik yıllara yayılmış ve çözülemeyen bir numaralı ekonomik sorunu olduğunu kaydeden Bocutoğlu, "Osmanlı İmparatorluğu 17. yüzyıldan beri dış ticaret açığı vermiş ve bu durum olağanüstü olayların yaşandığı birkaç yıl bir kenara bırakılırsa Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Bazı savaş ve kriz yılları dışındaki normal yıllarda ortalama olarak 150 milyar dolar ihracat ve 250 milyar dolar ithalat yapan Türkiye, bu hesaba göre, yılda 100 milyar dolar civarında dış ticaret açığı vermektedir. Bu açığın yaklaşık 50 milyar doları enerji ithalatından kaynaklanmaktadır. Turizmden elde edilen (Kovid-19 yılı hariç) yıllık gelir 30 milyar dolar civarında olduğu için, ülkemizi enerji ithalatından kurtaracak ve düzenli olarak yılda yaklaşık 70 milyar dolar tasarruf yapmamıza imkan verecek petrol ve doğal gaz yataklarının bulunması, 30 milyar dolarlık turizm gelirlerimizle bir araya getirildiğinde Türkiye'nin dış ticaret ve ödemeler bilançosu açığı sorunu ortadan kalkacaktır" diye konuştu.

"Yeni enerji rezervi, ilk olması bakımından büyük önem arz etmektedir"

"2023 yılı itibariyle kullanıma sunulması beklenen 320 milyar metreküp doğal gaz rezervinin toplam ekonomik değerinin yaklaşık 70 milyar dolar civarında olduğu dikkate alındığında, sadece 2023 yılının ödemeler bilançosu ve dış ticaret açığı ortadan kaldırılmış olacaktır" diyen Bocutoğlu, "Dış ticaret ve ödemeler bilançosu sorunun tamamen ortadan kaldırılabilmesi için, Türkiye ekonomisine her yıl yaklaşık 70 milyar dolar tasarruf ettirebilecek sürdürülebilir enerji kaynaklarının bulunmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu nedenle bulunan yeni enerji rezervi, ilk olması bakımından büyük önem arz etmektedir. Burada asıl dikkat edilmesi ve altı çizilmesi gereken husus, Türkiye'nin geliştirdiği yeni enerji politikası, bu politikayı mümkün kılan arama ve sondaj teknolojisi, askeri-sınai teknoloji ve diplomasi, özetle Türkiye'yi bir küresel güç haline getirecek siyasi, askeri ve diplomatik donanımdır. Hiç şüphe yok ki Türkiye mavi vatanının Karadeniz'deki ve Akdeniz'deki enerji sahalarında bulmalarını yürekten temenni ettiğimiz yeni enerji kaynaklarının gündeme gelmesi, Türkiye ekonomisindeki dış ticaret ve ödemeler bilançosu açıklarının kapanmasında ve Türkiye ekonomisinin kırılganlığının ortadan kaldırılmasında stratejik bir rol oynayacaktır" ifadelerini kullandı.

"Türkiye nefesini tutarak Karadeniz'deki diğer kuyulardan ve Akdeniz'den gelecek haberi beklemektedir"

Türkiye'yi küresel bir güç konumuna yönelten esas unsurun, sınai ve askeri-endüstriyel teknolojilerdeki gelişmelerden ve bu gelişmelerin mümkün kıldığı bağımsız dış politikadan kaynaklandığını unutmamak gerektiğinin altını çizen Bocutoğlu, "Türkiye'nin 1960'larda Kıbrıs'a müdahale etmeyi düşündüğünde çıkarma gemilerine sahip olmadığını fark ettiğini, 1984 yılından itibaren PKK terörü ile mücadelede kullanılan İsrail yapımı insansız hava araçlarının topladığı enformasyonu önce İsrail'e gönderdiğini ve ayıklanmış enformasyonu Türkiye'ye iletildiğini, Türkiye'nin deniz ve kara alanlarında kendi teknolojileri ile petrol ve doğalgaz araması yapan şirketlerin Türkiye'ye sundukları sondaj raporlarının güvenilirliğinden asla emin olunamadığını hatırlayalım. Bu nedenle Türk Deniz ve Hava Kuvvetlerinin şefkatli kolları ve kanatları arasında süzülen ve teknolojilerini kontrol ettiğimiz arama, sondaj, bilimsel araştırma gemilerinin mavi vatandaki süzülüşleri ruhumuzu okşamaktadır. Türkiye'yi küresel bir güç konumuna yönelten esas unsurun, sınai ve askeri-endüstriyel teknolojilerdeki gelişmelerden ve bu gelişmelerin mümkün kıldığı bağımsız dış politikadan kaynaklandığını unutmamalıyız. Türkiye nefesini tutarak başta Sakarya kuyusunun dip katmanlarından olmak üzere, Karadeniz'deki diğer kuyulardan ve Akdeniz'den gelecek haberi beklemektedir" dedi.

Haber Ara